Türk yurtlarında ortak kültürel değerlerimiz
İçinde barındırdığı tarihi, geçmişi ve en eski uygarlıklarıyla bölünmez bütün olan Anadolu, kendi tarih dokusu içinde önemli bir kültürel mozaiktir. Konu önemli olduğu için iki günlük bir yazı dizisiyle anlatacağız.
Bu kültürel mozaik, doğanın uyanışı, baharın gelişi gibi doğa olaylarıyla ilintili olarak çeşitli ritüeller oluşturmuştur.
Mevsimlik bayramlar olan Nevruz ve Hıdırellez''in özünde yatan temel husus da hem doğanın canlanışını ve yeni yılı kutlamak, hem karanlıktan aydınlığa geçişin coşkusunu yaşamak, hem de bu yeni yılın bereketli ve güzel geçmesi dileğini ortaya koymaktır.
Orta Asya''da yaşayan Hun, Kıpçak, Oğuz, Peçenek ve benzeri birçok Türk boyları, 375 yılındaki Kavimler Göçüyle birlikte Orta Asya''yı terk edip farklı coğrafyalara göç etmiştir. Bu göç hareketlerinin önemli bir bölümünün Anadolu''ya gerçekleştiği bilinmektedir. Anadolu''ya gelen boylardan biri de Oğuzlar''dır.
Anadolu''ya gelen Oğuzlar''ın Beydili aşireti Kars, Ağrı, Erzurum, Erzincan, Şanlıurfa, Gaziantep, Adıyaman, Mardin, Mersin, Tarsus, Ankara, Yozgat, Sivas, Amasya ve Tokat''a yerleşmişlerdir.
Türkler''in Orta Asya''dan Ön Asya''ya getirdikleri kültürel değerlerin bir yansıması olarak görülen Ficek, Anadolu''da Oğuzların Beydili boyuna mensup Anşa Bacılı da denen Sıraç Türkmenlerince, birliğin, bereketin, mutluluğun, baharın ve en önemlisi de kısmetin temsili olarak kutlanmaktadır.
Karizmatik lider Anşa Bacı
Oğuzlar''ın 22 Oğuz Boyundan yedincisi olan Beydili Boyu''na mensup günümüzde ''Anşa Bacılı'' olarak da adlandırılan bu topluluğun, her yıl düzenli olarak Nisan ayının üçüncü haftasına denk gelen, Cumartesi ve Pazar günlerinde yaptıkları Ficek ritüeli de Nevruz ve Hıdırellez gibi mevsimlik bayram özelliğinde görülen önemli bir halk günüdür.
Hıdırellez günü miladi takvime göre 6 Mayıs''a denk gelmekte olup eskiden kullanılan Rumi takvime göre 23 Nisan''a rastlamaktadır. Bayram olarak nitelendirilen Ficek Ritüelinin kutlanma tarihlerinin 23-24 Nisan olması Ficek''in Hıdırellez''le ilintisine bağlanabilir. Çünkü uygulanan pratiklerde büyük benzerlik görülmektedir.
Anşa Bacılılar olarak bilinen topluluk 19. yüzyılda Zile''nin Acısu köyünde yaşamış olan Anşa Bacı adındaki karizmatik lidere nispetle Ficek adı ile anılmaktadır.
Anşa Bacılılar, kendi ocak sistemlerini yapılaştırmadan önceki dönemlerde Hubyar Ocağına bağlı "Sıraç Topluluğu" içinde yer almış daha çok şaman kültürüne mensup kapalı bir toplumdur.
Ficek ritüeli mevsimlik yapılan bayramlar kategorisindedir. Bilindiği gibi baharın gelişi ve doğanın canlanışı birçok toplumda farklı şekillerde kutlanmaktadır. Genellikle gençlerin kutladığı Ficek Ritüeline dikkat edildiği zaman, Anadolu''nun pek çok yerinde olduğu gibi Zile''de Hıdırellez etkinlikleri arasında olan ve mantufar adı verilen, yaşları 15-45 arası genç hanımların uyguladıkları niyet manileriyle çömlekten eşya çekip talih belirleme oyununun benzeri uygulama olduğu ve bu ritüelin temelini teşkil ettiği görülür.
