Türkiye Cumhuriyeti mi? Yoksa AKP devleti mi?
Konu: Üsküdar Salacak Sahili'ndeki tarihî Kuşkonmaz Camisi'nin yan tarafında bulunan kaçak kafelerin yıkımının engellenmesi.
Bir tarafta;
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve Belediye Encümeni…
Diğer tarafta;
Cumhurbaşkanlığı kabinesi, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, İstanbul valisi, Üsküdar kaymakamı, İstanbul Emniyet Müdürlüğü…
İlk adım:
İstanbul BB Başkanlığı Mimar Sinan'ın emaneti 443 yıllık tarihî Kuşkonmaz Camisi'nin yanına, Üsküdar sahiline yapılan kafe olarak kullanılan kaçak yapıların tahliyesini Üsküdar Kaymakamlığı'ndan talep etti.
Kaymakamlık, bu talebi gerekçe göstermeden yerine getirmedi.
İkinci adım:
2022'de İmar Kanunu gereğince Büyükşehir Belediye Encümeni oy birliğiyle bu kaçak kafelerin yıkılmasına ve idari para cezası verilmesine karar verdi.
Üçüncü adım:
Kaçak kafe sahipleri bu karara karşı 'yürütmenin durdurulması' talebiyle dava açtı. 29 Mart 2023'te mahkeme bu talebi reddetti.
Dördüncü adım:
Belediye yıkım için makine teçhizat gönderdi. Valilik kararı ile polis kordonuna alınarak yıkım engellendi. Bölge İdare Mahkemesi'ne temyiz başvurusu yapılması gerekçe gösterildi.
Beşinci adım:
Bölge İdare Mahkemesi kaçak kafe sahiplerinin yaptıkları itirazı da reddetti.
Altıncı adım:
10 Nisan 2023 tarihinde belediye, yıkım ve tahliye işlemini gerçekleştirmek istedi. Bu işlem İstanbul Valiliği Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü tarafından "İmar Barışı" kapsamında verilen "yapı kayıt belgesi" gerekçe gösterilerek polis kalkanı ile yine engellendi.
Yedinci adım:
"İmar Kanunu'nun geçici 16'ncı maddesi ve Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu gereği 'yapı kayıt belgesi' imar açısından fazladan bir hak sağlamayacağı gibi idari para cezası ve yıkım kararının uygulanmasına engel olmaz" diyen belediye bu belgenin geçersiz olduğunu vurgulayarak itiraz etti.
Sekizinci adım:
Büyükşehir Belediyesi yasayı anımsatarak dedi ki;
3194 sayılı ve 2863 sayılı kanunlar çerçevesinde doğal sit alanlarında da imar denetim yetkisi İlçe ve Büyükşehir Belediyelerindedir.
Dolayısıyla adında "Çevre" bulunan bakanlık, doğal sit alanındaki bir yeşil alanı imara açan bir planı onaylasa dahi kaçak yapılar meşrulaşamaz ve bu karar yıkıma engel olmaz.
Dokuzuncu adım:
İBB ekipleri yıkım için kaçak yapılara tekrar gittiler. Polis kordonu ile koruma kalkanı yıkıma izin vermedi.
Onuncu adım:
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na bağlı İl Müdürlüğü bir yazı yazarak kaçak bir yapının yıkılmasını engellemek için devletin polisini yapının önüne çıkarttı.
On birinci adım:
Anayasa ve yasaları çiğneyen ve polis kuvveti ile kaçak yapıları koruyanlar;
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, Üsküdar Kaymakamı Adem Yazıcı ve İstanbul Emniyet Müdürü Zafer Aktaş şimdilik kazandı…
On ikinci adım:
Anayasa ve yasaları uygulamak isteyen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Belediye Encümen üyeleri şimdilik kaybetti.
Yazımın başlığında şöyle sordum:
-Türkiye Cumhuriyeti mi? Yoksa AKP devleti mi?
İşte adım adım yazarak ispatladım.
Şimdi siz karar verin.
Bir tarafta:
-Anayasayı ve yasaları çiğneyen, 5 asırlık Mimar Sinan emaneti bir camiyi, doğal sit alanlarını, doğayı ve şehirleri koruması gereken hatta sözde Osmanlı mirasına sahip çıkan; Cumhurbaşkanı Erdoğan, bakanı, valisi, kaymakamı ve emniyet müdürü…
Diğer tarafta;
- Anayasa ve yasaları uygulamak isteyen Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Türkiye Cumhuriyeti Devleti yerine,
-Erdoğan ve Bahçeli tarafından kurulan AKP devleti,
-Cumhur İttifakı ortağı HÜDA PAR tarafından kurulmak istenen Türkiye Federe Devleti…
Erdoğan da Bahçeli de bilsinler ki;
-Türkiye Cumhuriyeti Devleti ilelebet payidar kalacak, asla ama asla federasyonlara bölünmeyecek,
-Türk milleti kanıyla, canıyla kurduğu bu devleti size parçalatmayacak…
On üçüncü adım:
Büyük Türk Milleti, 14 Mayıs'ta Kemal Kılıçdaroğlu'nu 13. Cumhurbaşkanı seçecek.
-AKP devleti ve federasyon devleti ilelebet yok olacak,
-Anayasa ve yasaları çiğneyenler hesap verecek…