Türkiye dünyadan tecrit ediliyor

AKP'nin, hisseli harikalar kumpanyası adlı son oyununu sahneledi. Ben bu toplantıları ve Türkiye'deki son siyasi gelişmeleri izlerken, nedense aklıma Saddam Hüseyin'in başta olduğu yıllarda, Irak'ta oynanan oyunları geliyor. Irak'ta, Meclis başkanı ve Baas partisi seçimlerinde, sanki ülkede gerçekten demokrasi varmış gibi yapılan oylamalar ve konuşmalar. Bilmem, sizler, o yıllarda bu toplantıları falan izlemiş miydiniz? ABD Saddam'ı yemeyi kafaya koyduğu için, televizyonlar bu oyunları veriyor, Arap ve Ortadoğu uzmanları gelişmeler konusunda, adeta dalga geçiyorlardı. Saddam hatta bir ara damadını da idam ettirmişti. Diktatörlükle yönetilen ülkelerde damatlık zor iş.

Neyse, işte bu yüzden Türkiye'deki parti kurultayları ve parti kongreleri, nedense beni etkilemiyor. Türkiye'yi etkilemesini hiç beklemediğim bu içeriye yönelik tiyatrodan isterseniz, ülkenin geleceğini doğrudan etkileyecek olan dış gelişmelere geçelim.

Mesela, Amerika Libya'ya müdahaleye hazırlanıyor. Pentagon'dan yapılan açıklamalara bakılırsa, bu müdahale yalnız hava veya denizden değil, karadan da olacak. İşin acısı müdahale edilecek gurup, Ankara'dan bavullar dolusu para yollanan radikallere karşı. Kaddafi'nin bir şekilde dengede tuttuğu aşiretler kavgasını, ABD bakalım nasıl eline yüzüne bulaştırmadan halledecek?

ABD, yıllardır düşmanlık yaptığı ülkelerle, bir, bir arayı düzeltiyor. Bizse, herkesle kavgalı bir ülke haline geldik. Mesela İngiltere Başbakanı Türkiye ancak 3 bin yılında AB'ye üye olur derken, Türkiye'yi ziyaret eden Almanya Başbakanı Merkel'in meclisinde, dünyanın, Türkiye'yi tecrit etmesi konuşuluyor. Bu aslında en önemli konu. Bunu, yani Türkiye'nin dünyadaki öteki ülkelerden gün geçtikçe tecrit olmaya başladığı uyarısını, her yazımızda altını çizerek anlatmaya çalıştım. Her ne kadar Türk halkı, hala işin farkında değilse de, görülüyor ki bir gün, ülkemize karşı da uluslararası ambargolar uygulanmaya başlayabilir.

Türkiye'de siyasilere uzanabilecek ilk dava, anlaşılan New York'taki, Rıza Sarraf davası olacak. Gün geçmiyor ki, bu mahkemeye sunulan belge ve bilgilerde siyasilerin adı geçmesin. Önümüzdeki aybaşında, Sarraf'ın kefalet duruşması var, ardından da ilk duruşma. Son olarak, Amerikalı Federal savcının 91 kişi hakkında soruşturma yaptığı haberleri. Sarraf'a, kara para aklama da aracılık yapan kişilerin, ABD'nin kara listesine girmesi, bu kişiler hakkında uluslararası tutuklama emri yayınlanmasına neden olabilir. Bu karara uyacak ülkelerin başında, NATO müttefiklerimiz yani batı dünyası geliyor.

Aklınıza olsun, bizimkilerde, Arap dünyasına açılır diye bir fikir gelirse, unutmayın ki Arap dünyasının ipleri de Washington'un elinde. Şunu anlatmaya çalışıyorum, kendilerini dünyanın en akıllısı sanan siyasilerin etrafı, çevrilmiş durumda. Bu arada Amerikan'ın resmi radyosu VOA, (Amerikan'ın Sesi Radyosu) ABD'ye para ve ikametgâh aktaran Türklerin sayısında, olağanüstü bir artış olduğuna dikkat çekiyor. ()

Bu arada gün geçmiyor ki, Washington'da konusu Türkiye olan bir panel düzenlenmesin. Bu panellerde, dokunulmazlıklardan, Başkanlık sistemine geçiş konusundaki ısrara kadar, bir dizi konu irdeleniyor. Yurt dışında yaşayan bir Türk olarak, tüm bu konular bizler için çok üzücü ve acı. Bu durum yalnız Amerika'da yaşayan Türkler için değil, Avrupa'daki Türkler açısından da tehlikeli. Almanlar, artık ülkelerinde cami inşaatına bile karşı çıkıyor. Avrupa, bizimkilerin, davul, zurna çalarak ilan ettiği vize serbestisi konusunu da askıya almadı mı?

Panama belgelerinde, 184 Türk'ün ismi yayınlandı. Ne acı ki Türk maliyesi, bu kişiler hakkında vergi kaçırma suçundan hiçbir soruşturma yapmadı. Şimdi sırada çok sayıda Türkün isminin yer aldığı, yeni bir Panama belgesinin de yayınlanması var. Parti ve kongre oyunlarında, istediğiniz tehditleri savurun. Gerçekte bağımlı olduğunuz dünyadan, sonuçta artık koparılma aşamasına girmiş bulunuyoruz. Bunun sonucu acı olacaktır, acı.

Yazarın Diğer Yazıları