TRT mi, AK tv mi?

AKP’ye yakın gazeteci ve televizyoncuların başına ’devlet kuşu’ kondu Muhafazakar basında çalışan isimlerin TRT’ye yaptığı programlar patladı

TRT’de tartışmalı gelişmelere her geçen gün yenileri ekleniyor. Devlet televizyonu şimdi de, gazetelerin okunduğu sabah programlarına “tiraj” standardı getirdi. TRT’de şimdi de “tiraj” bahanesiyle AKP’ye yakın gazeteler parlatılıyor. TRT’nin sabah saat 07.00’de başlayan Gülden Özel’in sunduğu haber programında gazete başlıkları “tiraj sırasına” göre okunmaya başlandı. Gazeteler arasında ilk sıraya da Zaman gazetesi getirildi. TRT’de son dönemde muhafazakâr yayın organlarında çalışan gazetecilerin art arda program yapmaya başlaması da dikkatlerden kaçmadı. TRT’nin bu yeni uygulaması, haber programlarında kullanılan ifadelere de yansıdı. Program sunucusunun, gazete başlıklarını okumadan önce, “Tiraj sırasına göre okuyacağız. Dolayısıyla Zaman’la başlıyoruz” ifadesini kullanması dikkat çekti. TRT, eskiden gazete başlıklarını karışık okuyordu. TRT, birçok televizyon kanalının sabah haberlerinde yer vermediği Vakit gazetesini de listesine aldı. Buna göre, artık Vakit gazetesinin manşeti de devlet televizyonu TRT’den okunuyor. Toplam 17 gazetenin başlıklarının okunduğu programda Vakit, 15’inci sırada
yer alıyor.
* Ali Ekber Ertürk / Akşam


+++++


Muhafazakâr transferler

TRT’de son dönemde, muhafazakâr basın organlarında çalışan isimler program yapıyor. Programlardan bazıları: Gündeme Dair: Programda, gazeteci Emre Aköz ile AKP’li Özlem Türköne’nin eşi Mümtazer Türköne haftanın olaylarını yorumluyor. Türköne’nin Zaman Gazetesi’nde de yazıları yayınlanıyor. Enine Boyuna: Dr. İbrahim Kalın sunuyor. Kalın ayni zamanda Zaman’da yazıyor. Doç. Dr. Talip Küçükcan zaman zaman sunuculuk da yapıyor. Küçükcan da İngiltere’de “Fethullah Gülen” konulu kongrede sunduğu tebliğiyle gündeme geldi. Sen-Siz Olmaz/ Olur mu?: Taraf Gazetesi köşe yazarlarından Dr. Önder Aytaç sunuyor. Aytaç, TESEV için rapor hazırlamıştı. Ezberbozan: Daha önce Zaman ve şimdi de Yeni Şafak gazetelerinde köşe yazan Tamer Korkmaz sunuyor. Felsefe Konuşmaları: Zaman ve Yeni Şafak’ta yazıları yayınlanan Prof. Dr. Teoman Duralı’nın programı. Bedirhan Gökçe ile Gecenin Kıyısında: Programı, daha önce Kanal 7’deydi. Düşünce İklimi: Abant Platformu’nun koordinatörü Prof. Dr. Kenan Gürsoy sunuyor.



+++++


Ayıp Mustafa ayıp...


