Türkmenler bizi af edecek mi!
“Irak’taki Türkmenlerin Sessiz Çığlığı” yıllardır yalnız bırakılan soydaşlarımıza karşı işlenen insanlık suçlarını, bütün dünyanın yüzüne çarpıyor.
Türkmenlerin trajedisini, bu arada bölgenin nasıl parçalandığını dile getiren Ali Kerküklü’nün yayınlanan 4. kitabı, Irak’ın ve Suriye’nin kuzeyinde tezgâhlanan oyunları ayrıntılarıyla açıklıyor.
Zaten; Ali Kerküklü 2006’da yazdığı “Oyun İçinde Oyun Kerkük” kitabında bölgenin geleceğiyle ilgili çok önemli sayılabilecek öngörülerde bulunduğu da belleklerden çıkmıyor:
“Bölgede bir yangın var.
Herkes bilsin ki, bu yangın bölgeye sıçrayacak ve uzandığı her yeri alev alev tutuşturacaktır. Eğer zamanında gerekli önlemler alınmazsa Kürt bayrağının Mahabad (İran), Kamışlı (Suriye) ve Diyarbakır’da (Türkiye) dalgalanmayacağını kim garanti edebilir? Dış güçler zaten bu yangını körüklüyorlar. Bu yangın her geçen gün tüm Orta Doğu’yu kapsayacak derecede hızla ilerliyor.”
1 milyon 200 bin insan
Yeni kitabının ön sözünde de Ali Kerküklü şöyle diyor:
“ABD’nin 2003 yılında Irak’ı işgal etmesi ile 10 Nisan 2003’ten beri Irak’ta Türkmenleri sindirmek ve yıldırmak için Türkmenlere yönelik bombalı saldırılar düzenlenmektedir. Kamunun üst düzey Türkmen yetkililerine ve sivil kuruluşlara yönelik bombalama eylemlerinin yanında tutuklama, tehdit, suikast, sivilleri öldürme, göçe zorlama, mallarını ele geçirme, soygun ve fidye istemek için Türkmenlerin kaçırılmaları olayları bölgede yaşanmaktadır.
Yani Türkmenleri dünyanın gözü önünde bölgeden arındırmak istemektedirler.
10 Haziran 2014 tarihinde Irak Şam İslam Devleti’nin (IŞİD) saldırılarından dolayı Irak’ta iç karışıklıkların başladığı günden itibaren yaklaşık 1 milyon 200 bin insan evini terk etmek zorunda kaldı.
Musul’un 10 Haziran 2014’te IŞİD’in, Türkmen şehri Kerkük’ün 12 Haziran 2014’te peşmergenin ve Türkmen ilçesi Telafer’in IŞİD’in eline geçmesinin ardından önemli bir bölümü Türkmenlerden oluşan 375 bin kişi evlerini terk etti.
Irak’ta yaşanan krizin en büyük kurbanı olan Türkmenler, doğup büyüdükleri topraklarda soykırıma uğrayıp, canlarını kurtarmak için yaşadıkları toprakları terk etmek zorunda bırakıldılar.
Irak, IŞİD saldırılarından dolayı tam bir kaos ve göç dalgasıyla karşı karşıya kaldı ve bundan en çok etkilenenler ise pek gündeme gelmeyen Türkmenler oldu.”
Ve yüz binlerce Türkmen
Yüz binlerce Türkmen’in çöllerde, dağlarda ve yollarda cehennem sıcağında kendilerine barınacak yer aradığını belirten Kerküklü; Irak Türkleri’nin IŞİD ve peşmerge arasında kültürel soykırım ve kitlesel soykırım tercihleri arasında bırakıldığını yüz binlerce Irak Türk’ünün, ölüm ve zorunlu göç arasında sıkışıp kaldığını açıklarken, Türkiye’nin ilgisizliğine de dikkatleri çekiyor:
“Irak Türklerinin can ve mal güvenliği, Türkmeneli’nin şeref, namus ve iffeti yok edilmeye çalışılıyor.
Türkmenler dünyanın gözü önünde bölgeden arındırılıyorlar. Türkmenlerin karşı karşıya kaldığı olaylar açıkça kıyım ve etnik temizliktir.
IŞİD, Türkmen illerinde katliam yaparken; Peşmerge de Türkmenlere zulmederken; Türkiye’de ’Türkmen’ismine sahip çıkma manasında hareket eden bir hükümet yetkilisi dahi yoktu.
İnsan hakları konusunda faaliyet gösteren tarafsız ve bağımsız yabancı kuruluşların dahi durumlarına dikkat çektikleri Türkmenlerin sorunlarına yeterince ilgi göstermeyen ülkelerden biri de Türkiye’dir.”
Türkiye’nin Türkmenler konusunda somut bir politika geliştirememiş olmasının son derece üzücü olduğuna değinen Ali Kerküklü, 27 ülkenin sınırlarını değiştirmeyi öngören Büyük Ortadoğu Projesi’nin, bu coğrafyada adım adım uygulanmakta olduğunu hatırlatıyor.
İsrail’in şer parmağı
İsrail’in Irak’ın kuzeyindeki Kürt isyancı gruplar ile 1950’li yıllarda yakın ilişki kurduğunu öne süren Kerküklü, ilgi çekici bilgiler veriyor:
“İsrail, Irak devletine karşı yapılacak isyanda kullanılmak üzere Iraklı Kürtlere büyük miktarda savaş malzemesi, silah, mühimmat, cephane ve askeri eğitim vermiştir.”
İsrail’in şer parmağı yine kendini gösteriyor.
Yazarın yarın yayınlayacağımız Kerkük tespitleri ise gerçekten de yürekler yakıyor.