TL tasarrufları bir yılda yüzde 35 eridi

TÜİK, Haziran ayı finansal yatırım araçlarının, aylık ve yıllık getiri oranlarını açıkladı. Tasarruflarını TL''de tutanların kaybı yüksek oldu.

* Haziran ayında, yıllık TÜFE oranı yüzde 78,62 oldu.

* Mevduat faizi ortalama yüzde 16,06 oldu.

* Mevduat faizi TÜFE olarak enflasyonun etkisi giderildikten sonra; yani reel olarak,

* (1,1606/1,7899) -1 x100 = yüzde 35,02 oranında reel kayıp getirdi.

Enflasyon yüzde 78,62 iken Merkez Bankası''nın gösterge faizini yüzde 14''te tutması, ekonomik anlamda TL için sabotaj demektir. Bu nedenle bankalar ortalama olarak mevduata yüzde 16,06 faiz verdiler ve mevduata yatırılan her 100 liranın satın alma gücü eridi ve 64,98 liraya geriledi.

Devlet iç borçlanma senetlerinde de reel faiz eksi 36,34 oldu.

Eksi reel faiz tasarruf sahibinin bankalara ve devlete, ayrıca enflasyon vergisi vermesi demektir. Enflasyon vergisi hem haksız iktisap demektir. Hem de enflasyon yoluyla bankalara ve devlete gelir aktarılması demektir.

Buna sebep finans lobisi mi? Yoksa hükümetin yanlış politikası mıdır? Ama ne olursa olsun, eksi yüzde 35,02 reel faiz ile hiçbir ekonomide istikrar sağlayamazsınız.

Mamafih yüzde 10''un altında enflasyon yaşayan ülkeler, enflasyonla mücadele için faizleri artırdılar.

ABD Merkez Bankası (FED), politika faizini 75 baz puan artırdı. FED, politika faizini yüzde 1,50-1,75 aralığına yükseltti.

Brezilya, Mart 2021''den beri faizlerde 11,25 puanlık artış yaptı ve 13,25''e yükseltti.

İngiltere Merkez Bankası (BoE), politika faizini 25 baz puan artırarak yüzde 1,25''e yükseltti.

Hong Kong Para Otoritesi (HKMA) gösterge faiz oranını 75 baz puan artışla yüzde 2''ye çıkardı.

ABD, Avrupa ve İngiltere merkez bankaları, "gelişmekte olan ülkelerin enflasyonla mücadele için faizleri artırmaları gerekir'''' diye açıklama yaptı.

Faiz sorunu ekonomik krize neden oldu. Toplum ekonomik krizden muzdarip. Metropol Araştırma''nın son anketine göre, ''''halkın yüzde 72,6''sı son bir yılda geçinmekte zorlanıyorum'''' diyor.

Cevap alamadığımız soru şudur; Bilinen ve denenmiş iktisat kurallarına ve yaratığı derin krize ve kur artışının dış açıkları azaltmadığı, tersine artırdığı halde; Hükümet neden MB gösterge faizini düşük tutuyor?

Öte yandan dolar ve altın son bir yılda aynı oranda yüzde 10,40 oranında reel getiri sağladı. Euro ise yüzde 3,09 reel kayıp getirdi.

Dolar, Euro karşısında da değer kazandı.

* 15 Haziran 2021''de, EURO/dolar paritesi 1,2126 iken 2022''de 1,0478''e geriledi.

* Dolar endeksi 2021 Haziran''ında 92,357 iken 2022''de 104,738''e yükseldi.

Dolar endeksi; dolar, Euro, Yen, Frank, Pound, Kanada Doları ve İsveç Kronu''ndan oluşan bir sepete göre, bu sepetteki 6 para birimi karşısındaki mevcut geometrik ortalaması alınarak hesaplanmaktadır.

Hükümetin faizi düşük tutup, kuru artırması kendi açıklaması ile dış açıklardan kurtulmaktı. Ama maalesef bu sene 6 ayda dış ticaret açığı rekor seviyeye çıktı. Türkiye''nin ilk 4 ayda verdiği cari açık oranı da rekor kırdı ve GSYH''nın yüzde 10,1''ine ulaştı.

Bütün bunlara rağmen, bir istikrar programı yapılmıyor ve bu nedenle kriz ağırlaşıyor.

Yazarın Diğer Yazıları