Turizmde yeni önlemler gerekir

Terör ekonomik anlamda, tarım dahil bütün sektörleri ve piyasayı daraltmayı, özellikle turizmi vurmayı hedef alır. Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da yatırımların ve hayvancılığın azalması bu nedenledir. Terörün turizme etkisi 1990'lı yıllardan beri devam ediyor. Maalesef en büyük zararı da 2016 yılında göreceğiz.

Rusya turizm gelirinde başı çekiyordu. Dünyanın en büyük yatları Rus oligarklarının mega yatlarıdır. Bu yatlar Türkiye'ye önemli ölçüde döviz bırakıyordu. 2016 yılında tamamı Türkiye'den çıktı, rezervasyonlarını iptal ettiler.

Turizm gerçekten altın yumurtlayan tavuktur. Dünyada turizme, silahlanmanın iki katı kadar para harcanıyor. Üstelik ülke döviz kazanıyor. Eğer turizm geliri olmasaydı, Türkiye'nin cari açığı 25 milyar dolar daha yüksek olurdu ve Türkiye bu açığı kaldıramazdı.

Aslında bugüne kadar yalnızca terör değil, bizim değişen turizme bakış açımız da sektöre zarar verdi. Özal döneminde sermaye yatırım yapsın diye, kamu arazileri tahsis edildi. Son yıllarda bütçe açığını kapatmak için tahsis edilen bu arazilerden, yatırımcı hiç yatırım yapmamış gibi devlet yüksek kiralar alıyor. Gerçekte ise kamu tahsisleri içindeki yatırımlar bir süre sonra devlete kalacaktır. Devlet ihale ile bu yatırımları artık daha yüksek fiyattan verebilir ve kamuya daha yüksek gelir sağlayabilir. Ancak yatırımcının daha yatırım maliyetlerini çıkarmadan, ayrıca yüksek kiralar ödemeye başlaması, sektörü zora sokmaktadır.

Özetle, turizm yatırımlarına Özal dönemindeki bakış açımız değişmemiş olsaydı turizm gelirimiz ikiye katlardı. Zira Türk turizm sektörü bu kapasiteye sahiptir.

Terör hangi ülkede olursa olsun, psikolojik olarak turisti olumsuz etkiliyor ve sonuçta dünya turizmi bundan zarar görüyor. Bu nedenle her ülkenin terörün karşısında sağlam durması gerekiyor.

Suriye yıllarca PKK'yı destekledi ve Öcalan'ı barındırdı. Sonunda kendi kazdığı kuyuya düştü. Rusya, Türkiye ile ilişkileri bozuldu diye, PKK'ya destek veriyor.

Dünya terörle mücadele edecekse, önce Birleşmiş Milletler'in teröre destek veren, terörü başka ülkelere karşı politik bir güç olarak kullanan ülkelere karşı önlem alması gerekir.

ABD ise 11 Eylül 2001 terör saldırısını unutmuş görünüyor. Zira DEAŞ terörüne karşı, PYD terörüne destek veriyor. PYD ise Rusya yanlısı ve DEAŞ bitince, siyasi görüşleri yönetim tarzı olarak ABD'ye ters gelecek, ABD'yi emperyalist ülke olarak suçlayacaktır.

Bu aşamada, turizm sektöründe devlet olarak ve sektör olarak yeni önlemler almalıyız.

1) Elbette önce tüm siyasi partiler terörü oy hesabı dışında tutmalı ve teröre karşı ortak tavır almalıdır.

2) Devlet güvenlik önlemlerini artırmalıdır.

3) İç turizmi artırmak, döviz geliri sağlamaz. Yani döviz ihtiyacı açısından ülkeye yarar sağlamaz. Ancak firmaların zarar etmesini önler. Sektörün ayakta kalmasını sağlar.

4) Sektörde, turizm çalışanlar güvenlik önlemlerinin nasıl alınacağı ve acil durumlara karşı eğitilmelidir.

5) Devlet ve sektör, olası bir kriz planı oluşturmalı ve bu plan kapsamında pazarlama faaliyetleri artırılmalıdır.

6) Yeni pazarlama stratejisi oluşturulmalı, ulaşımda ve paket turlarda fiyat indirimi ve promosyonlar artırılmalıdır.

Yazarın Diğer Yazıları