Niyet çekme esasına dayalı mantuvar ritüeli; Isparta''da Bahtıbar, Tekirdağ''da Baht Çömleği, Burdur''da Gül Bahtiyarı, Sinop''ta Micek, Amasya''da Mantuvar, Bursa''da Martaval, Gaziantep''te Martifal adlarıyla bilinmektedir.
Zile''de Hıdırellez bünyesinde hanımlar tarafından düzenlenen Mantuvar ritüelinde bir gece önceden 5 Mayıs gecesi ufak ufak kâğıtlara birçok mâniler yazıp, bunları çömleğe koyup iyice karıştırırlar ve ağzını kapatırlar. Aynı gün hava kararmadan mahallenin kızları, kadınları, gelinleri kendilerine ait yüzük, küpe, düğme, tarak gibi kişisel eşyalarını da ayrı bir çömleğe atarlar. Bunların kimlere ait oldukları gizli tutulur. Özel eşyaları konan çömleğe gül yaprakları da konur. Çömleğin ağzına beyaz bir tülbent, kırmızı bir kurdale ile bağlanır. Kurdalenin ucuna bir kilit asılır ve üzerine bir küçük ayna konarak bahçede bulunan herhangi bir gül fidanının dibine bırakılır.
6 Mayıs günü çömleğe özel eşyalarını atanlar çömleğin bulunduğu ya da çömleğin gömülü olduğu gülün etrafına toplanırlar. Bir genç kız çömleğin önüne diz kılıp oturur. Diğerleri de etrafına halka olurlar. Mantuvarı düzenleyene şükranlarını belirtmek amacı ile kadınlardan biri:
Mantuvarın bol olsun
İçi dolu gül olsun
Mantuvarı kuranın
Âkibeti hayrolsun
der. Mantuvarı düzenleyen kadın da, katılanlara:
Martıfalın mar ola
Koynu dolu yar ola
Kimin evvel çıkarsa
Muradı hasıl ola
biçiminde mâniler söyler. Törene bir hanımın, çömleği başına kadar kaldırıp kilidi açması ile başlanır.
Önce çömleğin üzerine bağlanan beyaz tülbent çömleğin önünde diz üstü oturan on-on iki yaşlarındaki kız çocuğunun başına örtülür, kırmızı kurdale ile de bağlanır.
Bu işlerde genellikle iki kişi görevlendirilir. Biri çömlekten karıştırarak aldığı eşyayı oradakilere gösterir, diğeri de öbür çömlekten önce aynaya bakıp sonra mâni çekerek okur.
Ayna attım çayıra
Şavkı vurdu bayıra
Bu niyet kime çıksa
İşi döner hayıra
biçimindeki çömlekten çıkan niyet mânileri okununca mâninin gerçekleşmesi için dualar edilip adaklar bile adanır.
Hıdırellezde Zile mahalle kültürünün bir uygulanışı olarak mahalle kızlarının kurduğu mantuvar ritüeli 1960''lı yıllarda baharın uyanıp doğanın yeşerdiği Nisan ayı sonlarında Ağbaba Çayırı ve İsmail Dede Çayırında mantuvar ritüelinin uygulandığı da hafızalardadır.
Benzeri olan Ficek ritüeli de yeniden dirilişi, baharı, doğanın uyanışını simgelemektedir. Mantuvar çömleğinde olduğu gibi Ficek çömleği çekimi sırasında söylenen niyet manileri yeni yıl için şans dilemeyi sembolize etmektedir. Ficek çekiminde söylenen maniler de sözlü kültürü beslemekte ve bu ritüel ile beraber kendisini korumaktadır.
Sivas İli''nin Hafik ilçesine bağlı, Beydili köyünde gerçekleştirilen Ficek ritüeli ile Zile''nin Acısu köyünde gerçekleştirilen Ficek ritüeli bir birine önemli ölçüde benzerlik göstermektedir. Benzeri Bursa Keles''te de uygulanmaktadır.
Zile, Acısu köyündeki Ficek ritüelinin en temel unsurlarından biri olarak çiçek kabulü görülür . Kutsal sayılmakta olan bu çiçeklerden ötürü bu ritüel "çiçek bayramı" olarak da ifade edilmektedir.
YARIN: Baharın gelişini müjdeleyen ficek ritüeli ve geleneksel Türk kültürü