Yabancı kaçıyor
Eski kara şanzımanlı araçlarda vitesi ikiden üçe almak için önce debriyaja basılır, vites boşa alınır, ayak debriyajdan çekilir ve gaz verilirdi.
Bu işleme ara gazı denilirdi.
Ara gazı dönemi bitti, artık yeni otomatik şanzımanlı otomobiller var. Ancak ara gazı Türk kültüründe argo bir deyim haline gelmiştir. O kadar çok kullanılıyor ki!
Hele de borsada..
Yabancılar yıllarca Türk borsasına ara gazı verip gemilerini yürüttüler. Ta ki, Mayıs 2013 tarihine kadar.
Bu, FED’in bol para politikasından vazgeçtiği tarihtir.
10 yıl boyunca bize sunulan ekonomik mucizenin(!) aslında hiç olmadığının ortaya çıktığı tarih 15 Mayıs 2013’tür.
Yabancılar tam 9 yıl boyunca bizim borsamıza ara gazı verip istediği gibi at koşturdu. 1 liralık senedi 10 liraya çıkarttı. Etini de kemiğini de sömürdükten sonra şimdi çekip gitmeye başladı.
Son açıklanan borsa takas saklama verilerine göre, Borsa İstanbul’da yabancı payı son 9 yılın en düşük seviyesine yani 61.14 seviyesine geriledi.
Gemiyi terk ediyorlar
Yabancı fon ve oyuncuların Türkiye’yi terk etmesinde iki önemli etken var. Bunlardan biri açıkça FED olarak ifade edilse de ikincisi pek telaffuz edilmiyor. Bu gerekçe AKP iktidarının artık zayıflamaya başlaması. Bugüne kadar hiç bir ülkede bulamadıkları rahatı Türkiye’de buldular. Öyle ki, borsa verileri bile yabancıların istekleri doğrultusunda düzenlendi.
Hisse senedindeki alım ve satımlar yabancıların rahatça alıp satması için 3 günlük takas süresince gizlendi.
Böyle bir ülkeye can kurban..
Sonunda 2013 yılının başında yüzde 80’e dayanan yabancı payı yüzde 61’e geriledi. Bu takas oranı ile yabancılar Türkiye’den kolay kolay çıkamaz deniliyordu ama görüyoruz ki adamlar çok rahat borsadan çıkıyorlar. Çıkarken artık fiyatlara bakmıyorlar.
Borsanın en çok işlem gören hisse senedi İş Bankası’nı incelediğimizde 2003 yılında 1 TL’nin bile altında olduğunu görüyoruz. Mayıs 2013’e geldiğimizde fiyatı 7.8 liraya yükselmiş. Yani o gün Türk borsasına gelip İş Bankası C hisse senedini alan yabancının parası 10 yıl gibi kısa sürede 7 doların üzerine çıktı.
İş Bankası uzun vadede bir getiri sağladı. Bir de kısa günün kârı olan senetler var. Halkbank gibi. 2009 yılında 2.50 lira iken, fiyatı 2013 yılında 20 liranın üzerine çıktı. 3 yılda elde edilen kârın boyutuna bakar mısınız. Bu kadar kısa sürede böyle büyük bir parayı eminim Kolombiya ve Meksika’daki uyuşturucu tacirleri bile kazanamıyordur.
İşte o yabancı, parasını üçe beşe katladıktan sonra pılını pırtısını toplayıp borsayı dahası Türkiye’yi terk ediyor.
Yıllarca bize ara gazı vererek, sırtımızı sıvazlayarak aptal aptal hikayeler uydurarak bir balon şişirdiler ve o balonla bizi baş başa bırakarak çekip gidiyorlar.
Ne tek bir kuruş vergi ne de maliyet. Üstüne üstlük kafalarına göre bir Merkez Bankası sayesinde de ucuz dolar alarak çekip gidiyorlar. Merkez Bankası Mayıs ayından bu yana yabancıya sanki babasının malı gibi ucuz dolar satıyor. Merkez’in 1.80’den itibaren dolar satmaya başladığını görünce insanın oturup ağlaması geliyor.
Bundan sonra ne olur sorusuna gelince; hiç bir şey olmaz. Türk insanının kaderi bu. Nasıl ki, büyük yolsuzluk operasyonunu sadece seyrediyor sesini çıkartmıyorsa, borsadaki bu büyük soygunu da normal görecektir.