TSK’dan bir sessiz istifa daha...
Sıkıntılı Ağustos Yüksek Askeri Şura toplantısından önce komuta kademesinden gelen istifa haberleri ile epey meşgul olmuştuk. Söz konusu istifaların tartışmaları Ağustos ayı ve sonrasında da devam etti. Deniz duruldu sanmıştık. Fakat öyle değilmiş.
Genelkurmay karargahı yeni bir istifa dilekçesi ile sarsıldı. Komuta kademesinde “çok parlak” bir isim olarak tanınan Tümgeneral Tayfun Özden istifa ederek emekliye ayrıldı. Özden, 3’üncü Ordu Kurmay Başkanı ve Garnizon Komutanıydı.
Erzincan ve 3’üncü ordu...
Aklıma NATO eğitimi almayan ender subaylardan Saldıray Berk’in komutanlığı döneminde Erzincan’da olup bitenler geldi;
“Terör örgütü yöneticiliği”, vs.. suçlamaları.
İstifa edip emekliye ayrılan Tayfun Özden Paşanın önceki görev yeri, Hasdal cezaevi sorumluğu da olan 23’üncü Motorize Piyade Tümen Komutanlığıydı. Özden’in istifa gerekçelerine ulaşmaya çalıştım. Yakın çevresine “neden”ini sordum. Tek cümle ile özetlendi;
Tayfun Özden, “yoruldum artık” diyerek istifa dilekçesini verip emekliye ayrılmış.
Erzincan’da hâlâ neler oluyorsa; komutanları yormaya yetiyor demek!..
Havacı paşanın derin kuşkusu!..
Savaş uçaklarımız tarafından düşürülen Suriye helikopteri ile ilgili tartışmalara her gün yeni bir soru işareti ekleniyor. Türkiye Emekli Subaylar Derneği Genel Başkanı Havacı emekli Korgeneral Erdoğan Karakuş, GES’in MİT’e devrini tekrar gündeme getirdi. Karakuş’un mutlaka yanıt bulması gereken şüphesi ile ilgili söyledikleri;
“GES’in MİT’e devredilmesinin bir yerde etkisi var. Kim konuşmuş mesela helikopterle onları bilmiyoruz. Normalde böyle bir olay olduğunda bizim radarcıların yanına gelirdi eskiden GES’ciler. Arapça bilir, o bölgede, hangi bölgede, hangi komşunuzun sınırındaysalar onlar hemen gelir yardımlaşma yapılır. Ama şimdi nasıl yapılıyor, ne oluyor? Helikopterin hakikaten frekansı tespit edilip de o kanalda mı yayın yapıldı? Siz laf olsun diye bir yayın yaparsanız sizi helikopter nasıl duyacak. Normalde herkesin duyabileceği kanal vardır ama oradan Türkçe deseniz ne olur, Türkçe bilmeyene. Bütün bunların hepsi soru. Bu üçüncü bakın. Uludere; MİT bilgi veremediği için terörist miydi neydi belli değil ama kaçakçı dendi geçildi. Arkasından F-4’e yardım edilemediği için tayyaremiz düşürüldü, vuruldu. Bu olayda ne derece haklıyız o da ayrı.
Nasıl ikaz edildi? Kim ikaz etti. GES komutanlığı eskiden dinleme yaptığında bu dinlemeyi öbür taraftan radara da aktarma imkânı olurdu. Şimdi nasıl aktardılar? Ne oluyor? Bu helikopter kalktıktan itibaren kaçırılıyor muydu? Suriye’deki konuşmaların hepsini dinleyen GES komutanlığıydı eskiden. Bunlar radara aktarılsa farz edelim ki bu helikopter kaçırılıyordu. O zaman düşürecek miydik?”
Hemen araya girip sordum; “TSK’ya yanıltma mı yapıldı?”
diye;
“Hayır, TSK’nın emrinde değil GES, MİT’in emrinde onu söylemeye çalışıyorum. Bu tür bilgileri aktaracak olan yer eskiden, bana aktaracaksın ben de F-16’ma aktaracağım. Bu helikopter kalkış yaparken ne konuşma yapıldı? GES Komutanlığının hepsini dinlemesi lazımdı. Çünkü helikopterin sürati yavaştır. Bir yığın zaman var. Yarım saate yakın bir zaman. Bizim sınırı ihlal etmesi için kalktığından itibaren. Bu kadar zaman içerisinde Suriye’dekiler ne konuşmuş. Bu helikopter kaçırılıyor mu? Bu helikopter ne amaçlı kalkmış. Bu dinlenme Hava Kuvvetleri’ne aktarıldı mı? Aktarıldıysa radar ne gibi ikazda bulundu. Sadece diyorlar ki; biz gerekli ikazı yaptık. Neyle yaptın? Arapça mı yaptın, Türkçe mi yaptın? Temasın var mıydı bu helikopterle? Havada uçan bir cisim sizin kanalınızda değilse nereden ikaz yapacaksınız? Sizinle nasıl konuşuyoruz telefonla. Ben telefonu kapatsam bağırsam duyacak mısınız? Ayrıntılar bilinmediği için yapılan açıklamalara hiçbir itirazımız yok. Ama benim şüphelerim şundan var. GES Komutanlığı daima Hava Kuvvetleriyle iş birliği içerisinde çalışır. GES Komutanlığı’nın bütün personeli neredeyse Silahlı Kuvvetlere alındı, MİT’ten alınanlar oraya kondu, bu işten anlayan anlamayan kondu.”
Bu tartışmalar sürer gider!.. Genelkurmay Başkanlığı’nın yapması gereken şey; bir an önce konuşma kayıtlarının kamuoyuna açıklanması..