Yoksul daha yoksul zengin daha zengin oldu
Gelir dağılımı bir ekonomide yaratılan gelirin, nüfusa ne oranda paylaştırıldığını gösterir. Ben gelir dağılımdan yalnızca kişisel gelir dağılımını anlıyorum. Kişisel gelir dağılımı diğer ayırımlar içinde en doğru olan göstergedir.
Bir ülkede gelir dağılımının toplum vicdanını rahatsız etmeyecek bir adalet içinde dağıtılması gerekir. Bu dağılım birincil gelir dağılımı olarak emek, sermaye, toprak ve girişimci gibi faktör sahiplerine giden gelir paylarını, ikincil gelir olarak devletin kaynakların etkin kullanılması ve bu paralelde vergi ve teşvik politikaları, sosyal yardım programları ile istihdam ücret ve fiyat kontrolleri yoluyla gelirin yeniden dağılımına müdahale etmesi ile gerçekleşir.
TÜİK, Türkiye gelir dağılımı ölçütleri olarak; Gini Katsayısı ve yüzde paylar analizini kullanıyor.
1.Gini Katsayısı: Gini Katsayısı 0 ile 1 arasında bir değerdir. Sıfıra yaklaştıkça gelir dağılımında eşitliği, bire yaklaştıkça ise gelir dağılımında bozulmayı gösteriyor.
TÜİK verilerine göre; 2005 yılında Gini Katsayısı 0,380 idi. Bu katsayı giderek büyüdü ve 2022 yılında 0,487 oldu. (Aşağıdaki grafik.) Bu demektir ki AKP iktidarı döneminde gelir dağılımı aşırı bozuldu.
OECD'nin; ''Growing Unequal: Income Distribution and Poverty in OECD Countries'' -Büyümede eşitsizlik; OECD Ülkelerinde Gelir Dağılımı ve Yoksulluk-, raporunda ;
Gelir eşitsizliği 2000 yılından bu yana Kanada, Almanya, Norveç, ABD, İtalya ve Finlandiya'da önemli ölçüde artmış, İngiltere, Meksika, Yunanistan ve Avustralya'da ise azalmıştır.
Bu raporda diğer ülkelere ait 2021 yılı verileri, Türkiye için ise 2018 verileri kullanılmış ve Türkiye gelir dağılımının en bozuk olduğu 4 ülke olarak gösterilmiştir. Oysa ki bizim şimdi yayınlanan 2021 verilerini yerine koyarsak; Türkiye Kosta Rika'dan sonra gelir dağılımı bozuk ikinci ülke ve OECD içinde son 20 yılda gelir dağılımının en hızlı bozulduğu ülke olmuştur. (Aşağıdaki Grafik.)
2. Yüzde paylara göre; 2014-2022 yılları arasında halkın en düşük geliri alan ilk yüzde 20'sinin, toplam gelirden aldığı pay, yüzde 6,2'den yüzde 6'ya gerilemiş; buna mukabil en yüksek geliri alan beşinci yüzde 20'sinin payı ise yüzde 45,9'dan yüzde 48,0'a yükselmiştir. Buna orta gelir tuzağı denilir. (Aşağıdaki tablo.)
Son 7 yılda zengin-fakir farkı 7,4 kattan 8 kata yükselmiş.
OECD'nin 37 ülkesi içinde bu katsayının, en yüksek olduğu ülke Kosta Rika ve en düşük olduğu ülke Avusturalya'dır. Türkiye de 8 katsayısı ile OECD içinde zengin-yoksul eşitsizliğinin en yüksek olduğu beşinci ülkedir.
Bu veriler TÜİK ve OECD resmî verileridir. Sokak röportajlarında enflasyonu Allah yarattı diyenler, ''Biz Allah'tan emir alıyoruz'' diyenler, gelir dağılımının bu şekilde resmî verilerle ortaya çıkan aşırı bozulmasına ne diyecekler?