Türkiye üzerine karanlık senaryo
Gezi olayları 31 Mayıs’ta başladı. 2 Haziran’da borsa yüzde 10 düştü. Piyasaların dengesini gezi olaylarının bozduğu iddia edildi.
Oysa Türkiye üzerine yazılan senaryo Mayıs ayının ilk haftası uygulamaya konulmuştu. Aylardır sesiz sadasız bir trend izleyen dolar 8 Mayıs günü hareketlendi.
Türkiye’de olacakların habercisi gibi 9 Mayıs’ta dolar bir anda 1.801 liraya yükseldi. İşte o günden sonra birileri piyasadan hep dolar aldı. Tarih 16 Mayıs’ı gösterdiğinde ise ilginç bir olay oldu. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Türkiye’nin uzun vadeli yabancı para birimi cinsinden kredi notunu bir basamak artırarak, “Baa3” e yükseltti.
Bu haberle birlikte doların düşmesi borsanın ise patlaması gerekiyordu. Aynı gün borsa 93 bin puanı gördü. Herkes 100 bin endeksi konuşurken endeks gün sonunda 3 bin puan düştü. Dolar ise 1.803 liraya yükseldi.
31 Mayıs tarihi olayların başlamasına saatler kala borsa 85 bin puandan kapanırken dolar yeni bir zirve yaparak 1.880 lirayı gördü.
Zaten 2 Haziran günü piyasalarda büyük bir şok yaşandı. Şoku yaşayan biz Türkler olduk. Zaten birileri 31 Mayıs olaylarının başladığı güne kadar o kadar güzel satışlar ve döviz alışları yapmış ki, sanki o günü günler öncesinden biliyor gibi.
SPK, 2 Haziran tarihindeki o yüzde 10’luk düşüşü incelemeyi bırakıp asıl 8 Mayıs tarihine dönmeli. Bir başka önemli tarih Moody’s’in Türkiye’nin kredi notunu arttırdığı 16 Mayıs’tır. Bu not arttırım günü yapılan işlemler incelenmeli.
Borsada yüklü satım ve dövizde yüklü alımlar belirlenmeli.
2 Haziran günü açığa satışla birileri piyasanın dengesini bozmuş olabilir ama piyasanın altının oyulduğu tarih incelenmeli. Merkez Bankası ve bankalararası piyasadaki işlemler çok iyi araştırmalı. 22 günlük sürede borsada kim satış yaptı, kim dolar aldı ve kim aldığı bu dolarları Türkiye’den çıkarttı.
İşte bu sorular çok önemli. Yoksa 2 Haziran günü İş Bankası veya Garanti Bankası’nda yapılan ters işlemlerle 5-10 milyar açıktan kazanan devenin sadece bir kılını götürmüştür.
Borsa endeksi üzerinde en çok etkili hisse senetlerine baktığımızda da büyük satışları görüyoruz. Mesela İş Bankası hisse senedi. Senette 20 Mayıs tarihinden bu yana hep satışlar olmuş. Sanki batan geminin malları gibi birileri alıcıyı nerede bulmuşsa yapıştırmış. Hisse senedi 17 Mayıs’ta 7.84 lirayken sert düşüşlerle Cuma günü itibariyle 5.28 liraya kadar geriledi. Borsanın lokomotifi Garanti Bankası’nda da işlemler aynı. 11 Mayıs’ta 11.30 lira olan Garanti hisse senedi bugün 7.70 seviyesine geriledi. Bu işlemler daha bir çok lokomotif hisse senedinde aynı. Hepsi Moody’s’nin kredi notunu arttırmasıyla başladı.
“Yetmez ama Türkiye için önemli” olarak o gün yorumlanan not artışının Türkiye için ne kadar önemli olduğunu maalesef bugün anlamış oluyoruz. SPK’nın mutlaka 16 Mayıs tarihini çok iyi incelemesi lazım.
Türkiye’de bugün ekonomi durma noktasına geldi. Dolar 1.970 seviyesinde. Ara ürünle ihracat yapmaya çalışan Türkiye’nin dış ticareti Türkiye İhracatcıları Birliği “TİM” verilerine göre durdu, yani 1 kuruşluk bile artış yok.
Kısa bir süre sonra dövizdeki bu artış Türkiye’ye can yakıcı zamlar olarak yansıyacak. Benzinin litre fiyatı 1.800 USD baz alınarak belirlenmiş. Hükümet bunu daha ne kadar sürdürebilir bilemiyorum ama kısa süre içerisinde litre fiyatının 5 TL’yi çok rahat geçeceği gün gibi ortada.
Ortada karanlık bir senaryo var ve birileri yönetmen koltuğunda filmi çekiyor. Bizi yönetenler ise gerçekleri görmek yerine faturayı bir avuç çocuğa çıkartmaya çalışıyorlar.