Yenibosna saldırısı izlenimleri

Gazetede, yarının köşe yazısını hazırlarken adeta göğü delen bir patlamayla yerimizden zıpladık.

Arkadaşlarla birbirimize bakıyorduk. "Kesin bomba patladı yakın bir yerde" der demez, hafif bir yanık kokusu burnumuza gelmeye başlamıştı.

Sonra hemen aşağıya indik, binalardaki insanlar dışarı çıkmış, patlamanın nerede olduğunu birbirlerine soruyorlardı. Çok geçmeden anlaşılmıştı. Yaklaşık 200 metre uzağımızdaki Polis Karakolu ve Askeri İnzibat'ın olduğu nokta hedef alınmıştı.

Olay yerine ilk gidenlerden biriydim.

İnsanlardaki; panik ve endişe hali terörün gerçek yüzünü bir kez daha tokat gibi yüzümüze çarpıyordu. Patlama noktasındaki arabaların halini görünce endişemiz daha da arttı. En az 6 araç kullanılamaz hale gelmiş, dükkanlar yıkılmıştı.

Polis hızlı bir şekilde güvenlik kordonu çekerken vatandaşlardan "Şerefsizler, bu hainleri bulduğun yerde yok edeceksin" gibi tepkiler yükseliyordu.

Yenibosna'da 75. Yıl Polis Karakolu'nun olduğu nokta, günlük olarak on binlerce kişinin geçiş güzergahı olarak biliniyor. Gazeteye gidip gelirken, hepimizin geçtiği bir yol.

Toplu ulaşım araçları yine buradan geçiyorlar. Son derece işlek bir yer. Hemen yanında Askeri İnzibat Komutanlığı var. Muhtemelen hedef bu iki kurumumuzdu.

Ayrıca patlamanın olduğu noktaya çok yakın 3 tane okulumuz bulunuyor.

Saldırı dakikalar sonra gerçekleşmiş olsaydı çok daha büyük bir facia yaşanacaktı. Çünkü okulların çıkış saati yaklaşmıştı. Allah korudu...

Olay sonrasında ailelerin okullara koşarak gelmesi, panikleri, "evladım" diye yakarışları son derece kötü anılardı. Yazıyı yazdığım anlarda hâlâ çocuklarına ulaşmak için akın akın bölgeye gelen aileler vardı.

İlk belirlemelere göre, 10 vatandaşımız yaralı. Olay yerinde hafif yaralı insanlar vardı. Onun dışında cana gelen bir zeval yok gibiydi. Umarım yaralı vatandaşlarımız en kısa zamanda sağlıklarına kavuşur.

İstanbul Valisinin verdiği ilk bilgilere göre, saldırı motosiklete yerleştirilen bir bomba ile gerçekleşiyor. Son derece aşağılık, son derece acımasız bir yöntem... Türkiye'de motosiklet ile gerçekleştirilen ilk bombalı saldırı olarak kayıtlara geçti. Bir motosikletin hacmini düşününce ona ne kadar bomba yerleştirilebilir diye düşünüyor insan.

Motosiklete yüklenen bombanın bu denli etkili olması inanılır gibi değil. Olay yerindeki vatandaşların "Evlerimiz yıkıldı sandık" demeleri şiddetin etkisini en doğru şekilde anlatıyor.

Bu saldırının bombalı bir araçla yapılması da ihtimal dahilindeydi. O zaman olabilecekleri ve bilançoyu düşünmek bile istemiyorum. Ancak bu denli riskli bir bölgede sağlı-sollu araç parklarının yapıldığını biliyoruz. Gün içerisinde o bölgeye çok fazla araç girip çıkıyor. Kesin çözüm değil ama en azından önlem olarak değerlendirilmeli. Saldırı ihtimali olan noktalardaki araç parkının yasaklanması gerekiyor. Hem de acilen...

Ayrıca bölgede çok sayıda PKK yandaşı ve IŞİD hücresinin olduğunu biliyoruz. Özellikle belirli bir saatten sonra, kimin eli kimin cebinde belli olmayan bir bölgeden bahsediyoruz. Metrobüs durakları arasında belki de en kalabalık duraklardan birisi Yenibosna... Patlamanın olduğu nokta da metro ve metrobüse 300-400 metre uzaklıkta...

Saldırının hangi örgüt tarafından yapıldığı şu anda belli değil. Ancak yöntem olarak polis karakolu ve askeri noktanın hedef alınması PKK'ya ait bir saldırı izlenimi oluşturuyor.

İnsan öldürmeyi amaç edinmiş ve bunun üzerinden siyasi güç elde etmeye çalışanlara lanet olsun. Hiçbir amaç, hiçbir düşünce böyle bir eylemi meşrulaştıramaz.

Sokaklarımızı, binalarımızı, çocuklarımızı hedef alanlar, Türkiye'yi "korku ve kaos"a sürüklemek istiyorlar.