15 Temmuz sonrası yürürlüğe giren Olağanüstü Hal (OHAL) çerçevesinde yayınlanan Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile çeşitli kamu kurum ve kuruluşlarının yanı sıra medyadan ve üniversitelerden toplam 150 bin kişi işten çıkartıldı.
Ancak tek bir milletvekili, tek bir genel başkan yardımcısı, tek bir il başkanı bu listede yer almadı.
Bank Asya'dan telefonuna otomatik ödeme talimatı veren, ya da çalıştığı kurum nedeniyle maaşı yatan, ByLock denilen gizli ve şifreli haberleşme ağını kullanmayan, yeni atandığı görevine başlatılırken sendikaya kaydı yaptırılanlar işten atıldı.
Hatta eşleri, kardeşleri, enişteleri, yengeleri de atılanlar arasında yer aldı.
Orkestra şefi dahi atılırken barış bildirgesine imza atan ancak FETÖ ile ilişkisi olmayanlar da KHK ile atıldılar.
Atılanların yeniden bir kamu hizmetine alınması da yasaklandı.
Bu durumda hangi özel sektör şirketi bu insanlara iş verebilir ki?
İşin bir de hukuki boyutu var.
Tüm maddi hakları ellerinden alınan atılanlar için yargı yolu da kapalı ama mağdur atılanlar için kurulan komisyonda görev alacaklar için her türlü yasal koruma KHK ile sağlanırken, işten atılanlara yasal haklarını kullanma hakkı verilmedi.
Kuşku yok ki 15 Temmuz darbe girişimine katılan katılmayan tüm kahpe FETÖ militanları en ağır cezaları almalıdır.
Ancak yine kuşku yok ki bu FETÖ'nün siyasi ayakları da ortaya çıkarılmalıdır.
Daha önce de yazdığım gibi 17-25 Aralık öncesi ve sonrası ayrımı yapılmadan FETÖ'ye yardım ve yataklık yapanlar da yargı önünde hesap vermelidir.
Bakın 15 Temmuz'dan bu yana KHK ile işten atılanların ve haklarında hukuki işlem yapılanların listesi şöyle:
Siyasetçi: 0 (Sıfır)
Eğitim ve Akademi: 51.776
Polis: 50.786
Bakanlıklar: 27.971
Türk Silahlı Kuvvetleri: 14.643
Bankacılık, finans: 4.296
Medya: 556
TOPLAM: 150.028
Yüz elli bini aşkın FETÖ'cü işten çıkarılırken hiç siyasetçi olmaması ne kadar dikkat çekici değil mi?
