Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Hüseyin Macit YUSUF
Hüseyin Macit YUSUF

Türkiye Kıbrıs'ta cesur adımlar atmaya hazır mı?

BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs geçici özel danışmanı Jane Holl Lute, yeniden başlaması olası olan müzakerelerin referans şartlarının içeriği ve şekillendirme yöntemlerini görüşmek üzere Kıbrıs'a gelerek ikişer kez liderlerle görüştü. Lute her zaman olduğu gibi açıklama yapmazken gelen haberlere göre yakın zamanda referans şartlarında anlaşma beklenmediği ve Lute Ocak ayında yeniden adaya gelmeyi planlıyor.

Geçtiğimiz yıl Crans Montana'da çöken müzakerelerden sonra tarafların, özellikle de Rum tarafının, niyet ve görüşlerinde, tutum ve duruşunda anlaşma sağlanmasına yönelik en ufak olumlu bir gelişme olmamasına karşın yeniden müzakerelerin başlaması için sürdürülen gayretler bana göre boşunadır, zaman kaybıdır. Müzakerelerin başlaması emperyalist güçlerin Rum-Yunan ikilisi ile birlikte tezgâhladığı tuzağın bir parçasıdır. Türk tarafını masaya çekerek istediklerini bir kez daha almaya çalışacakları, herhangi bir adil ve kalıcı çözüm peşinde olmadıkları aşikârdır. Neden aşikârdır? Rum-Yunan ikilisinin son dönemde gerilimi artıran siyasetleri bunun ipuçlarını bize açıkça göstermektedir. Rum tarafı Kıbrıs Türkünün adada en az Rumlar kadar hakkı olduğunu kale almadan kurguladığı siyasetini her geçen gün geliştirmektedir. Rum tarafı bizleri azınlık olarak görmekte ve otonomi vermeyi tartışmaktadır. CB Akıncı'nın 1960'ta elde ettiğimiz veto ve alınacak kararlarda ayrı oy çoğunluğu hakkımızdan vazgeçerek oylamalarda bir tek Türk'ün onayını yeterli görmesi Rum tarafını otonomi önerme konusunda cesaretlendirmiştir. Rum tarafı Akıncı'nın bu inanılmaz ödünü karşısında bir tek Türkün karar almada onay vermesi şartının aranmasına bile karşı çıkmaktadır.

***

CB Akıncı'nın ille de federasyon kuracağım diyerek, korkunç tavizler vermesi, siyasi eşitliğimizi sulandırması, garantörlüğü pazarlık masasına yatırması Rum tarafını coşturmuştur. Anastasiadis, Akıncı'nın maksimalist olarak nitelediği taleplerinden geri adım atmamakta kararlıdır. Faşist Eokacı Anastasiadis eline geçirdiği bu koz çerçevesinde şu açıklamayı yapmıştır: "Bakanlar Kurulu'nda bir tek Türk'ün oyu, çoğunluk olarak istediğimiz kararları almamızı engeller... Kararları tek başımıza alabilmeliyiz. Örneğin Eastmed projesi Kıbrıslı Türklerin olumsuz oyu sonucu gerçekleşmeyebilir... Adayı ilgilendiren konularda karar almada Türklere söz hakkı verirsek istediğimiz kararları alamayız."

Anastasiadis, CB Akıncı'dan aldığı tavizle küstah açıklamasını şöyle sürdürmektedir;

"Kıbrıslı Türklerin (Eastmed'in) Türkiye'den geçmesi gerektiği görüşü bilinmektedir. Türkiye'nin de tezi aynıdır. Önerinin Bakanlar Kurulu'na geldiğini ve Kıbrıslı Türklerin kabul oyuna ihtiyacınız olduğunu düşünün. Eee, olumlu oy alamayacaksın."

Akıncı Rum'a yamalanma hususunda her türlü adımı atarken, KKTC hükümeti ve Meclisi ile Türkiye'ye danışmadan kendi aldığı kararları uygulamayı da sürdürmektedir.

BM Genel Sekreteri Guterres'in Kıbrıs geçici özel temsilcisi Lute ile görüşmesinde Rum lider Anastasiadis Rum Dışişleri Bakanı Hristodulidis'i de toplantıya dahil ederken, CB Akıncı'nın "Her şeyi ben bilirim, kimseye hesap vermem, kimse ile paylaşmam, bu iş benden sorulur" zihniyeti ile KKTC Dışişleri Bakanı Özersay'ı dışlaması, Lute ile yaptığı görüşmelere çağırmaması büyük bir skandaldır. KKTC muhalefeti özellikle Ulusal Birlik Partisi (UBP) yeni lideri Tatar ile ayaklanmıştır ve Meclis'te Akıncı ağır bir şekilde eleştirilmiştir. Yeni yılda Akıncı'nın gerek muhalefet ve gerekse de hükümetteki Özersay'ın Halkın Partisi ve Denktaş'ın Demokrat Partisi milletvekilleri tarafından verilecek önerilerle dizginlenmesi ve felakete gidişin önlenmesi beklenmektedir.

***

Rum haber kaynaklarına göre, Kıbrıs sorununda mevcut görüntünün, garantör devletlerin Kıbrıs sorununun çözüm çabalarına şu anda aktif şekilde katılmaya niyetleri olmadığını ortaya koyduğuna vurgu yapılmaktadır. Türkiye Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu'nun, Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis ve AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu'ya, Avrupa Parlamentosu (AP) seçimleri ve Türkiye'deki yerel seçimler öncesinde bir hareketlilik beklemediğini söylemesinin ve İngiltere'nin de Brexit konusuyla meşgul olmasının yanı sıra Yunanistan'ın da 2019 yılı Eylül ayında seçimlere gitme olasılığı sebebiyle aktif rol üstlenme niyetinde görünmediği iddiasında bulunan kaynaklar, Anastasiadis'in ise bu durumdan ötürü endişeli olmadığını belirtmektedir.

Rum'un acelesi yoktur ve özellikle hidrokarbon siyasetini emin adımlarla uygulamaktadır. Türk tarafı olarak yeni yılda Akıncı'nın tehlikeli federasyon bağımlılığı ve macerasının önü kesilmeli, cesur ve kararlılıkla iki devletli bir çözüm haricinde müzakerelere katılınmayacağı açıklanmalıdır. Türkiye'nin referans şartlarında kararlı tutumu Rum'un ve emperyalist Batı'nın oyununu bozacaktır.

Yazarın Diğer Yazıları