Afganistan''ın 300 bin ABD eğitimli ordusu var iken Taliban 75 bin ile ülkeyi ele geçirdi. Bu ulus-devlet gerçeğinin yansımasıdır. Peştun''lar aldı yürüdü. Özbekistan-Hazara-Türkmen''ler ise mezhep ayrılığı yüzünden bir araya gelemedi. Her şeyden önce "Sadabat Paktı" ruhu yok oldu. Balkan Paktı yıkılınca nasıl 7 ülke doğduysa... Afganistan''da da ünlü "site devletleri"ne geçilecek. Eğitilmiş, hazırlanmış birlikler bir süre sonra Afganistan''ı 7''ye bölecek! Nokta.
Azerbaycan konusunda Afganistan global bir örnektir. Ulus-devlet sürecini tamamlayamayan Afganistan, Taliban''a teslim oldu. Azerbaycan ise 30 yıl sonra süreci tam anlamı ile tamamlayamasa da "Etnik" sıkıntısı olmadığı gibi "Global" anlamda zorunluluktan dolayı başta Türkiye, İngiltere, ABD ve İsrail''in yardımları, Rusya''nın görmezden gelmesi ile Ermeni işgalinin sadece yüzde 80''nine son verebildi.
Afganistan''ı gidip gördüm. SSCB Kızılordu işgali sonrasında cihatçı diye tabir edilen birliklerin ulus-devlet anlayışından uzak "Aşiret kültürü" ile hareket ederken bile İslam adına İslam ahlakından uzak davranışlarına tanık oldum. Orta Doğu''nun değil, dünyanın en kötü, en rezil cinsel istismarlarının yaşandığını gören "Sözde cihatçı İslamcı"ların bu gerçeklerle yüzleşmesi üzerine Türkiye''ye dönüş yollarını ararken "Din bu değil" isyanlarına tanık oldum.
Babrak Karmal''ın daveti ile Afganistan''a giren SSCB''nin Kızılordu''su arasında çok sayıda Türk kökenli asker ve görevliler vardı. Sonraki yıllarda onlarla görüştüm. "Ortak hiç değerimiz yoktu" dediler. Bizim "Yitik kuşak"ın heyecan ile Kızılordu''ya karşı "Direniş" adına gönüllü olarak giden ülkücü ve akıncı gençlerin, İslam''ın ilk kurallarından "Abdest", "Temizlik" konusundaki yoklukları üzerine ciddi fikir ayrılıklarına girişlerine de tanık oldum.
Bir tarafta "Türk kimliği" ile Mesut Şah diğer yanda RTE''nin dizinin dibinde fotoğraf verdiği Hikmetullah...
Bütün bunların farklılığını anlamak için işin derinliğini ne sözde Milliyetçiler ne de sözde İslamcılar anlayabildi!.. Bir hakkı teslim edelim 12 Eylül ile etki alanına giren Milliyetçi-Ülkücü camiada bunun "Yeşil Kuşak Projesi" olduğunu ilan eden tek kişi MÇP''nin o dönem Gnl. Bşk. Yrd. Emekli Bnb. Ferruh Sezgin idi...
Dinbazların farklı mecraya sürüklemeye çalıştığı Türkeş liderliğindeki MÇP''de, tabanın uykudan uyanmaya niyeti olmadığı, hamasi nutuklara inandığı günlerde "Yeşil Kuşak Projesi"nin giderek "ılımlı İslam''a dönüşeceği" gerçeğinin altını çizen Ferruh Sezgin ve TSK''dan emekli olan general ve subaylar 1993 kurultayında "Demokrasi" adı altında, delege tarafından çizilerek; liste dışı bırakılarak tasfiye edildiler...
Sözde Afgan sığınmacıların akınlarını iyi inceleyin. Çoğunun sırt çantası bile yok. Hayata bağlanmanın "su şişeleri" de yok ellerinde. Belli adresler de su, yemek vs. ihtiyaçları karşılanıyor. Tamam, I. Körfez''den sonra K.Irak''tan 11 bin Peşmergeyi "Guam Adası"na götürdüler. Ama mevcut sayı astronomik. Kimileri; 19 binini ABD''ye götürüp, eğitip yıllar sonra getirecekler diyor. Ama geri kalanlar ÖKK ve PÖH''de mi eğitilecek?
Bu pilav daha çok su kaldırır. Yazmaya, takip etmeye devam edeceğiz.
