Utanç verici iddialar
New York Post gazetesinin 1. Sayfasında yer alan savcılık iddianamesi AKP iktidarı açısından utanç vericidir.
Amerika’nın New York kenti Belediye Başkanı Eric Adams, hakkında hazırlanan iddianamede rüşvet ve yasa dışı kampanya finansmanı ile suçlandı.
ABD'nin New York Güney Bölgesi Savcılığı'nın resmi basın açıklamasında Türkiye’yi doğrudan ilgilendiren iddialar tek tek sıralandı.
- İddianamede; Adams ve beraberindekilerin en az bir Türk hükümet yetkilisinden Türk Hava Yolları (THY) ile ücretsiz sağlanan lüks uluslararası seyahatleri kabul etti.
THY ile Fransa, Çin, Sri Lanka, Hindistan, Macaristan ve Türkiye'nin de dahil olduğu varış noktalarına ücretsiz veya indirimli seyahat etmelerini sağlandığı belirtildi.
- İddianamede; Özellikle bir Türk diplomatının "saman bağışlarda" aracılık yaptığının belirtildi
Adams'ın, yasa dışı kampanya finansmanını “adaylık desteği” adı altında “saman bağışçılar” üzerinden aldığı belirtildi.
Yasa dışı “saman bağışçılar” başka bir kişinin parasını kendi adına siyasi bağış yapması olarak tanımlanıyor.
- İddianamede; Türk yetkilinin Eylül 2021'de Başkan Adams'a, New York İtfaiye Departmanı'na (FDNY) baskı yaparak yangın denetimi olmadan Türkevi'nin açılmasını sağladığı belirtildi.
Değerli okurlarım,
Birincisi;
İddianamede, “En az bir Türk hükümet yetkilisi” deniyor.
Bu ifade ne acı ki birden fazla “Türk hükümet yetkilisini” ifade eder.
Soruyorum; Kimdir bu hükümet yetkilisi ya da hükümet yetkilileri?
İkincisi;
İddianamede, “Bir Türk diplomatının "saman bağışlarda" aracılık yaptığı” deniyor.
Soruyorum; Kimdir bu Türk diplomat?
Üçüncüsü;
İddianamede; Adams ve beraberindekiler için THY yönetimi ücretsiz seyahatler sağladığıdır.
Soruyorum; THY Adams ve beraberinde olan kimlere hangi uçuşlar için kaç liralık bedava uçuş sağlamıştır
Bu çok vahim iddialar için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın derhal şeffaf bir soruşturma açması şarttır.
Çünkü bu iddia örtbas edilmeye çalışılırsa ve önümüzdeki süreçte Türk hükümet yetkilisi veya yetkilileri ile Türk diplomatının adları New York savcılığı tarafından açıklanırsa bu skandal doğrudan iktidara sıçrar.
Gelelim tepkilere.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli, yazılı açıklama yaptı:
- "Yurt dışındaki temsilciliklerimiz görevlerini Viyana Sözleşmelerine ve uluslararası diplomatik teamüllere uygun olarak ifa etmektedirler. Herhangi bir ülkenin içişlerine karışmamız söz konusu olamaz."
Savcılık iddialarına yanıt bu açıklamada hiç yer almadı.
Kurumsal olarak elbette bu açıklama doğru ama iddianamede kast edilen şahıslar için Dışişleri Bakanlığının bir soruşturma başlatması gerekmez mi?
CHP Genel Başkanı Özgür Özel de açıklama yaptı:
- “ABD’de yargı, hukuk çok güçlü. Kimse baskı altında hissetmiyor kendisini. Araştırılır, suç işleyenler varsa cezasını çeker.
Ama 'Türkiye Cumhuriyeti Devleti, rüşvet vermiş' falan.
Eğer böyle bir şeye yeltenen birileri varsa Türkiye’ye en büyük kötülüğü yapmıştır. Onların da cezasını çekmesi gerekir.”
4+1= 5 AKP’li bakan ile para sıfırlama, rüşvet ve yolsuzluk dosyalarını yargıya göndermeyen AKP iktidarı New York skandalına neden olanları asla affetmemelidir.
Varsa cesur bir cumhuriyet savcısı (!) bu iddialar için derhal soruşturma başlatmalıdır.