Yargı parti başkanının ayağına gitmemeli
Adalet eski bakanı Prof. Dr. Hikmet Sami Türk'e Pazar sabahının köründe telefonda sordum:
Adli yıl mı adil yıl mı?
Türk, "Adaleti sağlamak adil olmakla mümkündür. Yargıtay'ın Adli Yıl açılışını partili cumhurbaşkanının sarayında yapması, cumhurbaşkanın da kabul etmesi kuvvetler ayrılığı ilkesine aykırıdır." diye başladı sözlerine.
Sordum:
- Sarayda olmazsa nerede olmalı?
Yanıtladı:
"Yargıtay salonu küçükse ücretsiz yapılacak yer çok. Ankara hukuk Fakültesinin ve Ankara Adliyesinin salonları çok müsait.
Sordum:
- Neden sarayın salonu olmaz?
Yanıtladı:
"Yargı mensupları parti başkanının ayağına gitmemeliler. Anayasaya 16 Nisan değişikliği ile 'Bağımsız ve Tarafsız" ilkesi konuldu. Bağımsız ve tarafsız yargı mensupları partili cumhurbaşkanının ayağına, sarayına gitmez. Giderlerse, Tarafsızlık ve Bağımsızlık ilkesi yok olur."
Sordum:
- 41 baro boykot etti ki artabilir ama Türkiye Barolar Birliği Başkanı (TBB) katılacağını açıkladı. Ne dersiniz?
Yanıtladı:
"Doğru durmuyor Sayın Feyzioğlu'nun bu kararı. Tavır gereklidir. Yasa değişikliği ile konuşma hakkı elinden alınmıştı."
Sordum:
- TBB başkanının lütuf verir gibi konuşma hakkı verilmiş, o da konuşacak. Tavır neden gerekli?
Yanıtladı:
"Cumhurbaşkanı 'tarafsızlık' yemini varken gitti parti genel başkanı oldu taraf oldu, tarafsızlığı kalmadı. Yargıyı ayağına çağırması kabul edilemez. Onun yargının ayağına gitmesi lazım. Tarafsızlık yemini ve ilkesi ile taraf parti başkanı yapısı bağdaşmaz."
Sordum:
- Ne yapılmalı?
Yanıtladı:
"Cumhurbaşkanı bu tutumundan hemen vazgeçmeli. Eğitim yılı açılışında Üniversite rektörlerini, adli yıl açılışında yargı mensuplarını ayağına, saraya çağırmaktan, partili cumhurbaşkanı olmaktan vaz geçmeli. Böyle olamaz, Türkiye bu sorunu çözecek, çözmeli.
Adalet mülkün temelidir. Yani adalet devletin temelidir. Bu temel ilke de tarafsızlık gerektirir. İlk sorunuza dönecek olursak adli yıl açılışlarında sormalıyız, adil yargı var mı?"
Sordum:
- Adalet eski bakanı olarak davetli misiniz?
Yanıtladı:
"Hayır, eskiden adalet eski bakanları davet edilirdi ama AK Parti döneminde davet edilmez oldular."
Değerli okurlarım,
Hikmet Sami Türk, 61 plakalı Trabzon'un Of ilçesinde 1935 yılında doğdu. 1958 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun oldu.
Tam 61 yıldır "adalet" terazisinden ödün vermeyen hukuk, siyaset ve devlet adamıdır.
1964 - Almanya'da Köln Üniversitesi Hukuk Fakültesinde "Hukuk Doktoru" unvanını kazandı.
1967 - Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Almanca okutmanlığına,
1968 - Aynı fakültenin Ticaret Hukuku Kürsüsü asistanlığına atandı.
1977 - Üniversite Doçenti unvanını kazandı.
1978 - Profesör oldu.
1995 yılı Ekim sonuna kadar aynı Fakültede Ticaret Hukuku Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi olarak çalıştı.
1995 ve 1999 Genel Seçimlerinde Demokratik Sol Parti'den (DSP) Trabzon Milletvekili seçildi.
3. Mesut Yılmaz Koalisyon Hükümetinde İnsan Haklarından Sorumlu Devlet Bakanı,
4. Bülent Ecevit Hükümetinde Milli Savunma Bakanı
5. Bülent Ecevit Hükümetinde Adalet Bakanı olarak görev yaptı.
Değerli okurlarım,
Sayın Türk'e söylediklerimi, "arkasından konuşmak" olmasın diye TBB Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu'na iletiyor ve sizlerle de paylaşıyorum.
İzmir Barosu, Yargıtay'ın Adli Yıl açılış töreni davetine "Bize kalırsa, siz de o salona gitmeyin" diye muhteşem bir demokratik tepki gösterdi, öncülük yaptı.
Bu çağrıya 41 ilin baro başkanı destek verdi ki bugün itibarı ile sayı artmış olabilir.
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu'nun "katılma" kararına gelince konuşmasının içeriği konusunda cumhurbaşkanına hitaben söylemesi gerekenler şunlardır:
- Hem taraf hem tarafsız olmamalısınız,
- AKP Genel Başkanlığından istifa edin,
- Anayasanın kuvvetler ayrılığı ilkesi doğrultusunda yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı ilkesini sağlamak için siyasi elinizi, gücünüzü ve atama yetkilerinizi yargıdan çekin,
- Adalet reformunu en hızlı şekilde tüm siyasi partilerle uzlaşarak gerçekleştirin,
- Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin tüm aksaklıklarını sadece kendi paydaşlarınızla değil toplumsal mutabakat sağlayarak düzeltin,
- 2020 yılı Adli yıl Açılış töreninin sarayda yapılmasını asla kabul etmeyin,
- Adalet unutmayın ki yarın size de gerekebilir…
Ve tabi yargının aksaklıkları konusunda TBB'nin görüşlerini de konuşmasında açıkça ifade etmesi ile Feyzioğlu'nun toplantıya katılması anlam kazanır, alkış alır…
Yok, eğer Başkan Feyzioğlu bu konulara hiç girmez, bu çağrıları yapmazsa toplantıya katılmasının hiçbir anlamı olmayacağı gibi mevcut tek adam rejimi ile "bağımlı ve taraf" olan yargı sitemine de destek vermiş olur… Ne tepki alır bilemem…
Sonsöz: Adalet var mı ki Adli Yıl olsun?