Ya yaşa, ya sürün
Türk-İş Başkanı Ergün Atalay, son toplantıdan önce son görüşünü şöyle açıkladı: "TİSK, TÜİK ve hükümet asgari ücretlileri için ya yaşa ya sürün denecek rakamları açıkladılar. Teklif edilen asgari ücret ile cambazlık yapsan geçinemezsin…"
Değerli okurlarım,
TÜİK, bir işçinin aylık gıda harcama tutarını Asgari Ücret Tespit Komisyonu'na şöyle iletti;
- Ağır statüdeki işlerde 2 bin 331 lira,
- Orta statüde 2 bin 86 lira,
- Hafif statüde ise bin 940 lira…
İşveren temsilcisi sendika TİSK ise en fazla 2 bin 262 lira önerdi.
Milyonlarca çalışan Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun vereceği kararı bekliyor.
Bu ayın son haftasında Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığında yapılacak son toplantıda 1 Ocak 2020'den itibaren geçerli olacak asgari ücret belirlenecek.
TÜRK-İŞ Başkanı Ergün Atalay'ı ziyaret ederek sordum:
-Sizin gönlünüzden geçen rakam nedir?
Atalay: Evvela asgari ücret vergi dışı olsun. Şu anda işverene bir işçinin maliyeti 3 bin liranın üzerinde. Bu parayı işçi alsın. Bu işçiye en az 700 lira kazanç sağlar. Bu ülkede asgari ücretli 6 milyon ailesiyle 18 milyon.
Bu asgari ücretlinin geçimi iyi olduğu zaman bu parayı yurt dışına götürmeyecek bu ülkenin esnafına, bakkalın, kasabına gidecek. Şuan ki asgari ücretle bir ay geçinmenin mümkün olmadığını ben biliyorum, iktidar biliyor ve işverende biliyor.
Burada biraz bonkör olmalı iktidar. 2 bin 578 liranın üzerine bir refah payı versinler.
-Refah payı yüzde kaç olmalı?
Atalay: En az yüzde 10 refah payı koysunlar. 3 bin 132 lira olur ve o zaman Türk-İş olarak ben bunu herkese anlatabilirim ve makul karşılarlar.
Toplumun hepsi kabul etmese de büyük kısmının kabul edeceği bir rakam olur. Bizim istediğimiz rakama yüzde on 10 payı da koyulursa toplam yüzde 37 zam olmuş olur. Kamuoyu ne düşünür bilmem ama bu para geçinebileceği bir ücrete geliyor.
Aslına bakarsanız bu ülkede 3 bine de geçinemezsin, 4 bine de geçinemezsin.
-Türk-İş'in asgari ücret komisyonunda kaç oyu var?
Atalay: 40 senedir asgari ücret temsilini Türk-İş yapıyor. Bugüne kadar 37 kere imzalandı. Rakamlar yanlış olmasın 4 tanesini üçümüz, işçi işveren beraber imzaladı.
Geri kalanını hükümetle işverenler imzalamış.
Dörtte üçünü Türk-iş imzalamadı. Asgari ücret tespit komisyonunda beş işçi, beş hükümet ve beş de işveren temsilcisi var.
Genelde de hükümetle işverenler beraber hareket ediyorlar.
Öncelikle bu yapıyı düzeltmek lazım…
Yüksek Hâkim yapısı sekiz kişi. Altı tanesi hükümet, işveren iki kişi de biziz.
Esas bu yapının da sorgulanması lazım. Adaletli bir yapı olması lazım ama antidemokratik bir yapı söz konusudur. Bu dengeden asgari ücretlinin çıkarına bir şey yapmak çok zor oluyor.
-Bu yıl 3 federasyon anlaştınız bakalım güç birliğinin faydası olacak mı?
Atalay: Uzun yıllar sonra yetki bizde olmasına rağmen, DİSK'i ve Hak-İş'i de bu tespit komisyonuna katalım dedik. Sağ olsunlar onlarla vergide birlik olduk bu komisyonda da beraber olduk.
-Komisyon nasıl olmalı?
Atalay: Komisyon şuanda on beş kişi. Biz işçiyi 5 kişi ile temsil ediyoruz. Bu sefer uzun yıllar sonra ilk defa DİSK, Hak-İş ve Türk-İş ortak çalışma yapıyoruz. Bizim elimizde yoksulluk sınırı ve açlık sınırı verileri ve bir de yaşam maliyeti var. Yaşam maliyetini 2 bin 578 lira olarak önümüze geldi. Bu rakamı nasıl buldular bende bilmiyorum. Biz bunun üzerinde bir rakam için uğraşıyoruz.
-Hükümet nasıl bakıyor?
Atalay: Vergi dışı olmasına sıcak bakılmıyor. Ülkeyi vergi ile geçindiriyoruz diyorlar. Vergi dışı bırakırsak on yedi milyon kişi vergi dışı olursa vergi kaybı olur diyorlar. Yani vergi kaybı rakamını tam olarak bilmiyorum. Burada mağdur olan beyaz yakalılarda var ama asıl mağdur olan 2020 lira alan işçiler. Asgari ücret ile cambazlık yapsan geçinemezsin.
Esas bizim Meclisimiz bu kurulu gözden geçirsin. Bu hakem heyeti, 12 Eylül ürünü anti demokratik bir sistem. Burada zam iyi verilince hükümet ve işveren iyi vermiş oluyor, zam az olunca sendikalar almamış oluyor.
Sanki sendikaların böyle bir yetkisi var da istemiyor gibi görünüyor.
-Emeklilikte yaşa takılanlar ne olacak?
Atalay: Bununla ilgili kayıt dışı çalışanı kayıt içine almak lazım. Ama EYT ile ilgili bir yerden başlamak lazım. Bunlar mağdur. Bunlar mazlum. Kırk beş, elli yaşında insanlar emekli maaşı alamıyor, bir işe de giremiyor. Bunlara "yok" deyip çıkamazsınız veya ben bunun hepsini hallediyorum diyemezsiniz.
Yol bulunmalı bunlara. Bunun yolu da kayıt dışını kayıt içine almak lazım. Bu ülkede yüzde otuz beş kayıt dışı çalışan var.