Türkiye Büyük Millet Meclisi hiç bu kadar pasif hale düşürülmemişti.
Anayasaya göre yasama, yürütme ve yargı için kuvvetler ayrımı vardı bir zamanlar.
AKP iktidarı ile taraflı AKP'li Cumhurbaşkanı bir arada olunca Meclis'in ruhuna Fatiha okumak gerekir hale geldi.
Ne araştırma, ne soruşturma görevini yapabiliyor Meclis.
İktidar 15 Temmuz sonrası Olağanüstü Hal (OHAL) yetkilerini o kadar çok sevdi ki artık Meclis'e de ihtiyacı kalmadı.
Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile ülkeyi idare ediyor.
Anayasa Mahkemesi de yargı da ortadan kaldırılıyor ve KHK'lar ile Türkiye'yi yönetiyor.
Muhalefet ise seyirci konumuna getiriliyor.
Hangi muhalefet diyeceksiniz ama en azından yarım yamalak da olsa CHP muhalefet yapmaya çalışıyor.
Hele hele 2019 Kasım ayında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçildiğinde Cumhurbaşkanına KHK'lar çıkarma yetkisi var ki, AKP ve Erdoğan yeniden seçilirlerse Meclis'te yasa yapılmasını hiç kimse hayal dahi etmesin.
Yıllardır üzerinde çalışılan taşeron işçilerin sürekli işçi kadrosuna geçmesi de KHK ile sağlanıyor.
Yasa olması durumunda Meclis'teki partiler de görüşlerini açıklayacaklar ama AKP kolay yolu buldu ya çıkar bir KHK geçsin gitsin.
Kimler bu haktan yararlanacak derseniz kuşku yok ki muhalefet de iktidar da bilmiyordur.
Cumhurbaşkanı Erdoğan hangi çalışanları KHK kapsamına alırsa onlar kurtulacaklar taşeron olmaktan.
Yangından mal kaçırır gibi 10 gün içinde çalıştıkları işyerine yazılı olarak başvurmaları gerekiyor taşeronların, kadroya girebilmek için.
Bir önemli konu da sözlü ya da uygulamalı sınava alınacak olmaları.
Sözlü sınav yani mülakat, "hamili kart yakinimdir" yazılı notların havalarda uçuşmasını sağlar.
Sürekli işçi kadrosuna geçebilmeleri için taşeron işçilere uyarıda bulunuyorum.
Hemen acilen Sarayın, Başbakanlığın, AKP milletvekillerinin, AKP belde, ilçe ve il başkanlarının kapılarını çalın.
Aman ha partiye üye olmadan gitmeyin. Önce üye olun, sonra da AKP'lilerin kapısını çalın.
Peki, sadece taşeron konusu mu var yeni KHK'larda?
Elbette hayır, bakın neler var neler!
* OHAL kapsamında iki yeni KHK ile çeşitli kurumlarda görev yapan 2 bin 766 personel kamudan ihraç edildi.
* Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar nedeniyle cezaevinde hükümlü ve tutuklu bulunanlar, duruşmalara badem kurusu ve gri renginde tulum giyerek getirilecek.
* Askerlik muafiyeti getirildi. Şehit asker ve polislerin çocukları ve kardeşleri istekli olmadıkça silah altına alınmayacak, silah altındakiler istemeleri durumunda terhis edilecek. Örneğin 15 Temmuz şehitlerinin çocukları bu haktan yararlanabilecekler.
* Yasaya gerek kalmadan önemli bir değişiklik ile Savunma Sanayii Müsteşarlığı Cumhurbaşkanına bağlandı. Buna göre, müsteşarlık personeli Cumhurbaşkanı onayı ile atanacak, Cumhurbaşkanı bu yetkisini Müsteşara devredebilecek. Savunma Sanayii İcra Komitesi, Cumhurbaşkanının başkanlığında toplanacak.
* Danıştay'a 16, Yargıtay'a ise 100 yeni üye kadrosu ihdas edildi.
* Türk Silahlı Kuvvetlerindeki uzman erbaşlara da zati demirbaş silah edinme hakkı sağlandı.
Uzun lafın kısası Meclis'ten geçirilecek yasalar ile yapılacak düzenlemelerden bir kısmı böyle.
Türkiye Cumhuriyeti OHAL ve KHK Devleti kutlu olsun...
