Seçimlerde son viraja girildi. İktidar seçimlere yarattığı krizlerle giriyor. Eğitimden sağlığa, ekonomiden afetlere kadar ülkede her alanda kriz var. Erdoğan, kendisinin neden olduğu sorunların çözümü için durmadan vaatler veriyor. AKP seçmeninin umudunu canlı tutmaya çalışıyor. Fakat inandırıcılığı yok. Seçimlere bir ay kala, AKP seçmeni Erdoğan'ın 21 yıllık iktidarına güvenerek seçimlerde ortaya atacağı vaatlerle, şapkadan çıkaracağı kuşlarla kitleleri lehine çevireceğine inanıyordu. Fakat son haftalarda bu umut yok oldu. AKP seçmenin büyük çoğunluğu bile, AKP'nin ülkeyi sürüklediği uçurumdan kurtaramayacağına inanmış durumda.
Korku duvarını aştı
Artık vatandaş korku duvarını aşarak yüksek sesle sistemi eleştirmeye başladı. AKP'nin yaptığı mitinglerde Erdoğan'ın vaatleri yeterli coşku görmüyor. Seçimlere az bir zaman kala, gençlere, esnafa, halka, çiftçilere verdiği vaatler karşısında, halk soruyor, son beş yılda yaptıklarınızla bizi kuru soğana muhtaç ettiniz. Şimdi bol keseden vaatlerde bulunuyorsunuz. Artık bu yalanlara halkın karnı tok. Ülkeyi uçuracağız diye iktidara geldiniz. Yaptığınız ortada. Üniversiteler yeterli eğitim veremiyor. Afetleri iyi yönetemediniz. Halk aç ve açıkta. Hayat pahalılığı almış başına gidiyor. Pandemide maske bile dağıtamadınız. Halkı kandırarak getirdiğiniz başkanlık sistemi, yandaşı zengin eden, orta tabakayı ortadan kaldıran, işçiyi ağlatan sistem oldu. Şimdi dünya lideri olduğunuzu söylüyorsunuz. Bu söylemler iş yapmıyor. Siz de bunun farkındasınız?
Liyakat önemli
Sayın Kılıçdaroğlu'nun SSK'yı batırdığını söylüyorsunuz. Cümle alem biliyor ki hiçbir Genel Müdür Kurumu batıramaz. Ancak bağlı olduğu bakanlığın vereceği yanlış kararlarla bir kurum batabilir. Başka bir gerçek de, bu röportajın yapılmasını Sayın Kılıçdaroğlu istemiş. Başarılı olmak için neler yapılması gerektiğini anlatmak için. Bu söylemlerin vakti geçti. Tıpkı camide bira içildiği sözleri gibi. Vatandaş açlıkla mücadele ederken, beyin gözü açıldı. Her söylemi sorguluyor. Bir ay doğal gaz bedava deyince, neden kışın yapmadın diye soruyor. Biz açtık dediğin üniversitelerin, sizin iktidarınızdan önce var olduğunu, danışmanlarınızın şahsınıza hatırlatmamaları büyük bir liyakatsizlik. Liyakat çok önemli. Lütfen şahsınıza bilgi veren bu kişileri yanınızda barındırmayın.
Savaş sanayi bir ülkenin gururudur. Konum olarak ülkemiz zor bir bölgede. Bu nedenle bu konuda çalışmalarınızı takdirle karşılıyorum. Hiç bir Türk vatandaşı bu duruma karşı çıkamaz. Ama bu kurumların kurulması 1974 yılından sonra gerçekleşti. Günümüzde meyvelerini vermeye başladı. Hiçbir iktidar bu çalışmaları seçim çalışması yapamaz. Bu dünyanın en büyük ülkesi ABD'de de böyledir. Ama ekonomi farklıdır. Ülkeyi sarsan en büyük krizlerin başında ekonomi geliyor. Vatandaşlar ucuz gıda satan dükkanların önlerinde uzun kuyruklar oluşturuyorsa, bu hükümetlerin son biletidir.
