Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Cahit Armağan DİLEK
Cahit Armağan DİLEK

Türkiye İttifakı mı Başkan İttifakı mı?

İttifaklarla girilen yerel seçimler sonucunda partilerin oy oranının doğru hesaplanamayacağını, her partinin rakamları istediği gibi yorumlayıp kazandığını iddia edeceğini seçimlerden önce yazıp söylemiştik.

Öyle de oldu. Özellikle Cumhur İttifakı'nın ortakları hem ittifakın hem de kendi partilerinin kazandığını iddia ediyor. Cumhur İttifakı'nın % 51.7 oy aldığı söylenen ortamda Erdoğan % 44.1 oy aldıklarını, Bahçeli %18.8 aldıklarını söyledi. İki tarafın iddia ettiği oy oranları toplanırsa ittifakın oy oranını geçiyor. Öyleyse kim kazandı? Yoksa kayıp mı ettiler?

31 Mart yerel seçimlerinin ağırlık merkezi simgesel bir önemi de olan Ankara ve İstanbul idi. Asıl mücadele oradaydı. İlçe belediyeleri anlamında AKP'nin bariz üstünlüğü var ancak büyükşehirleri Millet İttifakı kazandı. Erdoğan da aslında kaybetmedik kazandık derken bunun önüne geçmeye çalışıyor.

Ama gerçek şu; Cumhur İttifakı ve AKP buralarda kaybetti. Bu durum Erdoğan yönetiminin iktidarını da sarsıyor. Erdoğan yönetimi diyorum çünkü Erdoğan ile AKP artık ayrı. Bunu seçimlerden önce de yazdık. Erdoğan tüm Türkiye'de tek aday olarak girdi. Bunun da kendisi için güven oylaması olduğunu söylemiştik. Dolayısıyla yukarıda verdiğimiz tartışmalı sübjektif oy oranları yerine Ankara, İstanbul, İzmir, Antalya, Adana, Mersin ve Hatay'a bakıldığında Erdoğan kaybetti.

İşte bunu gören Cumhurbaşkanı Erdoğan bundan sonrası için Türkiye İttifakı'nı ortaya attı. Bundan kastının ne olduğu net değil. Tüm partilerin bir araya gelip Türkiye'nin sorunlarının çözümünde birlikte hareket edilmesini mi kastediyor? Farklı siyasi partilerin olduğu ancak yetkilerin tek makamda toplandığı idarede bu nasıl olacak? Bunun için parlamenter demokrasinin olması gerekmiyor mu?

Millî ve dış politika konularında Türkiye bugüne kadar zaten bunu hep başarabilmiş aslında. Sınır ötesi operasyonlar için, Türkiye'ye ve Türkiye'yi yönetenlere yönelik dışarıdan gelen hadsiz suçlamalara ve hakaretlere karşı iktidar muhalefet hep birlikte karşılık vermişti. Öyleyse daha fazla ne isteniyor olabilir?

Erdoğan Türkiye İttifakını Cumhur ittifakının başka bir versiyonu diye tanımladı. Cumhur ittifakı ne idi? AKP'nin Meclis çoğunluğunu, Erdoğan yönetiminin devamını sağlamak. Türkiye İttifakı sanki tamda bunu sağlamak üzere ortaya atılmış gibi gözüküyor.

Türkiye İttifakı'nın nasıl olabileceğine ilişkin kamuoyuna sızdırılan sekiz maddelik bir metin var. O metine bakıldığında aslında mevcut T.C. anayasasının çok kısa bir özeti olduğunu söyleyebiliriz. Anayasaya bağlılık, anayasayı korumak zaten esas iken Türkiye İttifakı çıkışı yapıldı?

Onun yanıtı da o metnin sekizinci maddesinde gizli. İlk yedi maddeye genel anlamda itiraz olamaz ama bazı ifadelerin (demokratik devlet, yurtsever demokrasi vs) bir yerlere mesaj vermek üzere metne dahil edildiği söylenebilir. Resmi bir belge olmadığı için şu aşamada bu detayda tartışmaya girmek yersiz olur.

Ancak sekizinci maddede ifade edilen anlayış Türkiye ittifakının hedefini de ortaya koyuyor. 16 Nisan anayasa değişikliği tüm icra ve karar yetkilerini, karar mekanizmasının tek bir kişide toplanmasına neden oldu. Hal böyle olunca sızdırılan metnin sekizinci maddesi işte bütün yetkileri elinde toplayan makamın güçlendirilmesini, yaptıkları ve yapacaklarının kabul edilmesini, onun politikalarının desteklenmesini öngörüyor.

Cumhur İttifakı uygulaması, AKP ve Erdoğan'ın hakim olduğu, yönlendirdiği bir ortaklığı ifade ediyor. Türkiye İttifakı'nın bunun bir versiyonu olacağı ifade edildiğine göre bu ittifaka girecek partiler de AKP ve Erdoğan yönetiminin politikalarını fiilen kabullenmek durumunda kalmayacaklar mı?

Türkiye'nin geleceğine, refahına, bekasın yönelik sorunların çözümüne yönelik tabi ki ittifaklar oluşturulup birlikte çalıştırılabilir. Ama buna yönelik Türkiye İttifakı'nın tecelli edeceği yer 16 Nisan anayasa değişiklikleriyle tek adam pozisyonuna sokulan Cumhurbaşkanlığı makamı değil, milli iradenin gerçek temsil yeri olan TBMM'dir. Partiler TBMM'de ittifak yapabilir ve çalışabilir ama tek bir adamın tam yetkili olduğu Cumhurbaşkanlığı'nda Türkiye ittifakı olmaz.

Mevcut yapıda her alandaki politikaların belirlenmesi ve uygulanmasından sorumlu tek kişinin olduğu bir yönetim sisteminde Bakanlıkların değişik partilere dağıtılıp sözde milli mutabakat hükümeti kurulması herkesin anlamak istediği Türkiye İttifakını yansıtır mı? Yetkisiz, politika belirleyemeyen, inisiyatif alıp uygulamaya geçiremeyen Bakanların oluşturduğu yetkisiz bir hükümetle Türkiye İttifakı olur mu?

Türkiye İttifakı için ilk yapılması gereken 16 Nisan anayasasıyla etkisiz yetkisiz hale getirilen TBMM'nin yeniden millî iradenin gerçek temsil yeri haline getirilmesi, Meclis'ten çıkacak hükümetin yürütme erki rolünü ve görevini üstlenmesi, Cumhurbaşkanı da öncesinde olduğu gibi icra makamı değil Türk devleti ve milletinin birliği ve bütünlüğünü temsil makamı olmasıdır.

Mevcut anayasal hükümler altında Türkiye İttifakı söylemi Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan Başkan'ın iktidarının devamını sağlamaya yönelik ittifaktan başka bir şey olmaz.

Yazarın Diğer Yazıları