Yazılarıma teyit geldi
Recep Tayyip Erdoğan'ın 2014'te halk tarafından seçilmesini 16 Nisan referandum sonucundan sonra, "Erdoğan 24 Haziran'da seçilirse son kez olacak" diye Yargıtay E. Cumhuriyet Savcısı Av. Ömer Faruk Eminağaoğlu'nun da görüşünü alarak yazdım.
Yetmedi 24 Haziran sonrası bu kez 11 Temmuz'da, "Erdoğan için son Cumhurbaşkanlığı" diye tekrar bir yazı yazdım.
Diğer partiler hâlâ uykuda iken CHP'nin çiçeği burnunda yeni milletvekili Anayasa hukukçusu Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, "Bu Erdoğan'ın ikinci kez Cumhurbaşkanı seçilişiydi, bir daha aday olamaz" dedi.
16 Nisan Anayasa değişikliğine vurgu yapan Prof. Dr. Kaboğlu, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu son seçimiydi, artık yeniden aday olamaz, zaten ikinci döneminde. Beş yıl sonra yeniden adaylığını koyması, ancak görev süresinin son bir yılında parlamentoyu feshetmesi durumunda mümkündür" diye 3. dönemin işaretini de verdi.
Kaboğlu, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi hakkında görüşlerini CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun da katıldığı toplantıda her iki yazımda ortaya koyduğum gerçeği Türkiye'nin en önemli Anayasa Hukukçusu olarak net bir şekilde ortaya koydu.
Bakalım CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ve parti yönetimi bu konuda siyaseten neler yapacaklar?
Gelelim ikinci konumuza.
"Meclis artık yan gelip yatma yeri midir" başlıklı 2 gün önceki yazımda da, "Şimdi ben Meclis'teki siyasi partilerin yönetimlerine hatırlatayım ki yeni anayasaya göre, Başkan'ın KHK'larını Meclis'te aynı konuda yasa çıkartarak iptal edebilirler" diye bir vurgu yaptım.
'Kararname hükümsüz kalır'
CHP grup toplantısındaki konuşmasında Anayasa Hukukçusu Kaboğlu, şunları söyledi:
"Temel hak ve hürriyetler konusunda kararname yayınlanamaz, ancak yapılan düzenlemelerde yetki aşımı var. TBMM'nin aynı konuda kanun çıkarması durumunda Cumhurbaşkanlığı kararnameleri hükümsüz hale gelir. Cumhurbaşkanlığı kararnameleri karşısında TBMM, bir yandan hukuken çerçeveleyebilir, öte yandan Anayasa Mahkemesi'ne başvuru ile yargısal denetim yolunu işletebilir. Yasama yetkisi, asli ve geneldir, bunun anlamı TBMM'nin kanun koymak için bir başka organın veya anayasanın yetki vermesine ihtiyaç duymamasıdır."
Yazdım, yazdım ve diğer partilerden değil ama sadece CHP'nin yeni milletvekilinden önemli bir hukuk profesöründen yazılarımı teyit eden bir ses geldi.
Başkanlık KHK'ları ile mücadele dönemi için Meclis'teki muhalefet partilerine kolay gelsin.
Gazeteci ve yazarlara genellikle tekzip gelir ama yazılarıma teyit gelince çok görmeyin gururlandım tabii ki.
Aman az daha unutuyordum, 27. ve son Başbakan Binali Yıldırım'a Başkan Recep Tayyip Erdoğan, "Devlet Şeref Madalyası" verdi.
Ancak Erdoğan unutmuş ve çok ayıp etmiş asıl bu Devlet Şeref Madalyası'nı Devlet Bahçeli hak etti.
16 Nisan'ın da 24 Haziran'ın da destekçisi Devlet Bey'dir.
Erdoğan'ı Başkan seçtiren MHP ve Devlet Bahçeli'dir.
Demokratik Parlamenter Rejimi yıkan Devlet'e Devlet Şeref Madalyası bile az gelir...