Yeniçağ ve korkunun krallığı
"Korku Krallığı" kitabı yazılabilir.
Her sayfası demokrasi ve hukuk isteyenlerin kaygıları ile dolu.
Satırlarında yoksulların çaresizliği, azgın azınlığın vurdumduymazlığı, Atatürk Türkiyesi'ne inananların endişesi ve direnişi yer alan…
***
"İtibar silahı eski FETÖ'cülerin elinde" diye yazmıştım… Namluyu TV'lerden kime doğrultacakları belli değil… Bilinen FETÖ'cülerin yanına AKP'yi siyaseten zorlayacak muhalif isimleri de ekliyorlar. Çamur kazanına dillerini bandırıp, tertemiz insanları hedef gösteriyorlar.
"Güneş balçıkla sıvanmaz!" tam da bu günler için söylenmiş…
Gazetemiz Yeniçağ'a yapılan baskı ve sindirme girişimi ortada. Ömürlerini Türkiye'nin çıkarlarına vakfetmiş isimler aynı çamur kazanından saçılan yalanlarla sindirilmeye çalışılıyor.
Gazetemiz yazarlarının, gözaltından çıktıktan sonra "FETÖ çamuruna" karşı verdiği yanıtlar, korku ikliminin en azından Yeniçağ'da tutmayacağının bir yanıtıydı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan "at izi it izine karıştı" dedi. Darbenin henüz dumanları tüterken bu kadim deyimi kullandığım için eleştirenler olmuştu. Haklılığımız kısa sürede ortaya çıktı! Dünyanın en sinsi örgütlerinden birine karşı Türkiye "tek vücut" olmuşken, operasyonu sulandırmak için garip bir çaba harcanıyor!
Fethullahçı cemaat yapılanmasının tehlikesini televizyon programlarımızda anlattığımız dönemlerde; "hocaefendi" diyerek övgüler düzen,
en ayarsız yalakalık örnekleri sergileyen bir takım kalemşörler, şimdi FETÖ avcısı oldu! Ve utanmadan;
kendileri "uykudayken",
kendileri, cemaatin sunduğu imkan ve olanakların keyfini sürerken,
kendileri AKP ve cemaatin ortak kumpas davalarında yalanları ile toplumu zehirlerken,
bizler sadece gerçeği anlatıyorduk! Bugün olduğu gibi…
Adnan İslamoğulları, Kerim Çoraklık, Mehmet Derebeyoğlu, Ramazan Akgün, İbrahim Kambur… Bu isimleri FETÖ'cülükle suçlamak, Türkiye "bağırsaklarını temizliyorken" operasyonla ilgili soru işaretleri yaratmıyor mu?
Neden "bağırsak temizliği" diyorum…
Bülent Arınç kumpas davalarında hapis yatan Atatürkçü, anti emperyalist komutanlar için bu iğrenç ifadeyi kullanmıştı.
AKP'yi eleştirenlere karşı bitmeyen dalgalarla operasyon yapıldığı günlerdi. İzmir'de Cumhuriyet Mitingi'nde konuşmacılar arasındaydım. FETÖ'cüler gazetelerinde; mitinge ateş açılacağını, sivillerin öleceğini, askerin bunu bahane yaparak darbe yapacağını haber yapmışlardı!
Yaratılmak istenen korku ortamına rağmen mitinge katılım yüksek oldu. Ben Bülent Arınç'ın, "bağırsak" benzetmesini anımsatıp; "Asıl bağırsak temizliği karşı devrimciler, Atatürk Türkiyesi düşmanları yönetimden gittikleri zaman yaşanacaktır!" demiştim.
Şimdi bu temizlik yapılıyor ama örgütün ele başıları yerine Bank Asya'da hesabı olan öğretmenlerle uğraşılıyor! Bu algı mutlaka kırılmalıdır. Yüzbinlerce kişi FETÖ operasyonunun etkisi altında… Hanefi Avcı, muhalifler üzerindeki baskılara dikkat çekiyor ve uyarılarda bulunuyor; "FETÖ ile mücadele, hem sulandırıldı, hem de seviye çok aşağılarda, çekirdek ekibin peşine düşülmeli" diyor. Avcı, mağdur kitlesini onbinlere çıkarmanın örgütün kitleleri organize etmesine neden olacağını söylüyor.
Buna bir de hayatını karşı devrimcilerle mücadeleye adamış isimlerin, FETÖ'cülükle suçlanmasını ekleyin! Toplumun bu operasyona güvenini nasıl canlı tutacaksınız?!
AKP'yi eleştirenler dün kumpas davalarının yarattığı korku iklimini yaşıyorlardı, bugün de FETÖ dalgalarının endişesi içinde! Yalnızca bu durum bile FETÖ ile mücadelenin sulandırıldığına bir işaret değil mi?
***
AKP dönemi bir korku imparatorluğudur!
Taraf olmayanların bertaraf olduğu,
Suçsuz insanların hapis yattığı,
Bağımsız gazetecilerin işsiz kaldığı, aç kaldığı,
İşadamlarının sindiği,
Yasama-Yürütme-Yargı'nın tek adama bağlandığı,
sivil toplum örgütlerinin, sendikaların, meslek odalarının varoluş nedenlerine ihanet ettikleri bir korku, baskı dönemi olarak tarihte yerini alacak.
Yeniçağ; bağımsız yazarları, nitelikli haber ve yazı işleri kadrosu ile Korku Krallığı kitabının yakın tanığıdır.
Cesareti ile kitabın sayfalarını yazarlarının yüzüne çarpacak dirayettedir.