Yazmacı güzeli Binnaz Hastır boyaları çıkmaz
Kültürel miras içerisinde önemli bir yere sahip olan yazmacılık sanatı tarihsel süreç ve değerler içerisinde doğup gelişen bir halk sanatıdır. Anadolu’da gelişen ve pek çok medeniyete ev sahipliği yaparak Türk halkının elinde kendine özgü sanat anlayışı ile yoğrulmuş ve toplumun vazgeçilmez bir malzemesi olarak kendini kabul ettirmiştir.
Reyhan Kaya "Türk Yazmacılık Sanatı" adlı kitabında yazmacılığın tarihini Hitit'lerden başlatmakta Çatal Höyük kazılarda bulduğu, pişirilmiş topraktan yapılmış 7000 yıllık desen kalıplarının, kumaş desinatörlüğünün başlangıcı olduğunu, diğer sanatlar gibi Orta Anadolu'da gelişen bu sanatın Tokat'ta gelişmesinin bir rastlantı olmadığını ileri sürmektedir.
Geleneksel el sanatları içinde önemli bir yere sahip olan yazmacılık, elle çizilerek ya da ağaç kalıplarla basılarak uygulanan bir kumaş desenleme tekniğidir.
Yazmacılık geçmişte türünün en güzel örneklerini Tokat’ta vermiştir. Evliya Çelebi Tokat yazmaları için “Beyaz pembe bezi Diyar-ı Lahor’da yapılmaz. Güya altın gibi mücelladır. Kalemkar basma yüzü, münakkaş perdeleri gayet memduh olur” deyip övgüyle söz ettiği halkın sanatı olan yazma, kullanılan desenler ve renkler ile pek çok farklı alanda da halkın yaşantısını yansıtmıştır.
Türk El Sanatları içinde Tokat yazması, tarih boyunca farklı isimlerle ''çit, yemeni, çevre, çember veya eski adıyla puşiş'' olarak da anılmıştır. Yastık, masa örtüsü, sofra altı, peşkir gibi geniş bir ürün yelpazesiyle günlük yaşantımızda yer alan yazmalar, yazma desenlerinin güncel temalar ile moda dünyasına taşınmasıyla artık kıyafetlerde de yaşatılmaktadır.
Türkülere ve manilere konu olan yazma,
Başındaki yazmayı da
Sarıya mı boyadın?
Neden sarardın soldun da
Sevdaya mı uğradın?
şeklinde bir Almus türküsünde sarı rengi ile dikkat çekerken, bir maninin sözlerinde desen ve çiçekleri ile dile gelip, Bedri Rahmi’nin bir şiirinde de:
Yazmacı güzeli Binnaz
Hem yazma basar
Hem şarkı söyler:
Yazmacı güzeli Binnaz
Hastır boyaları çıkmaz.[1]
biçiminde dizelere yansımıştır.
Tokat ilinde doğadan esinlenerek özellikle bitkisel motifler kalıp ustalarının başarılı kompozisyonları ile kumaş üzerine basılmıştır. Meyve çeşidi bol olan Tokat’ın bu özelliği yazma desenlere konu olarak kaynak teşkil etmiştir. Desenler ağaç kalıplara, kalıp ustaları tarafından bir nakış gibi işlenerek oluşturulmuştur.
Yazmacılık sanatı, pamuklu kumaşların yüzeyine fırçayla, ağaç kalıplarla veya her iki yöntemle oluşturulan usta çırak ilişkisi ile sürdürülebilen geleneksel el sanatlarından birisidir.
Tokat'taki yazmacılığın en önemli özelliği elvan baskı denilen çok renkli oluşudur. Elvan yazmalarındaki siyah yaldız, motiflerin dış çizgilerinde kullanılır.
40 yıl öncesine kadar Tokat’ta bulunan beş büyük handa; 1. Horozlu Hanı, 2.Hacı Musaoğlu Hanı, 3. Askerler Hanı, 4. Beypazarı Hanı, 5. Gazioğlu Hanında yürütülen yazmacılık bugün eski hanlardan yalnızca bir handa (Gazioğlu Hanında) yapılmaktadır. İki asır kadar önce bir kervansaray olarak yapılan Gazioğlu Hanı, ortasında kuyusu olan büyük dikdörtgen biçimli avlusu ve üst kattaki sıra sıra odaları ile eski zamanlarınkinden farklı değildir. Atölyelerde renk renk tülbentler değişik kalıplarla basılırken, biriken yazmalar tavandaki cereklere asılır. Yazmalar, avludaki havuzlarda ve üst kattan avluya uzanan cereklerde bir renk cümbüşü gibi uzanır. Yazmacılar Hanı olarak da bilinen Gazioğlu Hanı dışındaki şehir merkezinde bulunan yazmacılar, üretimlerini Tokat sanayi sitesinin yanında yeni yapılan Yazmacılar Sitesinde, geleneksel yöntemlerle sürdürmektedirler.
