Ucuz emek kurtuluş getirmez!
İstanbul Sanayi Odası Başkanı Erdal Bahçıvan'dan artan yabancı işçi istihdamıyla ilgili son derecede dikkat çeken bir açıklama geldi.
Erdal Bahçıvan'a birtakım iş insanları ve politikacılar tarafından sıklıkla dile getirilen “mülteciler giderse çalıştıracak eleman bulamayız, sanayide çöküş olur” söylemleri hakkındaki görüşü soruldu.
Bahçıvan, bu soruya açık yüreklilikle cevap verdi ve “Türkiye’nin sadece emekten rekabet gücü yaratma adına gelecek demografik ve sosyolojik yapısını sıkıntıya sokacak ve tehdit altına alacak olan bir nüfuslaşmaya biz İSO olarak net olarak karşıyız” dedi.
İSO Başkanı, Türkiye’nin sanayisine nitelik, akıl ve değer katacak olan yabancı işçiler konusunda sıkıntı olmadığını ancak nitelik getirmeden sadece ucuz emeğe dönük boyutuyla yabancıların ekonomiye destek katmasını doğru bulmadıklarını belirten Bahçıvan, “Bu bizi sonu olmayan bir yolculuğa doğru götürür” uyarısında bulundu.
Ben de bir ekonomist olarak Erdal Bahçıvan’ın bu görüşüne sonuna kadar katılıyorum ve her cümlesinin altına imzamı da atarım.
Görünen odur ki AKP iktidarı kalkınma yaratmayı başaramayınca bazı aklı evvellerin telkinine boyun eğdi ve üretimi devam ettirebilmek için yarı köle olarak herhangi bir sosyal ve hukuki güvencesi olmadan ucuza çalışmaya razı olacak ucuz iş gücü ithaline kapıları açtı.
Sınırlardan kaçak geçişlere göz yumup ne idüğü belirsiz, kim olduğu ve ne için memlekete girdiği bile bilinmeyen milyonlarca kaçağın ülkeye girişine sebep olan iktidar ümmet kardeşliği adı altında bazı patronlara yarı köle ucuz iş gücü sağlamış oldu.
Peki, sağladı da ne oldu?
Ekonomi düze mi çıktı?
Ciddi bir üretim patlaması mı yaşandı?
Elbette ki hayır, olan şu oldu: Türkler işinden oldu fabrikalara, tarlalara, atölyelere yabancılar doldu…
Eee bunlar insan, makine değiller ki doğal olarak gelirlerken yanlarında dünya görüşlerini, yaşam biçimlerini ve insana özgü diğer sorunları da getirdiler.
Bakın açıkça söyleyeyim; kendi dilinde doğru dürüst okuma yazma bile bilmeyen niteliksiz insanlardan Türkiye’mize bir hayır geleceğini düşünmek bile abesle iştigaldir.
Bu milyonlarca kaçağın yaratacağı demografik, sosyal ve siyasal sorunları bir kenara bırakalım sadece ekonomide ortaya çıkaracakları sonuç işsiz kalan, gelir seviyeleri düşen ve yoksullaşan emekçiler olacaktır.
Peki, bu ucuz iş gücü ülke kalkınmasına bir fayda sağlayacak mıdır?
Elbette hayır!
Kalkınmak ve zenginleşmek için öncelikle katma değeri yüksek ürünler üretmeyi bilen nitelikli iş gücü gerekir.
Bakın dünya artık eski dünya değil!
Pamuk ya da şeker kamışı plantasyonlarında boğaz tokluğuna çalıştıracak köle bularak kalkınıp zenginleşmek artık mümkün değildir.
Günümüzde zenginleşme ve kalkınmanın yolu köle emeğinden ya da emek sömürüsünden değil bilgi sahibi nitelikli işveren ve iş gücü sahibi olmaktan geçmektedir.
Onun bunun, el âlemin gazına gelip bazı yetersiz iş insanlarına ucuz emek sağlayacağım diye ülkenin sosyal ve demografik yapısı ile oynamak emin olun çoluk çocuğumuz, torun torbamız için çok ama çok ciddi bir beka sorunu yaratacaktır.
Tamam, iktidar partisi AKP bu konuda kayıtsız olabilir, cumhuriyetimizin bekasını düşünmekten de kaçınabilir ama MHP dâhil muhalefetin mecliste çoğunluğu var, bunlar bir araya gelip gerekli yasaları çıkararak bu vahim gidişatı durdurabilecek önlemler alabilir.