Yoksullukla mücadele slogan olarak kaldı
Türkiye İstatistik Enstitüsü, 2008 yılı “Bölgesel Gayri Safi Katma Değer’’hesaplarını açıkladı. Türkiye’nin en yüksek katma değer yaratan bölgesi, İstanbul ili oldu. İstanbul’un Toplam Gayri Safi Katma değerde payı yüzde 27.7 oldu. İkinci sırada Ankara yüzde 8.5, üçüncü sırada 6.6 ile Bursa, Eskişehir ve Bilecik Bölgesi yer aldı.
En düşük payı, yüzde 0.6 ile Ağrı, Kars, Iğdır ve Ardahan aldı.
Bir ekonomide yerleşik olan üretici birimlerin belli bir dönemde, yurtiçi faaliyetleri sonucu yaratmış oldukları tüm mal ve hizmetlerin değerleri toplamından bu mal ve hizmetlerin üretiminde kullanılan girdilerin düşülmesi sonucu elde edilen değer katma değerdir. Bu katma değerler toplamı, gayri safi yurt içi hasılayı veriyor.
Türkiye, istatistikleri derleme açısından ekonomik, sosyal ve coğrafi yönden benzerlik gösteren komşu illeri içine alan 12 bölgeye ayrılmıştır.
Bu bölgelerin il sayısı farklı olduğu için ’’Bölgesel gayri safi katma değer’’ler, il düzeyinde katma değeri net göstermez. Ancak geri kalmış illeri ve gittikçe fakirleşen illeri aşağı yukarı görebiliriz.
Kuzeydoğu Anadolu en fakiri
Bu anlamda Türkiye’nin en yoksul illerinin Kuzeydoğu Anadolu’da olduğu anlaşılıyor. Kuzey Doğu Anadolu istatistiki bölgesinde 6 il var. Erzurum, Erzincan, Bayburt, Ağrı, Kars, Iğdır, Ardahan.
Aşağıdaki tabloda 12 bölgenin toplam gayri safi katma değerden aldıkları payı göstermektedir.
Kuzeydoğu Anadolu’nun 2004 yılında toplam gayri safi katma değer içindeki payı 1.6 iken, 2008’de yüzde 1.5’e geriledi.
İstatiksel bölge uygulamasında Güney Doğu Anadolu’da 9 il var. Ancak katma değerde payı yüzde 4.4... 6 ili kapsayan Kuzeydoğu Anadolu’nun 3 katı. Yani Kuzeydoğu Anadolu daha fakir. Gel gör ki, Güney Doğuda terör var diye hükümet ve siyasi partiler, hep Güney Doğunun kalkınmasını önde tutuyorlar.
Bölgeler arası kalkınmışlık farkı, aynı zamanda geri bölgelerden göç’ün artmasına neden oluyor. Zaten en fazla göç veren iller sırlamasında da, Kuzey Doğu Anadolu Bölgesi başta geliyor.
Devletin müdahalesi gerekir
Piyasa kendiliğinden bölgeler arası kalkınmışlık farkını azaltmaz... Artırır... Çünkü kalkınmış bölgelerde daha fazla iş ve aş vardır. Bu bölgelere geri kalmış bölgelerden göç olması kaçınılmazdır.Geri bölgelerin kalkınması için devletin müdahale etmesi gerekir.
Bir zamanlar, özellikle planlı dönemde, bölgeler arası kalkınmışlık farkının azaltılması hedefleri vardı. AKP iktidarının böyle bir gailesi hiç olmadı.
Yine bir zamanlar, hayvancılık için çok uygun olan, Kuzeydoğu Anadolu’da, doğa değişmedi... Ancak hayvancılığın kökü kazındı.
2001 IMF programı ile tarım ve hayvancılık için verilen destekler yarıya indirildi. AKP bu uygulamayı beğendi. Bu gün bütçeden ayrılması gereken pay da yarı yarıya verilmektedir.
Doğduğum şehir olduğu için biliyorum...1960’lı yıllarda Kars’tan Doğukapısı yoluyla Rusya’ya hayvan ihraç edilirdi. Köylünün malı, sütü ve yağı para ederdi.Kars’ta bulunan vitrinlerin İstanbul’da olmadığı söylenirdi.
Bölgeler arası kalkınmışlık farkının yüksek olması, aynı zamanda maalesef siyasi ve sosyal istikrarı engellemektedir.
Bölgesel Gayri Safi Katma Değer Dikey Pay (%) 2008
Türkiye .................100
İstanbul ................27,7
Ege ......................13,8
Doğu Marmara ........12,8
Batı Anadolu ..........10,9
Akdeniz .................10,4
Batı Marmara ...........4,9
Batı Karadeniz ..........3,9
Güneydoğu Anadolu ...4,4
Orta Anadolu ............3,9
Doğu Karadeniz .........2,6
Ortadoğu Anadolu .....2,3
Kuzeydoğu Anadolu ...1,5