MHP’nin 10. Olağan Kurultayı’nda Devlet Bahçeli: “Ülkücü Başbakan, ülkücü Cumhurbaşkanı ve ülkücü Meclis Başkanı’nın aynı anda bulunması ve çalışması hayal değildir” demişti.
Salondaki delegasyon, “Ülkücü Başbakan, ülkücü Cumhurbaşkanı ve ülkücü Meclis Başkanı’nın aynı anda bulunması ve çalışması hayal değildir” cümlesini duyduğunda Devlet Bahçeli’nin bunların gerçek olabileceğine atıf yaptığını ve hatta bunu kürsüde vaat ettiğini düşünmüş olmalı ki kongrede kendisini tekrar Genel Başkan seçmişti.
Bu sözlerinden sonra MHP Genel Başkanı olarak Devlet Bahçeli’nin önüne önce Yerel Seçimler düştü.
Ülkücü Meclis Başkanı, Ülkücü Başbakan ve Ülkücü Cumhurbaşkanlığından evvel Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı fena da olmazdı hani.
Gündemde kazanma ihtimâli olan tek bir Ülkücü isim vardı: Mansur Yavaş
Bir önceki yerel seçimlerde MHP’den aday olmuş ve ciddi bir oy alarak Ankara için en kuvvetli aday hâline gelmişti Ülkücü Mansur
Yavaş.
17 Aralık yolsuzluk soruşturmasının hemen akabindeki yerel seçimlerde Ülkücü Mansur Yavaş’ın MHP adayı olarak seçimleri kazanacağına Ankara’da herkes inanıyordu ve herkes destekliyordu; CHP bile...
Bir kişi hâriç: Devlet Bahçeli...
“Ülkücü Başbakan, ülkücü Cumhurbaşkanı ve ülkücü Meclis Başkanı’nın aynı anda bulunması ve çalışması hayal değildir” diyen Devlet Bahçeli, Mansur Yavaş’ı MHP’den aday bile yapmadı, hedefleri arasında Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı olmadığı anlaşıldı.
Yerel seçimlerden sonra şimdi de ülkenin gündeminde ilk kez halkın oylarıyla belirlenecek olan Cumhurbaşkanlığı seçimleri var.
17 Aralık yolsuzluk soruşturmalarına karşı algı operasyonlarını başarıyla yürüten ve yolsuzlukları darbe teşebbüsü diye yutturan, yutmayana da gargara yaptıran ve yerel seçimlerde % 43 oy alan Tayyip Erdoğan’ın karşısında bir ülkücü, bir MHP’li aday çıkarmanın tam vaktiydi.
Uzun süren bekleyişin ardından Tayyip Erdoğan’ın karşısına Ekmeleddin İhsanoğlu’nu çıkardı ’çatı aday’ı olarak. Kongrede “Ülkücü Cumhurbaşkanı hayal değil” diyen Devlet Bahçeli’nin adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’ydu...
İhsanoğlu’nun ülkücülüğünden haberdâr değildik, lâkin MHP adayı olduğundan eminiz artık.
Devlet Bey bu kez en azından, “Haddimiz değil” dememişti fakat, yine ülkücü bir aday çıkmadı zihninden, kafasından, planlarından.
Meral Akşener aklından bile geçmedi meselâ, kendiliğinden aday olsaydı Meclis bahçesinde korumaları tarafından tokatlanır mıydı,
bilmiyoruz.
“Ülkücü Başbakan, ülkücü Cumhurbaşkanı ve ülkücü Meclis Başkanı’nın aynı anda bulunması ve çalışması hayal değildir” diyen Devlet Bahçeli’nin hayalleri arasında Meral Akşener yoktu, başka bir ülkücü aday da yoktu.
Buna karşılık “Cumhurbaşkanlığı adaylık teklifini edeben kabul ettim” diyen Ekmeleddin İhsanoğlu vardı.
Mütedeyyin, dindar ve entelektüel Ekmeleddin İhsanoğlu.
Tayyip Erdoğan’dan tabii ki farklıydı Ekmeleddin Bey, Erdoğan’a kıyasla şehirliydi, entelektüeldi, güngörmüştü, sâkindi, müeddepti, uluslararası tecrübesi ve itibarı vardı ve köklü bir aileye mensuptu.
Fakat miting yapmayacak kadar kent soylu ve polemiğe girmeyecek kadar mütevâzı ve kendinden emindi. Karşısında ise kürsüde hiçbir kural tanımayan Erdoğan.
Peki soralım bir kez daha:
Kongrede, “Ülkücü Başbakan, ülkücü Cumhurbaşkanı ve ülkücü Meclis Başkanı’nın aynı anda bulunması ve çalışması hayal değildir” diyen Devlet Bahçeli neden ülkücü bir aday olarak Meral Akşener’i çıkarmadı da Ekmeleddin İhsanoğlu’nu tercih etti?
Şüphesiz bu sorunun cevabını öğrenemeyeceğiz.
Fakat göreceğimiz bir şey var, o da “Ülkücü Başbakan, ülkücü Cumhurbaşkanı ve ülkücü Meclis Başkanı’nın aynı anda” görmek Devlet Bahçeli’nin Genel Başkanlığında asla mümkün olmayacak.
Hülâsa, Devlet Bahçeli’nin ya ülkücülük anlayışı çok farklı ve bizim bilmediğimiz, anlayamadığımız bir ülkücülük anlayışı var kendisinin, ya da Devlet Bahçeli’nin ülkücülükle bir problemi var.
Salı günü grup toplantılarında esip gürlemeyi, efelenmeyi ülkücülük sanıyor kendileri. Öyle bile olsa Salı günleri kuşandığı ülkücülüğünü neden seçim zamanları soyunuyor, işte bunu anlamak zor; belki de çok kolay!
Ne dersiniz?
Not: Bu yazı Ekmeleddin İhsanoğlu aleyhtarı bir yazı değildir, en azından Tayyip Erdoğan’ın karşısında PKK ve eksenindekiler hâricinde her adaya oy verecek bendeniz için...