Husumet ve nefret tohumları ekerek yaptığın o yayınlar sayesinde hem “Mücahit” unvanını kaptın, hem de epey para yaptın...
Şimdi iyi kötü gazete sahibisin...
“Vakit” adını verdiğin gazeten aracılığıyla...
Bir yandan hakaret, yalan, tezvirat, hedef gösterme türünden kirli, çürük ve adi işler yapıyor, bir yandan da kazandığın paracıklarla makine parkurunu genişlettikçe genişletiyorsun...
Gerçi hálá her aybaşı elemanlarına aylıklarını gömlek cebine yerleştirdiğin sevgili paracıklarınla ödeyerek “kıptiyozluk” yapmaya devam ediyorsun ama olsun...
Sonuçta gazete sahibisin!
Pardon! “Sahibi” dedim, “Arka plandaki sahibi” demeliydim...
Çünkü gazetenden kazandığın paracıklarını her akşam kasana özenle yerleştirdiğin halde resmiyette gazetenin sahibi sen değilsin...
Dolap çevirmede o kadar
mahirsin ki...
Yasal müeyyidelerden yırtmak için gazetenin adını değiştiriyorsun...
Tazminat tahsili için gazetene gelen avukatları terörize ediyorsun...
Paravan kişileri gazetenin sahibi olarak gösteriyorsun...
Biri çıkıp sana “Dur” demeye kalktığında da, hıçkırık efektli bir ses tonuyla bir güzel mağduru oynuyorsun:
“İnananlar için mücadele verdiğim için başıma bunlar geldi.”
Yahu Mustafa!
Hadi saçından, sakalından, yaşından, başından utanmazsın...
Her gün huzurunda secdeye vardığın Allah’tan da mı korkmazsın...
İşine gelmeyen yorumlar yazan yazarlara ya da senden farklı düşünen insanlara, “Sidikli”, “Çişli” falan diye hakaretler yağdırarak mı cennete gideceksin?
Bu mudur senin İslami mücadele anlayışın?
Abdest tamam... Namaz tamam... Hac tamam...
Peki ya terbiye? Nezaket? İnsanlık? Bunlar nerede Mustafa?
İstersen kafanı secdeden kaldırma!
İstersen var git bin kez hacca...
İstersen abdestsiz adımını atma...
Bana ne? Bunlar beni ne ilgilendirir?
Beni ilgilendiren senin seciyendir, ahlákındır, terbiyendir, insanlığındır...
Ben senin adamlığına bakarım
Mustafa!
Ben sana bakınca ne görüyorum biliyor musun Mustafa?
Yalan görüyorum... İftira görüyorum... Ahláksızlık görüyorum... Gözlerindeki nefreti görüyorum... Cepheleştirerek daha çok para kazanma gayretini görüyorum...
Bir de şunu görüyorum:
Elinden, dilinden asla emin olmadığım, olamayacağım bir adam.

* * *

Mustafa! Biliyorum, şimdi diyeceksin ki...
“Yahu bir ben miyim dolap çeviren? İftira atan? Ahláksızlık yapan?”
Tabii ki bir sen değilsin Mustafa... Senin gibi davrananlar mebzul miktarda var...
Ama Mustafa unutma ki sen bir iddia sahibisin...
“Ben Müslümanların gür sesiyim...” demiyor musun?
Kendini bu şekilde konumlandırmıyor musun?
O zaman soralım:
Bu nasıl ses böyle Mustafa!
Müslümanlar seslerini “Sidik” diyerek, “Çiş” diyerek mi çıkarır?
Müslümanlar’ın sesi, senin sesin gibi kirli, adi ve pis midir?
İftira, hakaret, dalavere kitabın neresinde var Mustafa?
Hile, desise, dolap için hani fıkıhtan cevaz aldın Mustafa?
“İslami terbiyesizlik” diye bir şey var da bizim mi haberimiz olmadı
Mustafa?

* * *

Aslında ben senin cüretinin kaynağını çok iyi biliyorum Mustafa...
İktidar çevreleri, seni ve adamlarını “Bunlar da bizim yaramaz çocuklarımız” diye arada sırada okşuyor ya...
İslami camianın aklı başında insanları, senin ve adamlarının yaptığı tahribat karşısında “Aman şunlara bulaşmayalım” diyerek ses etmiyor ya...
Bazı gafiller de “Bunlar küfrettikçe bizim yüreğimiz soğuyor” diyerek, senin ve adamlarının yaptığı aşağılık işlere alkış tutuyor ya...
İşte bu ortam, sana “Değneksiz bir köy” havası estiriyor...
Ama şunu bil ki Mustafa...
Ben çalıya dolaşmama konusunda acayip kararlıyım...
Çirkefe bulaşacağım yani...
Hadi bakalım, el mi yaman bey mi yaman, görelim...
* Ahmet Hakan / Hürriyet



