Yanlış anlama!
Sormayın... Bu aralar bende yeni yeni haller zuhur etmeye başladı... Herkesi ve her şeyi yanlış anlar oldum!
Dün bir dostumla bu konu hakkında uzun uzun dertleştik... Kendisi, “Eeee İsmail, artık yaşlanıyorsun. Maşallah, hastanelerde gitmediğin poliklinik, bıçağının altına yatmadığın cerrah kalmadı. Bütün bunlardan sonra alınganlıklar gösterip, birçok şeyi yanlış anlaman normal” dedi.
“Ne yaşlanması, ben daha gencim” diye dostuma epeyi bir çıkıştım, ama nâfile. İnat etmişti bir kere, “yaşlandın, kabul et” dedi de başka bir şey demedi.
Her neyse... Asıl sıkıntı, bu yanlış anlamalardan sonra meselenin aslı söylendiği ya da kafama dank ettiğinde yaşadığım mahcubiyet...
Geçtiğimiz Cumartesi günü, hem mitinge destek vermek hem de Habererk sitesine fotoğraf çekip, haber yapmak için MHP’nin düzenlediği “Vatan” mitingi için Adana’ya gittim...
Miting alanında karşılaştığım Şefkat Çetin’le bir süre sohbet ettikten sonra, basına ayrılan bölüme dönmüştüm ki, Olcay Kılavuz’un biraz ileriden beni işaret ettiğini gördüm. İşareti alır almaz bana doğru bir grup kalabalık koşarak gelmeye başladı... Üç-beş basit darbe almıştım ki araya polis girdi.
Allah var, şahsıma bir saldırı düzenlediğini düşündüm. Ama olay hiç de öyle değilmiş!..
Meğerse Olcay Kılavuz beni göstererek “Bakın, şu karşıdaki ağabeyiniz, bizim değerli bir büyüğümüz, gidin tanışın, bir hoş geldin deyin” demiş!..
Yaşları genç olan bu çocuklar da ömrünün 11 senesini MHP ve ülkücü kuruluşlar davasından cezaevinde geçirmiş ve hayatının her anında bu harekete hizmet etmiş bir ağabeyleri ile tanışmanın verdiği heyecanla koşarak gelip, boynuma sarılmak istemişler!
Bildiğiniz gibi değil, ziyadesiyle mahcubum!.. Meğer ne kadar art niyetliymişim!..
Öyle ya, bu kadar kalabalık sayıda ülkücü bana saldırmak niyeti taşımış olsaydı, benim oradan sağ çıkmamam, onu da geçtim bütün kemiklerimin kırılması gerekmez miydi!?
Hem zaten neden bana saldırmak istesinler ki!? Sayın Genel Başkan ülkücüleri kavgadan-dövüşten uzak tutmak için AKP’lilerin ve hatta BDP’lilerin ağza alınmayacak hakaretlerine sırf ülkücü gençler kavgadan uzak dursun diye tahammül etmiyor muydu!?
Tamam, Genel Merkeze muhalifim. Mevcut yapıyı vakti zamanında kıyasıya eleştirdim. Fakat bana gelene kadar illaki dövülmesi gereken yüzlerce isim yok muydu?
Daha yakın bir zamanda BDP milletvekili Sırrı Sakık, Apo’nun idamından bahseden Devlet Bahçeli ve MHP’liler için, “Bunlar assa assa Öcalan’ın paltosunu asar” dememiş miydi?
AKP’li Bekir Bozdağ, MHP’lilere hitaben “Bunların erkeklikleri meclisin kapısında bitti” sözleri ile ağır hakaretlerde bulunmamış mıydı?
MHP’nin kurumsal kimliğini ve MHP Genel Başkanını hakaretleri ile kum torbasına çeviren yüzlercesi elini kolunu sallayarak gezerken, partisine destek vermek için miting meydanına gelen benim gibi birine ne diyerek saldırabilirlerdi ki!?
Diyelim ki, her şeye rağmen bana saldırmak istediler. Ülkü Ocakları gibi bir kurum, bunu neden MHP’nin mitinginde yapsın ki? Ve neden bunca zaman beklesin? Öyle ya, Genel Merkeze çok uzun yıllardır muhalefet ediyordum. Böyle bir şey söz konusu olsa şimdiye bunu yüzlerce kez yapmaları gerekirdi. Ülkü Ocaklarını yönetenler bu kadar aciz ve bu kadar korkak mı?
Ne kadar da art niyetliymişim meğerse!
Çok mahcubum, çoooook...