Yancı...
Kahvehane kültüründe yancılığın kuralları vardır. Yancılık raconunda oyuna müdahale etmek, karşıya tüyo vermek, oyunu karıştırmak, taraf olmak ayıptır. Ve anında masadan uzaklaştırılır. Bir bardak çay ya da kahve için racona aykırı davranmak sadece masadan uzaklaştırılmakla kalmaz. Mekanı terk etmesi istenir. Garson bir daha servis açmaz. Kahvehanenin müdavimleri selamı-sabahı keser... Antika araba meraklısı Bahçeli'nin kahve kültürü olmadığı için yancılık kurallarından haberdar olmama ihtimal var. "Eylemsiz doçent"in son imza çıkışı ise tüm psikolojik rahatsızlıkların uyku bozukluğundan kaynaklandığının da göstergesi. Bay Bahçeli, Cumhurbaşkanlığı adayları için toplanacak imzaların araştırılmasını ve FETÖ iltisakının belirlenmesini istemiş. Önce "Ne istediler de vermedik" diyen büyük ortağına sonra da hemen yanıbaşındakilere baksın. Bir de "Kadrolu muhbirleri"ne... Ne de olsa "FETÖ adına bir siyasi partiye sızmaya kalkışmak iddiası" ile gözaltına aldırdığı yazar çizerleri hapse tıktırmaya kalkıştığı muhaliflerin soruşturma dosyası daha kapanmadı. Seçime katılma hakkına sahip partiler için YSK'ya ayar vermeye çalışan Bay Bahçeli'nin yeni numarası hür iradeleri ile Cumhurbaşkanı adaylığı için imza verenlere gözdağı vermek. Belki birilerinin örgütleyip imza verdireceği üç-beş kişinin FETÖ ile bağlantılı olduğunu ortaya çıkarma peşinde. Seçim öncesi "X kişisi imza vermiş. Amcaoğlu FETÖ'den tutuklu" gibi kumpas hazırlanıyor. Dahası "Ey imza vermeyi düşünenler bir sabah kapınızı polis çalıp FETÖ'den gözaltına alabilir" sopasını göstermeye kalkışıyor... Ama yemezler!.. Ömrünü FETÖ ile mücadeleye adamış, yazıları ve kitapları mahkeme kayıtlarına, TBMM tutanaklarına geçmiş bu satırların yazarını bile "FETÖ'cü ilan etme girişimi" nasıl ters teptiyse "imza vereceklere korku salma" tezgahı da bumerang misali geri dönecek ve imza vermeyi düşünmeyenler bile koşarak "adayımız bu" diyecektir. 100 bin imza Bay Bahçeli'nin son girişimi ile bir milyona çıkarsa kimse şaşırmasın...
***
Bahçeli'ye en güzel cevabı Sayın Meral Akşener anladığı dilden vermiştir. "Milletimizi korkutmaya çalışan, arkadan dolanan, mertlikten, erkeklikten, adamlıktan uzak bu tür söylemlere pabuç bırakmayacağımı Sayın Erdoğan çok yakından bilir. Buradan yaptığım çağrının gereğinin yapılmasını talep ediyorum. Ve eylemsiz doçent diye tabir ettiğim Sayın Bahçeli'yi dizilerini seyretmeye, bedavadan milletvekili seçtirmeye, Sayın Erdoğan'ın çalışıp kendisinin yan gelip yatmaya devam etmesini öneriyorum. Bilmediği, anlamadığı işlerde konuşmamasını kendisine öneriyorum. Eylemsiz doçent yancılık yapmaya devam etsin, bilmediği işlere karışmasın..."
Sayın Akşener siyasi nezaketi yüzünden dillendirmemiş olabilir. Bu sütunlardan Bahçeli Bey'e bir önerim olacak. Madem MHP'de Cumhurbaşkanlığına layık bir kişi yok. Ve Erdoğan'ı kayıtsız, şartsız destekliyorsunuz. Partinizin seçmenine çok güveniyorsanız, siz de 100 bin imza toplayın da görelim... Belki de demokrasiye katkı sağlamak için bu fırsatı kaçırmazsınız!..
Adalet ve İçişleri Bakanı'nı göreve çağıran Bahçeli Bey'e bir kaç da sorum olacak. Lütfedip cevaplandırırsa bu sütundan yazacağım.
1- Cumhurbaşkanlığı adaylarına imza verecek kişilerin arasında MHP üyeleri ve yöneticileri olduğu takdirde kişileri partinizden ihraç edecek misiniz?
2- Demokrasinin tesisi için gönüllerinden geçen adaylara imza verenleri "FETÖ şüphelisi" olarak ihbar edecek misiniz?
3- 24 Haziran seçimlerinde MHP'nin oyu baraj altında kaldığında görevinizden istifa etme erdemini sergileyecek misiniz?
Bu üç sorunun yanına değerli okuyucularımızın, yüzlercesini ekleyeceğinden eminiz...
Gelelim siyasi partilerin grup toplantılarına. Başbakanlığı sona erecek Binali Yıldırım'ın açıklamalarından bir şey anlayan var ise beri gelsin...
Küçük ortak yerine hükümetin sözcülüğüne soyunan Bahçeli Bey'in derin endişeleri bakalım makus talihini değiştirebilecek mi?
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nu tebrik ediyorum. Uzun süredir ilk defa bir grup toplantısını başından sonuna kadar takip ettim. Ve Kılıçdaroğlu'nun sözlerinin altına imzamı onurla atıyorum...