Tokat, Selçuklular döneminde Tokat yazmalarında geometrik desenler kullanılmış ve bu desenler Selçuklu sanatına paralellik göstermiştir. Özellikle 17. ve 18. yüzyıllarda Osmanlı döneminde, Tokat‘ta el sanatlarına dayalı üretimin giderek gelişmiş, bu dönemde Tokat’ta üretilen yazma gelirleri Valide Sultanlara has (vergi) olarak verilmeye başlanmıştır.
O dönemde kentteki hanlarda toplu olarak üretim yapan yazmacılar, işliklerinde hazırladıkları yazmaları boyahanelere vermişler ve karşılığında damga vergisi ödemişlerdir. Bu vergiyi zorunlu kılmak amacıyla bölgede Tokat kenti dışında yazmacılık yapmak yasaklanmıştır. Bu yasak çerçevesinde Zile ve Niksar’daki yazmacıların iş yerleri kapatılmış, buralardaki ustalar da sanatlarını Tokat’ta yürütmek zorunda kalmışlardır. Bu nedenle Tokat yazmacılık sanatının merkezi olmuş ve çok büyük gelişme göstermiştir.
Tokat’ta “Karakalem” ve “Elvan” olmak üzere iki tip yazma basılmaktadır. Yıkanarak apresi alınan bezler kurutulduktan sonra istenilen boylarda kesilir. Üstleri keçe kaplanmış geniş tezgâhlar üzerine serilerek tahta kalıplarla baskı yapılır. Burada önemli olan, yüzlerce çeşit desenin geleneksel kompozisyonlara uygun olarak basılmasıdır. Kara kalem tipi yazmalarda sadece siyah renk kullanılır. Elvanlı olanlar ise, önce siyah ve daha sonra elvan denilen renklerin diğer kalıplarla basılmasından elde edilir.
Desen ve kompozisyon yönünden doğal bir görünüş hâkim olan Tokat yazmalarında doğadaki motifler özelliklerinden hiçbir şey kaybetmeden, stilize edilerek kalıp üzerine aktarılmıştır. Tokat’ın karakteristik motifleri, tüm özellikleri ile birlikte yazmalara yansıtılmış, doğadan alınan bitkisel motifler, çiçek ve meyve motifleri kalıp ustasınca başarılı bir kompozisyon içinde kumaş üzerine aktarılmıştır. Meyve çeşidi bol olan Tokat’ın bu özelliği yazma desenlerine konu olmuş, elması, üzümü, kirazı ve çiçekleri motifler halinde yer alarak desenlere kaynaklık etmiştir.
(Ihlamur ağacından oyulmuş kalıplar)
Desenler, ağaç kalıplara kalıp ustasınca bir nakış gibi işlenerek aktarılır. Kalıp oymacılığı sabır ve el becerisi ister. Herkes yazmacı olur ama, kalıp ustası olamaz.
En güzel kalıplar ise sulak yerde yetişmiş ıhlamur ağacından oyulur.
(Ihlamur ağacından oyulmuş kalıplar Tokat elmalısı deseni)
Anadolu’da yazmacılığın merkezi konumunda olan Tokat’ta üretilen yazmalardaki renk uyumu gerçekten mükemmeldir. Tokat yazmalarında çoğunlukla kırmızının koyu tonları, bordo, patlıcan moru gibi koyu renkler hâkimdir. Tokat yazmaları çok renklidir. Sağlam bir renk armonisi vardır. Tokat’ta bugün çok değişik yazma deseni basılmaktadır. Tokat’a özgü desenlerin yanı sıra değişik yörelere ait motiflerle de çalışılmaktadır. Tokat’a özgü yazma desenleri: Tokat içi dolusu, Tokat beşlisi, Tokat üzümlüsü, Tokat elmalısı, Tokat kirazlısı, Kaşık sapı, Kaynana yumruğu, Asma yaprağı gibi adlarla anılmaktadır.
Yazma artık; elbise, etek, bluz, fular, sabahlık, gecelik, tayyör gibi çeşitleriyle hanımların gardıroblarına da girmiştir. Bugün yazmaların çeşitli özelliklere sahip motifleri, günün anlayışına uygun olarak çeşitli yerlerde kullanılmaktadır. Modacılarımızın ve bazı şehirlerde kurulu özel atölyelerin yazma motifleriyle yarattıkları giysiler iç ve dış piyasada çok tutulmakta, bu da yazma sanatının önemini ifade etmektedir.
---------------
[1] Bedri Rahmi Eyüboğlu, Dol Karabakır Dol. Türkiye İş Bankası Yay. İst. 2006 s. 189
2 Kemal Türker, Ağaç Baskı Tokat Yazmaları, Türkiye İş Bankası Yay. İst. 1996, s.43