Hadi; Beşiktaş sezonun ilk maçı idi!
Hadi; Denizlispor'a karşı bu takımın şansı tutmuyordu!
Hadi; zayıf Yeni Malatyaspor karşısında alınan galibiyet ölçü olamazdı!
Hadi; taç atışından gelen asistle öne geçilen Gaziantep Futbol Kulübü maçı da hakem hatası ile 2 puan kaybına yol açmıştı!
Hadi; tüm bunlar gerekçe sayıldı diyelim!
Peki; hazırlık maçı olduğu için telafisi gereken bir durumun olmadığı ve stres edilebilecek bir ortamında bulunmadığı BB Erzurumspor karşısında alınan yenilgiye değil, futbol adına ortaya tek müspet bir hareket dahi konmamasına ne gerekçe bulunacak?
Sakın ola ki, başta teknik direktör Newton olmak üzere Trabzonspor'u temsil edenler, "Uğurcan, Abdulkadir, Hüseyin Türkmen yoktu" gibi mazeretler üretmeye kalkmasınlar.
Çünkü, büyük umutlarla alınan ama BB Erzurumspor karşısında bile kullandığı paslarının büyük kısmını ya yana, ya da geriye yapan Baker vardı. Hani şu "Sosa'nın yerine dolduracak" diye alınan Lewis Baker!
Defansa kurtarıcı diye, nerede ise Solöth'tan gelen paranın tamamına yakın bir bedelle transfer edilen Vitor Hugo vardı. Defansın ortasında da müzmin sorunlar aynen yerinde idi!
Bu mevkide oyuna girdiği ikinci yarıda sorun üretmeye değil, gidermeye gayret gösteren Ahmetcan'dan fazlası değil, eksiği vardı.
Trabzon'daki amatör kümeden bile O'na yakın 2-3 sol bekin bulunabileceği Marlon da sahada idi.
90 dakikada arkadaşlarından BB Erzurumspor kalesinde tehlike yaratacak tek bir top dahi alamayan Afobe de yerinde idi.
Büyük umutlarla geçtiğimiz yıl transfer edilen Yusuf da Salih ile birlikte orada idi.
Geldiği ilk yılı mumla aratacağı belli olup, nerede ise topa bile çıkışacak kadar agresifleşen kaptan kolluklu Pereria'da…
Edgar eksik idi. Utanılmazsa kenara koyulacak Abdulkadir Parmak da yoktu.
***
Ama tüm bunların içinde Trabzonspor'da varlık içinde yokluk o kadar çoktu ki!
90 artı 4 dakika boyunca bırakın seri halinde 10-15'i, 4-5 pası bile yapamayacak bir Trabzonspor vardı.
"İkinci bir Sorlöth olabilir" ihtimali ile umutlar bağlanan 77. dakikada ağlarla buluşturacak yerde zoru yaparak topu kafa ile dışarı atan Afobe'ye doğru dürüst pozisyon üretemeyen bir takım vardı.
BB Erzurumspor'a attırdıkları biri hiç ilgisi yok iken iptal edilen 3 golde de defansında ki müzmin hastalığın devam edeceği göstergesi ortada değil mi idi?
Teknik direktör Newton'un halâ takım için hangi sistemi tercih edeceğine karar vermemiş olduğu bir kere daha görülmedi mi?
Ezcümle, BB Erzurumspor karşılaşması Trabzonspor için puan kaybı endişesi de taşımadığı için milli maçlar arasından sonra tekrar start alacak Süper Lig mücadelesine hazır olup olmadığının az çok belli edileceği bir maçtı.
Belli olanda odur ki, Trabzonspor görünen tabloya göre takım olma ve istikrarlı bir futbol ortaya koyma hesabında gerekenleri yerine getirmede zorluklar çekmeye devam edecektir.
Bu zorluklarda giderilemediği için bordo-mavili ekibin, ilk 4 maçta kayıp eylediği 7 puanın benzerlerini önümüzdeki süreçte de yitirir ise şaşmamak gerek.
Çünkü bu hali ile Trabzonspor üst sıralar için yapılacak mücadeleye hazır olmadığı görüntüsü veriyor.
Onun için Trabzonspor'da teknik direktör Eddie Newton oyun sistemi ile ilgili öncelikle bir karar vermelidir. Sonra kenardan oyunu okuma ve gereken müdahaleleri yerinde yapma noktasında isabetli olmalıdır. Baker, Afobe, Vito, Abdulkadir, Nwaekame, Ekuban gibi birinci sınıf ayaklar da takım olmakta zorlanılan maçlarda sahip oldukları performansı en iyi şekilde sahaya yansıtmaya çalışmalıdırlar. Aksi halde; hani denir ya; "Görünen köy kılavuz istemez" diye!
