Yanlış anlaşılmak...
Bu sütunlarda özel konuları yazmaktan hep kaçınmışımdır. Bireysel olayları gündeme getirmek çoğu zaman "Yanlış anlaşılmalara" sebep olabiliyor. Tamamen "İyi niyet" ile kaleme alınan yazılar acılı anlarda, duygusal ortamlarda farklı yansıyabiliyor. Her insan gibi "Yanlış anlaşılmak"tan korkarım. Ne yazık ki zaman zaman başıma geliyor. Bir keresinde çok sevdiğim bir arkadaşımın tutuklanma kararını 02:30 da Adliye bahçesinde öğrendiğimde isyan edip: "Zulmünüzde boğulun, Allahsızlar!" tepkisini göstermiştim. Yakınlarından bazıları çok kızdı "Tv kameralarını görünce show yapıyorsun!" diye suçladıklarında dünya başıma yıkılmıştı. Zira kameraları görmemiştim bile. Kaldı ki kameralar hitap etmem. Zaten yıllardır Tv programlarına haftada 2-3 defa davet edilirim. Çok kırılmama rağmen "Acı ile söylenmiş sözler" olarak nitelendirip öfkeye kapılmadım. Yüreğimde sızı kalmasına rağmen hiç yaşanmamış gibi davranmaya devam ettim. Özür borçlarını yerine getirmeyenlerinde yüzüne vurmadım. Bir yıl sonra benzeri yorgun yüreğimi kanattı... 15 Eylül 2021 günü "Aşı Gerçeği" ve "Aşı Karşıtlığı" başlıklı yazımda çok sevdiğim arkadaşım Renan Yalı''nın ansız ölümüne ilişkin duygularımı kaleme almıştım. Bütün ölümler zamansız ve acıdır. Acısını paylaştığım, saygı duyduğum eşi Ayşe Yalı çok kırılmış. Öfkelenmiş. Dahası; "Demirağ ile Renan''ın hastahane süreci boyunca hiç bir şekilde iletişimimiz olmadı" iddiasında bulunmuş.
Teknoloji ilerledi en azından Renan''ın telefonundan 11 Eylül günü 47 saniyelik konuşma kayıtta. O''nunla olan hassas dostluğumu asla yazmam bile. Ortak dostlarımız ile günlük bilgi paylaşımlarımızın tanıkları da çok üzüldü. "Acı ile unutulmuştur" dediler. Emekli öğretmen Ayşe Yalı açıklama yollamış diğer acılarımdan dolayı cevap yazmayınca "Bugün de susmaya devam edeceksiniz farklı kanallarla ve durumu yargıya taşıyacağımı bildirmek isterim" mesajını yollamış. Boynumuz kıldan ince... Şimdi açıklamasına gelelim:
"Hayatta en hakiki mürşit ilimdir." "Medeniyet için, hayat için, muvaffakiyet için en hakiki mürşit ilimdir dostlarım." diyen doğruluk, yardımseverlik ve sınırsız fedakarlık gibi hasletleri yaşam pratiğinde inkar edilemez bir nitelikte sergilemiş, herkes tarafından sevilen ve kıymet verilen Renan YALI.
Dünyayı kasıp kavuran salgın konusunda araştırmalar yapan yorulmadan yayınlanan bilgileri okuyan ve ailesi başta olmak üzere edindiği bilgileri dostlarıyla paylaşan Renan YALI''nın "Aşı karşıtı" olarak gösterildiği ve siyasi cümleler arasında adının anılması acımızın taze olduğu bugünlerde, dostluk adına yazılmış bir köşe yazısıyla paylaşılması başta ailesi olarak bizleri ve gerçek dostlarımızı derinden yaralamıştır. Arı duru tertemiz bir manevi dünyası olan, bilimin ve çağdaş uygarlığın kazanımlarını hep öne çıkarmış bir Atatürk sevdalısıdır Renan. Devletini, milletini, ülkesini seven, bu ülkeye uzun yıllar hizmet etmiş bir memur emeklisiydi. Sosyal yaşamında çok aktif olan sevgili eşimle korolarda söylediğimiz türkülerin, marşların siyasi kumpas davaları, aşı karşıtlığı gibi algı oluşturulmuş paragrafların içinde imdat çığlığını duyduk.Sevgili eşim Renan çağdaş bilime yaşamı boyunca büyük bir saygıyla yaklaşan ancak bilimin aşağılık maddi çıkarlar ve emperyal hesaplardan uzak, bağımsız kurumlarca yürütülmesini savunan, ulusal bağımsızlık yanlısı gerçek bir vatanseverdir. Hayatı boyunca 120 kg olmamış, her daim spor yapmış sevgili eşim Renan''ın aşı karşıtı olarak gösterildiği hatta bu ülkeye hizmet etmiş emekli bir öğretmen olarak benim ve oğlumuz Mert''in bile ismini kullanarak bizlerinde aşı olmasını engellediği mesajını içeren bu yazıyı dostluk adı altında yayınlayan ''Demirağ'' ile Renan''ın hastane süreci boyunca hiçbir şekilde iletişimimiz olmamıştır. Böyle temiz vicdanın çağdaş tıbbın karşısındaymış gibi gösterilmesi baştan aşağı tutarsızlıktır ve mantıksızlıktır. Renan sadece uluslararası bilim çevrelerinin her tür çıkar ilişkisinden bağımsız bilimin nimetlerini tüm insanlıkla paylaşması gerektiğini söylemişti. Çağdaş bilimin insanlık adına ulaştığı kazanımların asla karşısında olmadığının altını çizerken, ilerici ve devrimci kişiliğinin bununla asla bağdaşmayacağını belirtmek isterim. Bize düşen tertemiz vicdanıyla Hakka yürüyen Renan''ı saygıyla, sevgiyle selamlamak ve Fatiha''larla anmaktır.
Sayılarımla
Ayşe Yalı.
"Beni bir tek sen anladın, sen de yanlış anladın" sözü ünlüdür. Tarihi bu tespiti farklı kaynaklara dayandıranlar vardır. Asıl kaynak "Gerog Wilhelm Frederich Hegel"e ait olduğu ortaya çıktı. Toplum sağlığına dikkat çekmek amacı ile kaleme aldığım söz konusu yazı da ne merhum arkadaşım Renan''ı ne de ailesini üzmek aklımdan geçmedi. Sayın Ayşe Yalı "Farklı kanallara ve durumu yargıya taşıma" kararına da saygı duyarım.
Sonuç olarak başta Ayşe Hanım olmak üzere tüm vatandaşlarımıza toplum sağlığı için aşı olma tavsiyeme devam ediyorum. Lakin "Şamar oğlanı" konumuna düşürülmeye hakkım olmadığının altını çiziyorum. Acıları anlarım fakat haksızlıklar karşısında dik durma konusunda Renan yanımda olurdu. Suistimale tahammül edemiyorum artık! Nokta!..