Trabzonspor'da ayaklar yere basmayınca!
Akıl almayacak iş değil, Trabzonspor'un Ümraniyespor'a elenmesi. Çünkü, benzeri sonuçlar Türkiye ve Dünya futbolunda onlarca, yüzlerce kez meydana gelmiştir. Hem de söz konusu edilen kupaları bile kazanacak kadar.
Ancak, söz konusu akıl olduğunda bu sonuçlardan alınması gereken dersler vardır.
Bu derslerden biri de Trabzonspor'un Galatasaray-Alanyaspor-Göztepe-Ümraniyespor ile üst üste yaptığı 4 maçtan, bir öncekinin bir sonrakine sirayet eden etkisini de ortaya koyarak alınacak olandır.
Önce "Galip sayılır bu yolda mağlup" şekline dönüştürülen Galatasaray karşısındaki 3-1'lik mağlubiyetten başlayalım. Hakem hatalarının diz boyunu aştığı maçı Galatasaray kazanmış olsa da, yazılıp çizilenler, söylenenlerden sonra adeta Trabzonspor maçı kazanmış gibi ben diyeyim "hava", siz söyleyin "algı" oluşturuldu. Kaybedilen 3 puan olmasına rağmen, bu algı ile Trabzonsporlu camianın, dolayısıyla futbolcuların da ayakları yerden kesildi, havalandılar.
Ama bu tablo Trabzon'daki Alanyaspor maçında, Karadeniz türküsündeki "Havam havalanırsın, düşer yuvarlasın" sözleri ile gerçeğe dönüştü ve Trabzonspor maçı 2-0 kaybetti. Dolayısıyla ayaklar yere değdi.
Ayaklar yere değince, İzmir'de Göztepe karşısında 3-1'lik galibiyet geldi. Dolayısı ile Trabzonspor yeniden havalandı. Bu havalanma İstanbul'da Ümraniyespor karşısında alınan yenilgiyle kupada tam bir yere çakılma ile nihayete erdi.
Demek ki, bu kadro yapısı içinde, onca eksik de var iken Trabzonspor'a öyle veya böyle havalanma yaramıyor. Ayaklar yere basmayınca işler yolunda gitmiyor.
O zaman başkanından yöneticisine, teknik adamından futbolcusuna, hatta seyircisine kadar Trabzonspor camiasının ayaklarını yerden kesmemek gerekiyor. Çünkü, ayaklar yerden kesildiğinde, başarıya uçuracak kanatlar yeteri kadar güçlü olmadığından tamiri mümkün olmayan arızalar oluşuyor. O zaman tam olarak kanatlar güçleninceye kadar bordo-mavili camia ayaklarını yerden kesmemeli. Bir iki, hatta birkaç iyi hareket, iyi sonuç elde edildiğinde, iyi futbol oynandığında havaya girilmemeli.
Çünkü, süper ligde havalar aşağıda ve yukarıda o kadar sert esiyor ki ancak ve ancak kanatlarınız güçlü olursa ayakta durabilir, uzun soluklu olarak kazanabilir, zamanı gelince de şampiyon olabilirsiniz. Aksi takdirde 1-2 maçta iyi futbol oynama ile ne yıldız olabilirsiniz, ne de üst üste 4-5 maç kazanma ile da bırakın şampiyonluğu, kayda değer bir başarı bile elde edemezsiniz.
Benim son 4 maça baktığımda gördüğüm, anladığım budur!