+++++



Ben de program yapmak istiyorum

TRT, adı üstünde Türkiye’nin yayım kuruluşu... Bu devletin, bu cumhuriyetin temelleri üstünde şekillenmiş. Anayasamızda belirtilen laik, demokratik, sivil hukuka dayalı toplumcu devlet anlayışını temsil etmesi gerekiyor. Burada sunulan programların da bu ilkeler çevresinde, çoğulculuğu, kültürel zenginliği geliştirecek biçimde yapılması şart.
Lakin; TRT giderek belli bir görüşün; hatta bir cemaatin tekeline giriyor. Yoksa bu haberlere inanmıyor musunuz? İşte bazı programlar ve kotaranları:
Enine Boyuna: TRT-1’de Cuma günleri 23.05’te yayımlanan programı, Siyaset Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı Yöneticisi Dr. İbrahim Kalın sunuyor. Kalın aynı zamanda Zaman ve Today’s Zaman gazetelerinde yazıyor.
Sen-Siz Olmaz/ Olur mu? Çarşamba günleri 21.55’te TRT 1’de canlı olarak ekrana gelen programda bir dönem polis akademisi dekan yardımcılığı görevini yürüten Dr. Önder Aytaç , konuklarla sohbet ediyor. Aytaç, Polis Akademisi’nde öğretim üyesi iken 2005 yılındapatronlar vakfı TESEV adına bir rapor hazırlamıştı. Almanak Türkiye 2005 Güvenlik Sektörü ve Demokratik Gözetim adlı kitapta yer alan Aytaç’ın raporu; ’polisin askeri kötülemek için yazdığı bir rapor’olarak belleklerde yer almıştı. Rapor; antilaik basının ağzıyla yazılmış olup halen TESEV arşivinde bulunmaktadır.
Ezber Bozan: Daha önce Zaman ve Yeni Şafak gazetelerinde köşe yazan Tamer Korkmaz tarafından hazırlanan program, salı günleri TRT 1’de saat 22.55’te yayımlanıyor.
Felsefe Konuşmaları: Programda Prof. Dr. Teoman Duralı belirlenen bir konu üzerinde konuşuyor. Teoman Duralı’nın yazıları Yeni Şafak ve Zaman gazetelerinde yayımlanıyor.
Rengahenk: İlker Gültekin tarafından hazırlanan program TRT-2’de hafta içi her gün saat 20.30’da yayımlanıyor. Gültekin, Fethullah Gülen’in yazdığı metinleri seslendiriyor.
Gündeme Dair: TRT-1’de pazartesi günleri saat 13.30’da yayımlanıyor. Gazeteci Emre Aköz ve AKP’li Özlem Türköne ’nin eşi Mümtazer Türköne tarafından sunuluyor.
Şenlik Var: Program daha önce Samanyolu TV’de Maceracı adlı programı hazırlayan Murat Yeni tarafından sunuluyor.
Yarışmaya varım
Sayın TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin!
Ben, sizin oraya niçin getirildiğinizi, nasıl getirildiğinizi sorgulayacak değilim...
Mühür şimdi sizde...
O mührü lütfen hakiki varaka basın.
Şimdi yukarıdaki isimlere bakar mısınız?
Biliyorum ve siz de biliyorsunuz ki yukarıdaki isimleri fersah fersah geçecek başkaları var.
Lakin onlar Zaman, Sabah, Yeni Şafak, Star gibi gazetelerde çalışmıyorlar.
Adil olunuz
Sayın TRT Genel Müdürü!
Yukarıda Allah, aşağıda halk, içinizde ise vicdanınız var. Bu tek yanlı gidiş hiç iyi değil.
Beni buraya AKP getirdi; gelmek için çok uğraştım; buraya ötekilerden kimsenin gölgesi bile giremez, mi diyorsunuz?
Arkamda yüzde 47 halk oyu var; ben milli iradeyim; kimse bana karışamaz, diye mi düşünüyorsunuz?
Öyleyse ki öyle gözüküyor; yanlış yapıyorsunuz. TRT; kendi adamlarınıza iş yaratma noktası olmamalı...
Kendisini herkes orada görebilmeli...
Hükümeti yere göğe sığdıramayanlar; yukarıdakiler; olduğu gibi; eleştirenler de; benim gibi.
* Rıza Zelyut / Güneş

Yazarın Diğer Yazıları