Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Hulki CEVİZOĞLU
Hulki CEVİZOĞLU

Unutkanlık bölgelerinin işgali...

1 Ağustos’ta Yüksek Askeri Şûra (YAŞ) toplantısı var, komutanlar terfi edecek..
Güneydoğu Anadolu’da terörist PKK askerlerimizi pusuya düşürüyor, teker teker avlıyor; dün de 7 şehidimiz vardı..
Tam Gün Yasası, Anayasa Mahkemesi (AYM) tarafından iptal edildi, doktorların muayenehaneleri tartışılıyor. Ama aslında yasa, tüm üniversite hocalarını kapsıyor, kimse o yöne bakmıyor..
ÖSYM, tercih kitapçığında 49 önemli hata yapıyor, kendisini savunurken neredeyse “bunlar faso fiso” demeye getiriyor..
12 Eylül “e çok az bir zaman kaldı, referandum yapılacak ama “hayırcı” partiler gereken performansı gösteremiyor..
Ve daha pek çok gelişme, yaz sıcaklarında gündeme oturuyor.
“Bugünsüz yarınlar”
Türkiye’de, yapılan hatalardan ders alınmadığı ve de hata yapan sorumsuzlara gereken ders -verilmesi gerektiği zamanda- verilmediği için “Bugünsüz yarınlar” dan söz edebiliriz.
Nedir o?
Şu.
Unutkanlık bölgelerimizin işgal altına alınması..
Sırayla açıklayayım.
Gözümüz hep yarınlarda ama, beklediğimiz o tarih geldiğinde nedense bugün yaşananları unutan bir davranış içine giriyoruz.
“Bugün” çekilen sıkıntılar, bizlere yaşatılan olumsuzluklar; “Yarın” dediğimiz, beklenilen an geldiğinde; hesap sormak yerine son birkaç gün içinde duyduklarımızla sınırlı kalıyor. Son birkaç günkü propagandalarla davranış değiştiriyoruz.
Yani, hafızasızlaşıyoruz.
Hani, her ülke insanının “hafıza günü” vardır ya. Örneğin bir ulus son 4 ayki olayları hatırlarken, Türkler son 7 günlük olayları hatırlıyor.
Böylece, “bugünsüz yarınlar” inşa ediyor, yaşananları unutuyor ve hep dövünüyoruz.
“Türk söylemez, söylenir” sözü bunun için söylenmiş belki de.
“Unutkanlık bölgelerimizin işgali” kavramını da bunun vurgulanması için ortaya atıyorum.
Beynimizin “hatırlamayı” sağlayan bölgesini çalıştırmayınca; iktidar son günlerdeki yoğun propagandası ile o bölgeleri “istediği bilgilerle” işgal ediyor.
İktidara göre (2+2)’nin anlamı..
Bakınız, 12 Eylül referandumu için “12 Eylülcülerden hesap soracağız! 12 Eylül darbe anayasasına hayır” diye bas bar bağıran AKP İktidarının Adalet Bakanı ne demiş?
TRT 1 televizyonundaki “Enine Boyuna” adlı programda gazeteciler sormuşlar:
“12 Eylül’ü yapanlar, yargılanabilecek mi?”
Sadullah Ergin yanıtlıyor:
“Şu anda yargılanacaklar ya da yargılanmayacaklar demek mümkün değil. Yargıda 2+2=4 demek değildir!”
Bir başka gazeteci benzer soruyu tekrar soruyor.
Adalet Bakanı, “Mağdurlar başvuru yapabilirler. Mahkeme karar verecek!”
Oysa, bakan çok iyi bilmesine rağmen bu konuda 30 yıllık bir zaman aşımı süresi var ve bu da referandumun yapılacağı 12 Eylül 2010’da doluyor. Yani, 13 Eylül’den itibaren hiç kimse, Kenan Evrenlere dava bile açamaz!..
İktidarı destekleyen bir gazetenin Yayın Yönetmeni, “Siz bu Anayasa değişikliğini yaparken bir fikriniz yok muydu?” diye soruyor.
Bakan, “Asıl olan Anayasadan bu ayıbın kaldırılmasıdır” diyor!..
Gördünüz mü, beyinlerimizin nasıl işgal edildiğini?..
Gördünüz mü, beynimizi sürekli çalıştırmazsak, unutkanlık bölgelerimizin nelerle doldurulacağını?..
Gördünüz mü, “bugünü unutan yarınları” ve kofti yarınların hiçbir anlamı olmayacağını?..

Yazarın Diğer Yazıları