Yeminli Türk düşmanları

Sözde Ermeni soykırımı iddiaları ve bölücülük faaliyetlerinden sonra, şimdi de sözde Süryani, Yezidi, Pontus soykırım iddiaları servise sunuluyor


Uyduda yayın yapan kanalları geziniyordum. Baktım bir kanalda, Türkçe açık oturum var. Kanalın adı Suroyo Tv... Süryaniler’in televizyonu imiş. Katılımcıların bozuk Türkçe ile konuştuğu programda, 2 kişi dikkatimi çekti. İbrahim Seven ve Recep Maraşlı....
Seven bildiğim kadarıyla, yasa dışı sol bir örgütün lideriydi.
Maraşlı ise, yurt dışında yaşayan bir insan... En son yazdığı kitabın adı da “Ermeni Ulusal Demokratik Hareketi ve 1915 Soykırımı ”
Programda söylenen şu:
Sözde Ermeni Soykırımı iddialarının tanınması. Sözde Asüri-Süryani Soykırımı iddalarını inşa edip, kamuoyunu yönlendirmek... Tabii, Yezidiler’den, Pontuslu Rumlar’dan söz etmeyi de ihmal etmeyeceksiniz.
Barzani ve Talabani’nin çizgisinde yayın yapan televizyonlar var. Ne dediklerini anlamıyorum ama, sürekli Türkiye’den, Diyarbakır’dan görüntüler ve haberler veriyorlar... Güneydoğu Anadolu’da
yaşayan yurttaşlarımızın aklını karıştırmak, vatandaşlık ve aidiyet bilincini sarsmak istiyorlar...
Yani yalnızca iş Roj TV ile kalmıyor.
Şimdi benim burada anlamadığım bazı noktalar var. İzninizle paylaşmak istiyorum.
1) Kürtçülük, bölücülük yapan insanların, Ermeniler’e ve sözde soykırım iddialarına olan ilgisi nereden kaynaklanmaktadır ?
2) Sözde Ermeni Soykırım iddilarına, sözde Asuri-Süryani, Pontus, Yezidi soykırımı iddilarını eklemek neyin nesi? Türklüğe saldıran bütün akımlar, televizyonlar nereden yayın yapıyor ? Danimarka’dan, İsviçre’den, İsveç’ten, Almanya’dan...Yani içine girmeye çalıştığımız AB ülkelerinden...Bize karşı, yeminli düşmanlarımızı içinde barındıran, himaye eden AB’ye niye girmek istiyoruz öyleyse?
3) Bu kaygıları dile getirdikçe kimi yazarlar, “Sizde bölünme paronoyası var” diye alaya alıyorlar.... Bunca düşmanlığı nasıl adlandıracağız? Madem bizi kimse bölmek istemiyor, bunlar ne öyleyse?
4) Avrupa’da yaşayan Türk kardeşlerimiz, yeminli Türk düşmanlarına karşı neden bir şey yapamıyorlar ? Çünkü, din kisvesi altında, kimi tarikatlar vatandaşlarımızın aklını çelmiş... Bir kısmının da aklını bölücüler çeliyor....
5) Kurtuluş Savaşında Yunanlıların katlettiği Türkleri, Jivkov’un daha 20 yıl önce asimile etmeye çalıştığı Bulgaristan Türkleri’ni, Hocalı’da katledilen Azeri Türkleri’nin hesabını biz neden sormayalım?
* İbrahim Ormancı / İzmir


++++++


DTP Türkiye’yi nereye sürüklemeye çalışıyor?
Türk siyasetçileri, siyasi dehalar neden tepkisiz kalıyor?
Bu konu ve benzer konularla ilgili ne gibi önlemler alabiliriz.
Bu ülke kurudukça sulanıyor.
Uzadıkça budanıyor.
* Yasin Karagözlü


