Yatak odası mahremiyeti ve Trump'ın Erdoğan ifşası
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Hanım''ın yatak odalarının mahremiyetini oğulları Bilal Erdoğan medyaya açtı. Sanki Türk milletinin tek derdi ya da en merak ettiği konu Erdoğanların yatak odasıydı.
Yatak odasının görüntülerini Nagehan Alçı bir kadın olarak mahremiyeti düşünmeden fotoğraflayıp köşe yazısında şu cümlelerle yer verdi:
"Cumhurbaşkanı ve eşi için hazırlanan ana yatak odası… Çarşaflar ve yastıklar bile konmuş."
Değerli okurlarım,
Bu fotoğrafı köşe yazıma asla almam.
Ailelerin en mahrem yeridir yatak odaları.
Saraylarda yaşayan Erdoğan ailesi, Ahlat''ta yaptıkları saraya olan tepkileri azaltmak için Bilal Bey''e yatak odalarını medyaya açma görevi mi vermişler?..
Devlet memurları da bu görevin ifasında yer aldılar:
- İçişleri Bakan Yardımcısı Muhterem İnce,
- Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alparslan,
- Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı İhsan Selim Baydaş…
Ve tabi Erdoğanların oğlu, Okçular Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi Bilal Erdoğan ve vakfın başkanı Ali Haydar Yıldız.
Bilal Erdoğan''ın resmi devlet görevi var mı ki, 3 ayrı bakanlığın bakan yardımcıları kendisine eşlik ediyorlar?
Hedefleri sarayları, uçakları, helikopterleri, makam otobüslerini, makam arabalarını, makam gemisini lüks yaşamlarını maskelemek…
Ahlat''a yaptıkları gezinin harcamalarını kim hangi bütçeden karşıladı?
Değerli okurlarım,
Saraylarda yaşayıp halktan koptukça, böyle saçma sapan işler yapıyorlar.
Ancak küstah Amerikan başkanı Trump''ın sözlerine tepki göstermiyorlar.
Tam tersi hoşlarına gidiyor.
Cumhurbaşkanına alçakça yazdığı mektubun mürekkebi kurumadan Trump yaptığı açıklamada özetle diyor ki;
"Geçen hafta dünya liderleri benden Erdoğan''ı bir aramamı rica etti. Neden diye sordum. Dediler ki ''O bir tek seni dinler, bizi dinlemiyor…''
Türkiye''den Erdoğan… Hepsi… Onlarla başa çıkabilecek zihinsel kapasiteden yoksun bir ABD Başkanı olmamalı.
Ve biliyor musunuz, bunu herkesin ortasında söylemek istemiyorum ama bu doğru. Ben onunla anlaşabiliyorum. Beni dinliyor."
Değerli okurlarım,
Trump ile Büyük Orta Doğu Projesinin eş başkanı olan Erdoğan, Trump ne derse yapıyor.
Erdoğan dedi ki;
- "İnlerine gireceğiz, tek bir terörist kalmayıncaya kadar durmayacağız."
Trump, Erdoğan''a mektubunda dedi ki;
- "Hadi iyi bir anlaşma yapmaya çalışalım. Siz binlerce kişinin öldürülmesinin sorumlusu olmak istemezsiniz, ben de Türk ekonomisini yok etmek istemem ki yaparım. Yapabileceklerimin küçük bir örneğini rahip Brunson konusunda zaten size göstermiştim. Budala olmayın…"
Erdoğan dedi ki;
- "Tamam" (Barış Pınarı harekatı durduruldu)
Trump dedi ki;
- "PKK uzantısı PYD/YPG terör örgütü Amerika''nın müttefikidir. Suriye''deki petrol kuyuları onlarındır. Güvenliği onlar, işletmeyi Amerikan şirketi Delta yapacak."
Erdoğan dedi ki;
- "Tamam"
Trump dedi ki;
- "Rusya''dan aldığın S-400''leri aktif hale getirme."
Erdoğan dedi ki;
- "Tamam"
Trump dedi ki;
- "Ortak olduğumuz F-35 savaş uçakları imalatından Türkiye''yi çıkarttım."
Erdoğan dedi ki;
- "Tamam"
Trump dedi ki;
- Rahip Brunson''u hemen serbest bırak"
Erdoğan dedi ki;
- "Tamam"
Trump dedi ki;
- "Darbeci hain Fethullah Gülen''i Türkiye''ye vermem."
Erdoğan dedi ki;
- "Tamam"
Trump dedi ki;
- "Bazı yakın koruma polislerini Amerika''ya sokmam."
Erdoğan dedi ki;
- "Tamam"
Trump keşke, "Orhan Uğuroğlu ile canlı yayına çık" dese de istediği bir televizyonda ya da ziyaret ederek sayın cumhurbaşkanına sorular sorabilsem…
Değerli okurlarım,
İç politikada yabancı ülkelere karşı sert konuşan Erdoğan dış politikada farklı tavır içinde.
Örneğin;
AKP iktidarı döneminde 18 Türk adasının Yunanistan tarafından işgaline göz yumdu.
13 Ağustos''ta Fransa ve Yunanistan uçakları ve savaş gemileri ile Türk karasularında hem de Navtex ve Notam ilan ettiğimiz Akdeniz''de, Hava ve Deniz Tatbikatı yaptılar.
Tatbikat bittikten 2 gün sonra Erdoğan dedi ki;
"Kıta sahanlığımızda haydutluğa asla boyun eğmeyeceğiz. Yaptırım ve tehdit dili karşısında geri adım atmayacağız. Mavi Vatan''ı aynı kararlılıkla koruyacağız"
Milli Savunma Bakanlığı eski genel sekreteri emekli Albay Ümit Yalım dedi ki;
* Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi hükümleri, sahildar devletin Münhasır Ekonomik Bölge ve Kıta Sahanlığında, diğer devletlerin askeri tatbikat ya da manevra yapmasına, silah veya patlayıcı madde kullanmasına izin vermiyor."
Türkiye haydutluğa neden boyun eğdi ki?