Yabancı sermaye neden çıkıyor? (28 Mayıs 2020)

Borsadan ve iç borçlanma senetlerinden, Ocak-Nisan arasında 8 milyar 400 milyon dolar çıktı. Mayısın ilk haftasında da 1 milyar 57 milyon dolar çıktı. Yabancı sermaye çıkışı, Pandemiden önce başlamıştı. Pandemi çıkan döviz miktarını artırdı.

Merkez Bankası verilerine göre, Mart ayında yurt dışı yerleşiklerin;

* Hisse senedi stoku 2019 yıl sonuna göre yüzde 32,9 oranında azalışla 21,9 milyar dolara geriledi.

* DİBS stoku, yüzde 37,8 oranında azalışla 9,6 milyar ABD dolarına düştü.

Son onbeş yıldır, spekülatif yabancı sermaye üstüne kurulu bir düzen içindeyiz. Bu nedenle yabancı sermaye çıkışı aynı zamanda Türkiye'nin dış borç riskini de artırıyor.

Yine MB verilerine göre; Türkiye'nin yurt dışı varlıkları ile yurt dışına olan yükümlülüklerinin farkı olarak tanımlanan net Uluslararası Yatırım Pozisyonu, 2020 Mart sonunda eksi 314,7 milyar ABD doları oldu.

Merkez Bankası döviz rezervleri de eriyor.

Dövize ihtiyacımız artarken yabancı sermayenin neden çıktığını iyi tespit edip önlem almalıyız. Nedenler çok ve kapsamlı olmakla birlikte önemli olan bazı nedenlere bakabiliriz.

1. Pandemi nedeniyle Dünyada sermaye hareketlerinin yavaşlaması bekleniyordu. Ancak Türkiye de döviz çıkışı pandemiden önce başladı ve yüksek miktarlara ulaştı. Pandemi dışında da çıkışı hızlandıran sorunlar var.

2. Başta Avrupa Birliği olmak üzere, uluslararası kuruluşlar Türkiye de demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğünde geri düştüğünü rapor olarak veya yaptıkları anketlerin sonucu olarak açıkladılar. Gazetecilerin hapsedilmesi de sık sık yabancı basında yer alıyor. Bu açıklamalar, Türkiye için güven kaybına neden oldu. AB geçmişte Türkiye'ye yabancı sermaye girişi açısından çıpa olmuştur. AB ilişkilerine önem verilmesi, uyum yasalarına uyulması, demokrasi ve hukuk alanında Meclis'in reform yasası çıkarması ve bugünkü algının kırılması gerekir.

3. Merkez Bankasına müdahale ve laf dinlemiyor diye bir başkanının değiştirilmesi, Türkiye için güven sorunu yarattı. Zira yabancı sermaye sık sık Merkez Bankalarına müdahalenin küresel sermaye hareketlerine zarar vereceğini açıklıyor. Financial Times, ABD Merkez Bankası FED'in Türkiye ile Swap hattı kurmamasının nedenini de bu müdahaleye bağlıyor.

Merkez Bankası kanunu değişmeli, bankanın bağımsızlığı teminat altına alınmalı ve aynı zamanda bu kanuna bankanın TL yanında kuru da gözetmesi ilave edilmelidir

4. İç politikada siyasi dil ağırlaştı. Medyanın tehditkar dili yanında açık açık güç gösterisi yapan sivil tehdit gurupları oluştu. Bu yolda Hükümetin tavizkar davranmaması gerekir. Sermaye ürkektir. İç politikada ağır dil ve tehditler sermayeyi daha çok ürkütüyor.

5. İş Bankasının hisselerinin hazineye aktarılması yabancı sermaye tarafından mülkiyet haklarına müdahale olarak görüldü. Mülkiyet güvencesine zarar verdi.

6. Kambiyo işlemlerinden alınan BSMV yüzde 0,2'den yüze 1'e çıkarıldı. Bundan sonra sermaye çıkışını hızlandırır mı? fazla etkili olmaz. Bu karar daha çok günlük al-sat yapanları ilgilendirir.

Kısmen de bir Tobin Vergisi sayılabilir. Zira Tobin vergisi, Kambiyo işlemlerinden alınan vergidir. Amaç uluslararası döviz piyasasındaki spekülatif amaçlı sermaye hareketlerinin yol açtığı iktisadi ve finansal dalgalanmaları önlemektir. Ancak bu vergiyi diğer ülkeler uygulamıyorsa, uygulayan ülke için rekabet imkanlarını daraltır.

Sonuç; Çin yıllardır cari fazla verdi. Sermaye birikimi yaptı. Şimdi yabancı sermayeye ihtiyaç duymuyor. Biz de önce planlı politikalar uygulayıp üretimde dışa bağımlı yapıdan kurtulup sermaye birikimi yapmalıyız. Ondan sonra yabancı sermayeye kafa tutabiliriz.

dfs-004-001-011-001-001-001-002.jpg

Yazarın Diğer Yazıları