Eski futbolcusu Erman Özgür'ün, "Aynı hamam, aynı tas" hesabına dediği gibi: "Trabzonspor'da değişen bir şey yok. Kolay gol bulan forvet hattı, çok kolay gol yiyen savunma. Aynı hikaye devam ediyor."
4-3'lük galibiyetle biten Çaykur Rizespor ile oynanan hazırlık maçında da yaşanan son yıllardaki sezonlarda devam eden tablonun benzeri bu sezonda sergilenecek gibi gösterdi.
Newton'un kafasında bugünkü şekliyle Edgar ile Campi var. Bizim de bu hat için "Hosseini-Hüseyin Türkmen ikilisinin birinci tercih olması gerektiği" düşüncemiz mevcut.
Tamam; Rizespor maçında Hosseini sakat, Hüseyin Türkmen milli takım kadrosunda oldukları için denenemediler. Ancak Newton'un bu ikiliden şimdilik kolay kolay vazgeçmeyeceği, Trabzonspor'un da Erman Özgür'ün deyimi ile "golleri yemeye devam edeceği" görüntüsü de ortada.
Ama anlaşılan o ki, yönetim de ne Newton'un Campi-Edgar tercihini, ne de bizim Hosseini-Hüseyin Türkmen önerimizi yeterli bulmuyor ki, bu bölgeye 1 veya 2 yeni stoper bulmak için çaba sarf ediyor. Bu mevkide Trabzonspor'un stoperlerine bir türlü top kadar, rakibe de bakma öğretilemedi gitti. Sadece bu mu? Rakibe bakmayı da, adam bölüşerek gerçekleştirmek gerektiğini de beceremiyorlar.
Bu durumda Trabzonspor'da ön libero olarak görev yapanların biraz daha savunma ağırlıklı görev üstlenmeleri ister istemez gerekiyor. Bu noktada Abdulkadir Parmak'ın tek başına çabasının yeterli olmayacağı bir gerçek. Flavio içinde henüz bir ifade kullanmak erken.
Rizespor maçı üzerinden yorumlayacak olursak Trabzonspor'un Rizespor maçındaki Abdulkadir Ömür-Ekuban-Nwakaeme'den oluşan hücum hattının uyumlarının iyi olduğu net bir şekilde gözüküyor. Bu üçlünün içine Sörloth'da konulduğu zaman dörtlü savunma ile forvet arasında hem savunmada, hem hücumu yönlendirme de güçlü ve yetenekli bir ikili gerekiyor. Bu ikiliyi de Abdulkadir Parmak, Flavio, Trondsen ve Guilherme 4'lüsünün içinden Newton bakalım nasıl çıkaracak?
Ligin ilk haftasında Beşiktaş'ı ağırlayacak olan Trabzonspor için ez cümle; "Geçen sezonun pandemi bölümü dışındaki haliyle bu sezona hazır" diyeceğiz. Yani Erman Özgür'ün deyimi ile hem savunma, hem hücum hattında topun ağlarla buluşmasını kolaylaştıran bir Trabzonspor izleyeceğiz.(Bu arada geçen sezon 76 ile en çok gol atan, ama ilk 5 içinde de 42 ile en çok gol yiyen ekibin bordo-mavililer olduğunu hatırlatalım.) Belki zaman zaman "Sosa olsaydı ve serbest vuruşları kullansaydı" diye hayıflanılacak, hatta buna "Novak'ın arka direk gollerini özledik" diye eklemeler de yapılacak. Bu ahlar normal! Yenilere onlar kadar zaman ve şans tanındığında belki aynı faydayı sağlayacaklardır. Ligin ilk haftasında transferin bir numarası Fenerbahçe ile karşılaşacak Çaykur Rizespor'a gelince. Geçen sezondan daha derli toplu görüldüler. Hem de bu maçta Boldrin arkadaşlarını iyi kumanda edememesine rağmen. Teknik direktör Stephan Tomas'ın düşüncesinin takıma katkı sağladığı görülüyor. Topa daha fazla sahip olmayı hedefliyor ama Trabzonspor'daki atma ve yemedeki çokluğun Rizespor'da da bu sezon olacağı gözüküyor. Ancak Rizespor'un Trabzonspor kadar gol yollarında etkili ve becerikli oyunculara sahip olmaması tıpkı hazırlık maçında olduğu gibi attıklarından yediklerinin daha çok olacağı izlenimini veriyor.
Yeni sezon Cuma günü başlıyor. İlk haftadaki kritik maçları baz alarak sabırsızlık etmemek lazım. 4-5 haftalık bir periyod sonunda gelecek için sağlıklı bir değerlendirme yapmak en doğrusu olacaktır.
