12 Dev Adam’ın EuroBasket 2022’ye vedasının perde arkasi
FATİH SABOVİÇ / Yeniçağ
Peki Türkiye’yi büyük umutlarla başladığı bu turnuvanın dışına iten faktörler nelerdi? Tüm detayları sizler için derledik…
Çok başarılı ve NBA’de güzel işler yapan bir jenerasyonumuzla EuroBasket 2022’ye doğru yola çıkmıştık.
Koç Ergin Ataman ve oldukça deneyimli teknik heyeti, Milli Takım’ı gayet başarılı şekilde turnuvaya hazırlamış; hatta şampiyona öncesindeki hazırlık maçlarında da üst düzey mücadeleler ortaya koymuştuk.
SERT ATMOSFER TURNUVA ÖNCESİ BAŞLADI
Ancak evdeki hesaplar EuroBasket 2022 boyunca çok da çarşıya uymadı. İşte madde madde Türkiye’nin trajik vedasına giden yol…
1- Şampiyona öncesi oynanan hazırlık maçlarından özellikle Yunanistan karşılaşması epey sert bir atmosferde geçti. Takımın içindeki enerji daha en baştan gerginliğe doğru yol aldı.
ZORLU BAŞLANGIÇ, KONSANTRASYON DÜŞÜRDÜ
2- Turnuvada Karadağ mücadelesinde Türkiye, zorlanarak da olsa galip gelmeyi bildi ancak bu mücadele bizi biraz yıprattı. Ardından Bulgaristan karşısında farklı galibiyet geldi fakat zayıf rakibe karşı ortaya biraz fazla enerji konuldu.
GÜRCÜLER CİDDİ ANLAMDA TAT KAÇIRDI
3- Şampiyona formatı gereği Gürcistan ile gruptaki maçında Tiflis’te rakibine konuk olan 12 Dev Adam, ciddi derecede kan kaybetti. Gürcüler zaaflarımızı bildiği için sertlikle üzerimize geldi ve Furkan ile yaşadıkları gerginlik, sonrasında olayların soyunma odası koridorlarında kavgaya dönüşmesi Milli Takım’ı mental açıdan iyice gerdi.
22 SANİYE SORUNSALI VE ÇEKİLME DUYURUSU
4- Gürcistan maçında yaşanan 22 saniyelik boşluğun ardından FIBA’dan skandal kararlar ve yaklaşımlar geldi. Türkiye, “Gerekirse turnuvadan çekiliriz” deyip 2 uzatmaya gidilip kaybedilen maça itiraz etse de, “Bu süre (kayıp 22 saniye) skorun Türkiye lehine değişeceği yönünde bir durumun garantisi olamaz” denilerek başvuru reddedildi. Bu olaylar tansiyonu iyice artırdı.
BELÇİKA İLE TUTUNDUK AMA…
5- Türkiye bir şekilde EuroBasket’te psikolojik olarak kalmayı başarıp Belçika’yı geçse de; turnuva boyunca neredeyse hiçbir maçta, karşılaşmanın geneline yayılan bir momentum tutturamadı. Ülkemiz kendi yolunda ilerlemeye çalışırken; içeriden gelen ağır eleştiriler ve sosyal medyadaki sert paylaşımlar da takımı negatif etkiledi.
YİNE DUYGULARLA YÜRÜDÜK VE SONUMUZ AYNI OLDU
6- Branş fark etmeksizin Türkiye Milli Takımları turnuvalarda hep mental ya da duygusal zorluklar çekmiştir. Şayet duygusal açıdan arkasına bir rüzgâr alırsa başarılı olan, bunu bulamadığında dağılan milli takım profilimiz bu şampiyona özelinde de devreye girdi. İspanya karşısında son saniyelerde yaşanan dağılma ve Larkin’in Alberto Diaz’a yaptığı top kaybı sonrası gelen yenilgi yaşadığımız zorluklara iyice tuz bastı.
HER ŞEYE RAĞMEN İLERLESEK DE…
7- Türkiye, İspanya’ya yenilmesine rağmen grubundan 2. olarak çıktı ve turnuvanın 4. favorisi konumunda olan Fransa ile eşleşti. Karşılaşma başlangıcında rakibine karşı hiçbir şekilde üstünlük kuramayan A Milli Takım, 3. çeyrekte Buğrahan’ın eşsiz performansıyla önce eşitliği yakaladı, sonra da öne geçerek muhteşem bir atılım yaptı.
ÇİN’DEKİ TURNUVANIN NEREDEYSE AYNISI
8- 2019 yılında Çin’de düzenlenen Dünya Basketbol Şampiyonası’nı yerinde takip etmiştim. ABD maçında üst üste Doğuş ve Cedi çok kritik serbest atışları kaçırmış, Türkiye kazanabileceği mücadeleyi kaybetmişti. EuroBasket’te Fransa karşılaşmasında da aynı senaryo yaşandı. Furkan son çeyrekte serbest atışlarda çok rahattı ama Cedi Osman en kritik anda 2 serbest atışı tıpkı ABD maçındaki gibi kaçırdı. Üzerine de top çıkarırken sorun yaşayan Cedi, Fransa’nın umutsuzluğa düştüğü anda geriden gelip maçı kazanması sonrası hedef oldu.
SOSYAL MEDYA EN BÜYÜK ZARAR!
9- Geçmişte Mehmet Okur’la yaptığım bir röportajda Okur’a yeni jenerasyonların dezavantajını sormuştum. Okur, “Sosyal medya iyi ki benim zamanımda yoktu” demişti. Fransa maçı sonrası Buğrahan’ın duygusal şekilde yaptığı bana göre tertemiz niyetle gerçekleştirilen açıklamalar sosyal medyada farklı yerlere çekildi. Bu durum da turnuvadan elenmemizin de ötesinde içerideki sağlıklı yapıya çok ciddi bir darbe vurdu. Umutlarla çıktığımız, inanıp mücadele ettiğimiz turnuvadan trajik şekilde elendik ve bizi aldığımız darbelerin ardı arkası kesilmeyecek bir noktaya getirdi. Umarım buradan almamız gereken dersleri alıp gelecek turnuvalarda bu jenerasyonun kıymetine yakışır şekilde ilerleyebiliriz.