Özelde Ahmet Ağaoğlu-Ünal Karaman açıklamaları üzerinden fırtınaların koptuğu Trabzonspor'da, bugünkü tartışmaların ışığında gelinen yerden çok, dönülecek noktaya bakmak lazım. O noktanın tarifini de eski Asbaşkanlardan Hayrettin Hacısalihoğlu; "Trabzonspor en az 1.5 yıl geriye gidecektir" diye işaret etmiştir.
İnsanoğlu, Ziya Paşa'nın; "Hafıza-ı beşer nisyan ile maluldür" dediği yerde, yani "unutkan" olsa da Trabzonspor'un 1.5 yıl önceki halinin ne olduğunu, hem idari, hem de futbol olarak nasıl bir durumda bulunduğunu herkes hatırlayacaktır. 1 milyar lirayı aşmış bir borç batağı, idari noktada tek adamlık saltanatının yarattığı kaos ve yaşı geçmiş, işi bitmiş yabancı lejyonerlerin ceplerini doldurmaktan başka bir skor düşünmedikleri futbolcu kadrosu.
***
Ez cümle cerrahi noktada müdahale gerektiren bir Trabzonspor. Tedavisi için en az 2 yıllık bir reçete hazırlanan bordo-mavili camia.
Ahmet Ağaoğlu başkan, Ünal Karaman teknik direktör olarak görev üstlendi, yokluğun içinden Trabzonlu gençler varlık olarak fırladılar ve Trabzonspor geçtiğimiz sezonu gönüllerin şampiyonu olarak tamamladı. İşte ne oldu ise ondan sonra oldu. Gerçek şampiyonluk için en az 2 yıllık bir reçeteyi kullanmakla vazifelendirilen Trabzonspor'da, özellikle Obi Mikel ve Daniel Sturridge gibi dünya yıldızları da kadroya dahil edilince süre aşağıya çekildi ve tedavi yarım bırakıldı. İşte ne oldu ise ondan sonra oldu. Herkes ayrı bir havadan dem vurmaya başladı. Ekonomik anlamda işin içine siyaset değilse bile siyasetçiler girdi. Siyaset girmedikten sonra bana göre bir sakıncası da yoktu. Ünal Karaman, sadece teknik anlamda değil, kulüp ile taraftar ve çevre ilişkisini sağlamada üstlendiği görevi fazlası ile yerine getirdi. Demek istiyorum ki, herkes iyi işler yaparak, biraz değil epeyce büyüdü. İşte bu büyüme ve bunun getirdiği sabırsızlık Trabzonspor camiasına ben diyeyim "yoldan çıkardı", siz söyleyin "2 yıllık sabır reçetesini çöpe attırdı." Ardından da başkan teknik adamı töhmet altında bırakacak ifadeler kullandı. Teknik adam da, başkanın her söylediğinden alınır hale geldi.
****
Sonuç, 2019-2020 sezonunun ilk yarısını 32 puanla 3'üncü sırada tamamlamış, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray gibi ezeli rakiplerini ardına almış Trabzonspor'da kılıçlar çekildi. Fırtına koptu. Her taraf toz duman içinde kaldı.
Şimdi bu toz duman içinde her kafadan bir ses çıkıyor. Herkes kendine göre haklı gerekçeler icat diyor. Bir türlü def edilemeyen "ayak altına sabun koyma" hastalığı yeniden nüksediyor. İşin özeti, her zaman olduğu gibi, Trabzonspor camiası kendi kuyusunu kendi kazıyor. Ve de ne ilginç ve bir o kadar da acıdır ki, doğru reçetenin de kenara atıldığı bu süreçte, Başkan Ağaoğlu, teknik direktör Karaman ikilisinin bir araya getirilebileceği bir çıkar yoldan da bahsedilemiyor.
Ve de Trabzonspor'u her halükarda kötü bir tablo bekliyor. Çünkü, bu tablo ve bu kadro içinde Trabzonspor'un bundan daha iyi konumda olması zaten mümkün değildi. Bundan sonrası sayın Hacısalihoğlu'nun, işaret ettiği yer, yani bugünün kötüsüdür. Yaşayacak ve göreceğiz. İçimden "İnşallah yanılırım" diye geçirmiyor da değilim. Yanılırsam da birileri gibi gurur meselesi yaparak üzülmem de!
