Türkiye’nin yepyeni bir bankası var!
Bu sloganla dönmeye başladı reklamlar.
Reklamın son saniyesine kadar bunun yeni kurulan bir Arap ya da benzeri bir ülkenin bankasının reklamı olduğunu düşünüyorsunuz. Malum son yıllarda hep Arap sermayeli bankalar Türkiye’ye geldi ve gelmek istiyor.
Son saniye bir bakıyorsunuz ki bu banka 151 yıl önce kurulan T.C. Ziraat Bankası.
T.C.’si son dönemin modasına uyularak atılmış. Sadece Ziraat Bankası olarak geçiyor.
Yeni bir banka Ziraat Bankası.
Ziraat Bankası’nın geçmişine bakıyoruz:
Ahmet Şefik Mithat Paşa; 1863 yılında Pirot Kasabası’nda kurduğu ilk Memleket Sandığı’nı oluştururken Türk gelenekleri arasında zaten var olan ve karşılıklı yardımlaşma esasına dayanan imece geleneğinden esinlenmiştir.1867 yılında “Memleket Sandıkları Nizamnamesi”nin yürürlüğe girmesiyle Osmanlı Devleti’nin her yanında ‘Sandıklar’ faaliyete başlamış ve uzun yıllar başarıyla hizmet vermiştir.
15 Ağustos 1888’de Menafi Sandıkları’nın yerine işlevlerini üstlenecek modern finans kuruluşu olarak Ziraat Bankası resmen kurulmuş, o tarihte faaliyette bulunan Menafi Sandıkları da banka şubelerine dönüştürülerek faaliyete başlamıştır.
İşte o banka, Ziraat Bankası.
Reklamcıların büyük heyecanla(!) sundukları banka bizim T.C.’si atılmış eski Ziraat Bankamız.
Ziraat Bankası, 151. yılı nedeniyle müthiş bir reklam kampanyası başlatmış.
TV ve basında adeta bombardımana tutuyor.
Ancak insanların hemen dikkatini çeken bir şey oluyor. Bu reklamlar hep belirli gazete ve televizyon kanallarında.
TV kanallarını bir kenara bırakalım ama gazeteler kafa karıştıracak türden.
Aralarında Yeniçağ’ın da bulunduğu bazı gazetelerde yer almıyor Ziraat Bankası reklamı.
Neden diye soruyor insan. Çünkü tiraj desen bazı yüksek satışlı gazetelerde de yok. Mesela, Yeniçağ’ın yarı tirajını bile yakalayamayan gazetelerde yer alıyor.
Biraz inceleyince hemen anlıyorsun ki bu gazetelerin hepsi hükümete yakın, dahası AKP’nin ak dediğine ak, kara dediğine kara diyen türden gazeteler.
Yanılıyorsam ya da öyle değilse lütfen Ziraat Bankası yöneticileri bizleri aydınlatsın.
Halkın paralarıyla kurulmuş ve halen yüzde 100’üne halkın sahip olduğu bu bankanın yöneticileri, bu reklamları hangi kriterlere göre verdiklerini açıklasınlar.
Bunu sormak nasıl her Türk vatandaşının hakkıysa, harcanan bu paranın da hesabını halka vermek yöneticilerin görevidir.
Ben buradan Ziraat Bankası ve yöneticilerine fazla bir şey yazmak istemiyorum. Çünkü Türkiye’de bankalar maalesef özel zırh tarafından korunuyor.
Bankalar aleyhine hiçbir zaman olumsuz bir şey yazamazsınız. Çünkü
Bankacılık Kanunu’nun bir maddesi, bankalar aleyhine olumsuz bir şey yazmanızı engelliyor. Buna gerekçe olarak da “Bankaların şan ve şöhretlerine zarar vermek” gösteriliyor.
Bu kanun o kadar esnek ki mesela filan bankanın tuvaletleri çok pis diye yazdığınızda ertesi günü en az 3 yıl sürecek bir yargılama ile karşı karşıya gelebilirsiniz.
Bu nedenle Ziraat Bankası’nın bu reklam kampanyası ile ilgili fazla bir şey yazmıyorum. Ancak vergisini veren her Türk vatandaşı adına, bir devlet bankasının hangi kriterlerle reklam verdiğini öğrenmek istiyorum.
Ziraat Bankası’nın değerli yöneticilerinin açıklamalarını köşemde yayınlayacağım.