++++++


Demokratik siyaset ne anlama geliyor?
“Türkiye’nin Güney ve Güneydoğusunu sözde Kürdistan sınırları içinde gösteren harita, Londra’da Haringey Kürt Toplum Merkezi duvarında sergilenmekte. Haritanın önünde konuşan Ahmet Türk, son zamanlarda teröristlere yardım ve yataklık yapan DTP yandaşlarına yapılan operasyonları ağır bir dille eleştirerek (Demokratik siyaset) yapamamaktan bahsediyor.” (21.4.2009 Yeniçağ)
Ahmet Türk hangi ‘demokratik siyaset’ten bahsetmekte? Esir ya da köle olarak mı yaşıyorlar? Her gün kırbaçla işe mi koşuluyorlar?
Nelson Mandella’yı örnek gösteriyorlar... Vatana ihanet edenler bile T.C. topraklarında, Mandella ve ırkının geçtiği o despot baskının zerresini görmedi ve tatmadılar.
Meclis çatısı altında siyaset yapan Türk gibi Türk vekillere soruyorum; Milletvekili yeminini böylesi aşağılayan vekilleri neden o kutsal mekanda tutarsınız?
* M. Nuri Üte


++++++

Organ nakli
Yavruvatan KKTC halkı seçimlerde, ABD emperyalizminin montajladığı ve 2002 model bölgesel “turuncu-yeşil” yapılanmanın Türkiye ayağının da yoğun desteği ile iktidara gelen CTP’ yi sandığa gömerek, organ nakli yapmıştır.
Darısı tüm organları işlemez hale getirilen anavatan Türkiye’nin başına...
* Nermin Irmak


++++++

Çocuk istismarcıları
Çocukların ellerine taş verip polise attıranlar da, çocuklara dipçik ile vurulurken buna sessiz kalan meslektaşları da çocuk istismarcısıdır! İlkokul sıralarındaki miniklerin ders kitaplarını değiştirmek suretiyle, Atatürk sevgisini bitirmeyi amaçlayan amaçsızlar da çocuk istismarcısıdır! Bu kadar işsizlik varken ve 23 Nisan’da yırtık botları ile fakirliğine inat kolbastı oynatılan çocuklar gözler önündeyken “en az 3 çocuk” çağrısında bulunanlar da çocuk istismarcısıdır!
* Engin Balım

++++++

Boz eşek sınır ihlali yaparsa
SSCB dönemi... Kars’ta yaşayan Mehmet Amca’nın eşeği otlarken Rus tarafına geçince bakın nasıl uluslararası krize neden olmuş

Anadolu’muzun güzel insanlarından emekli büyüklerimizden Necabettin Bey’le yine emekli iktisatçı Dr. Galip Boztoprak Beylerle çay teşrifatında bulunuyorduk.
Necabettin Bey büyüğümüz vakti zamanında Kars’ın Göle ilçesinde Jandarma Binbaşısı iken aynı zamanda kaymakam vekilliği de yapmaktadır. Ve başından geçen çok enteresan bir olayı bizimle paylaştılar.
Kars’ın Ani Harabeleri adında meşhur bir mekanı söz konusudur. Bu harabelerin önemli vasfı bizimle o zamanki SSCB sınırını yani serhaddimizi oluşturmasıymış.
İşte o yıllarda Karslı bir hemşerimizin boz eşeği sınır ihlalinde bulunarak otlanmak üzere Rusya tarafına kaçar. Eşeğin sahibi Mehmet Amca eşeğini almak için sınırı geçmeye çalışınca Rus askerlerince yaylım ateşine tutulur. Adamcağız can pazarından kurtulmuştur ama en kıymetli varlığı, iş hayvanı olan boz eşeğini kaybetmiş olmanın verdiği üzüntüyle direk Kaymakam Vekili Necabettin Beyin makamına çıkar ve mağduriyetine çare bulunması için istirhamda bulunur.
Mehmet Amcanın boz eşek meselesi artık onun problemi olmaktan çıkıp uluslar arası münasebetler sadedinden Türkiye ve Rusya’nın diplomatik bir problemi olarak kilitlenmiştir.
Dönemin dirayetli Kaymakam Vekili Rusya tarafına usul üzere mülakat teklifinde bulunur. Neticeten iki devletin yetkilileri bir araya toplanıp meseleyi müzakere ettikten sonra antlaşmaya vararak Mehmet Amca’nın boz eşeğini iade etmeye karar kılarlar. Ama heyhat ki Mehmet Amca fikir değiştirmiştir.
Bu yazıyı kaleme alırken hem güldüm, hem de ağlamaklı oldum. Ben şahsen işin içinden çıkamadım. Eğer çıkan varsa değerlendirmelerini yazsın. Biz de istifade edelim diyorum.
Evet “gel sınır kapısından eşeğini al” diyen ikili heyete Mehmet Amca’nın itirazı çok enteresandır. Bilindiği üzere o yıllarda Rusya komünizmle yönetildiği gibi ciddi bir şekilde ideolojilerini ihraç faaliyetleri yaygın idi. Mehmet Amca da “Ben eşeğimi kesinlikle kabul etmiyorum. Eğer o tarafa geçer geçmez geri verselerdi eşeğimi alırdım. Ama benim boz eşek Rusya topraklarında 24 saat kalıp oranın havasını, suyunu teneffüs edip ve de otlarından beslenmiş olması hasebiyle artık benim eski boz eşek olmaktan çıkıp komünist olmuştur, artık bu eşek bana yaramaz” demesi tarafların heyetlerince kayda geçirilip garabet ve de ucubiyetle telakki edilip günümüze kadar hep kulaktan kulağa tevarüs etmişken bundan böyle kalem zaptı raptına mal edilmiş oldu.
Tam bu hengamede Halk Eğitim Müdür Muavini Türkolog İbrahim Kara Hocamız sohbete dahil olunca “Hocam eşek komünist olabilir mi” diye sual edince “Olabilir mi ne demek eşek zaten yaratılıştan komünisttir, eşek kadar emekçi başka bir mahluk var mı” diye fikrini beyan etti.
* Prof. Dr. Hayrullah Şanzumi / Sakaryahalk.com

