Havuz kirliyse ve balıklar ölüyorsa, havuzun suyunu değiştirmek lazım!
Doğru olan da bu…
Ve doğru tektir…
Türk futbolunda gelinen noktaya bakıldığı zaman, kesinlikle bir değişim olmalı, dahası Türk futbolu Mehmet Büyükekşi’den kurtulmalı…
Ama nasıl?
İşte bütün mesele bu.
*
Kendisine “FETÖ’cü” deniliyor, “BYLOCK’cu” deniliyor…
Ben demiyorum, konu komşu öyle diyor…
Bazıları da “futboldan anlamaz” diyorlar…
“Futboldan anlamaz” diyenlere sonuna kadar katılıyor, söylediklerinin, yazdıklarının altına gözü kapalı imzamı atıyorum.
*
Tekrar FETÖ konusuna dönersek,
TFF Başkanlığı için adı tekrar öne çıkan Mehmet Büyükekşi’nin kendisi değil, ama kardeşi ve ortağı Aykut Büyükekşi FETÖ’den yargılanmış!
Nihat Özdemir’in TFF Başkanlığını bırakmasından sonra, Başkanlık için ismi geçen Mehmet Büyükekşi’ye, başından beri itiraz eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a en yakın isimlerden birisi…
Metin Külünk…
AK Parti’nin İstanbul Kurucu Üyesi ve 24. 25. ve 26 Dönem Milletvekilliği yapmış bir isim…
AK Partide etkili ve yetkili bir isim…
Mehmet Büyükekşi’nin TFF Başkanlığına en soğuk bakan ve itiraz eden AK Partili Metin Külünk, bugün değil, geçmişte de aynı duruşu göstermişti…
Hatırlamakta yarar var…
Metin Külünk o zaman şu açıklamayı yapmış ve itiraz etmişti:
“15 Temmuz sonrası hakkında kırmızı ByLock listesinde olduğu iddiası bulunanlara birilerinin ilgi ve alâkası yoğunlaşmış. TFF seçimlerini FETÖ'nün mağdur ettiği tüm kulüpleri dikkatle takip etmeye ve süreci olumlu şekilde yönetmeye davet ediyorum. Kim, kimler adına TFF Başkanlığına adaylık hazırlığı yapıyor? FETÖ kendisi için dev bir kaynak gördüğü Türk sporunu ele geçirmek için hareketli. TFF üzerinden Cumhur İttifakı'na ve Sayın Cumhurbaşkanımıza zarar verme peşinde olanlar kimler dikkatle takip etmeliyiz.”
Aynı Metin Külünk, Mehmet Büyükekşi’nin adaylığına itiraz eden, hem de şiddetle itiraz eden AK Partinin etkili ve yetkili bir ismi…
Demek, bir bildiği var ki, itiraz ediyor…
Daha ötesi, Metin Külünk, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi’den ve yönetiminden rahatsız olduğunun altını çiziyor…
Külünk, TFF Başkanı Büyükekşi’nin zafiyetleri ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a operasyon çekildiğini iddia etti ve Erdoğan’ın, Büyükekşi’nin yönetim biçiminden de rahatsız olduğunu ileri sürdü…
Bu kadar…
Daha ötesi olabilir mi?
Bu açıklamaları veya iddiaları Kiziroğlu Mustafa Bey değil, Cumhurbaşkanına en yakın, Cumhurbaşkanının da en yakın olduğu isim Metin Külünk söylüyor…
Metin Külünk başka bir şey daha söylüyor…
“Ben bu TFF aklının beslendikleri aklın bu topraklarla bağlantısının olmadığını düşünüyorum. Futbolu FETÖ’den arındırma süreci başlanmalıdır. Antep lobisi ve Bursa lobisi. Bunların hepsinin FETÖ ile bağlantısı var. Ben daha ne söyleyeyim” diyor…
Diyeceğini demiş adam, başka ne desin ki?
*
İBRAHİM HACIOSMANOĞLU
“Ali Koç’u bekleyen büyük tehlike” başlıklı yazıma, “Türk futbolu nereye gidiyor… Nereye gittiği apaçık ortada… Bindi bir alamete, gidiyor kıyamete!” diye başlamış, sonrasında da “İsmail Uyanık’tan sonra Servet Yardımcı’nın da adaylıktan çekilmesini, dolayısıyla Mehmet Büyükekşi’nin seçime tek aday olarak girmesini nasıl okumak lazım? Trabzonlu aday İbrahim Hacıosmanoğlu çerez!
Kazanma şansı milyonda sıfır… Önümüzdeki günlerde çekilirse kimse şaşırmasın… İsmail Uyanık ve Servet Yardımcı’nın infaz edildiği seçimde İbrahim Hacıosmanoğlu’nun esamesi bile okunmaz… Hacıosmanoğlu, reklamın iyisi kötüsü olmaz mantığı ile de hareket ediyor olabilir mi? Bilemiyorum ama, kazanma şansı sıfır” diyerek devam etmiştim…
Gelinen noktaya bakıldığı zaman İbrahim Hacıosmanoğlu, adaylıktan çekilmeyeceğini, sonuna kadar yarışacağının altını çizmiş…
Bir duruş göstermiş…
Helal olsun…
Ancak, yine söylüyorum; seçilme şansı sıfır…
Yukarılardan telefon gelir de, çekilir mi?
Çekilir…
Peki telefon gelir mi?
Sanmam…
Hiçbir siyasetçi Trabzon’u karşısına almak istemez…
Dolayısıyla da Hacıosmanoğlu’nun yarışmasına engel olmazlar, ama destek de vermezler…
O nedenledir ki, İbrahim Hacıosmanoğlu yarışa girer…
Kazanır mı, kazanmaz mı, onu da delege belirler.