++++++


Azerbaycan Türkü’nden muhabbetle...
Erdoğan, partisinin grup toplantısında Türkiye’yi ziyaret eden Azerbaycan’ın kadın milletvekillerini öfkeli bir dille eleştirmişti.

Aziz Türkiyeli kardeş-bacılarım. Yer üzerinde yaşayan milyarlarca insanların arasında Yüce Rabbimiz bizi kardeş, aynı dilde konuşanlar olarak yarattı. Farklı devletler olsak da biz birbirimizi nasıl güzel anlıyoruz.
Neden?
Çünkü sen benim kardeşimsin. Sen benim canımsın. Sen benim herşeyimsin. Çünkü biz kardeşlerin soyundan gelmişiz.
Kardeş, şimdi özünü gözle. Düşmanımız çoktur. Sana değen taş bana değsin.
Türkiyem deyince gözüm yaşarır. Kuvvetlenirim, gururlanırım, ruhlanırım, yüreğim sözle diyebilemeyeceğim kadar sevinçle dolar.
Sana canım feda. Ne muhteşem hisler vermişsin bana.
Galatasaray Arsenal’i yendiğinde, Bakü nasıl haykırdı. Ben nasıl ağladım. Bir hafta sesim açılmadı. Dünya şampiyonasında Senegal’i yenip, üçüncü olduğunda bütün Azerbaycan nasıl coşkulu idi.
Türkiyem bu hisleri yaşayan milyonlarca Azerbaycan Türkü’nden birinin sonsuz muhabbetinin, yazabildiği cüzi bir hissesini tarif ediyorum. Kabul et.
Bu iktidarın Ermenistan’la serhatları açıp-açmamasının aslı olmasa da bu hep böyle olacak.
Ermeni, Türk’ün her an mahvına çalışan, arzulayan, menfur, tarihi düşmanı. Ne yazık ki bu böyledir.
Dern hürmetle.
* Süleymanov Qurban Suleymano

++++++


MİNİ YORUM
İstibdadın müneccimleri

Ümraniye Davası ile 1944 Türkçülük-Turancılık Davası arasında benzerlikler olduğunu iddia eden M.Tolga Akalın’ın Ümraniye Davası’ndaki savunmasından: “1944 yılına kadar tüm vatandaşlar için ’ödev’olan Türk Milliyetçiliği bu tarihten sonra ’hak’seviyesine düşmüştür. Tıpkı 2008 yılına kadar herkes için bir ödev olan Atatürkçülüğün bu dava eli ile bir hak seviyesine düşeceği gibi... Akalın medyanın bir bölümünün değişmediğine ise şöyle dikkat çekiyor: ” Dün Hasan Ali’dir, Nevzat’tır, Sabahattin’dir, bugün Fehmi’dir, Şamil’dir önemli değil. Eylemleri hiçbir zaman değişmemektedir. Onlar esasen istibdadın müneccimleridirler.

Yazarın Diğer Yazıları