Terörle mücadelede çok ağır taviz verdik
Trump, Türkiye'ye ambargo kararları imzalayınca ve "altın vuruş" yaparak "Halkbank soruşturması" başlatınca yetmedi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a da küstah mektup gönderdi.
Ve amacına ulaştı.
Türkiye, 35 yıldır sürdürdüğü terörle mücadelede terör örgütlerini ortadan kaldırmak amacıyla Barış Pınarı askeri harekâtı ile 10 gün boyunca muhteşem bir "terörist temizliği" yaparak 702 teröristi etkisiz hale getirdi…
Türk Silahlı Kuvvetleri, PKK uzantısı PYD/YPG terör örgütünü dünyaya örnek olacak şekilde tek bir sivile zarar vermeden sürdürüyordu.
Ancak terör örgütlerinin müttefiki ülkeler, bugüne kadar bu terör örgütlerine maddi yardım, silah ve para bağışı yapan ülkeler başta Amerika olmak üzere Türkiye'nin terörle başarılı mücadelesine tehditle, ambargo ile "dur" dediler.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Amerika'nın Başkan Yardımcısı Pence'i sanki mevkidaşı gibi yanına oturtunca dedim ki;
- Eyvah Türkiye, diplomatik teamülden taviz verdi, terörle mücadelede de taviz verecek.
Korktuğum oldu.
Erdoğan-Pence ile 13 maddede anlaştı.
Şu şartlara bakar mısınız?
- Türk tarafı, Barış Pınarı Harekâtı'na güvenli bölgeden YPG'nin 120 saat içinde geri çekilmelerini teminen ara verecektir.
- Barış Pınarı Harekâtı, bu geri çekilmenin tamamlanmasını müteakip durdurulacaktır.
Bu anlaşma ile
- Amerika avucumuzun içinde olan ve etkisiz hale getireceğimiz binlerce teröristi koruması altına alarak kaçırıyor, biz de seyrediyor olacağız…
- Bugüne kadar, "Tek bir terörist kalmayıncaya kadar Türkiye terörle mücadele edecek" diyen Erdoğan, üzülerek söylüyorum bu şartı kabul etti ve Barış Pınarı Harekâtı'nı durdurdu…
Değerli okurlarım,
Amerikan Başkanı küstah Trump'ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a gönderdiği hakaret ve tehdit dolu mektup siyaset sahnesinde de büyük tepki yarattı.
İYİ Parti Isparta Milletvekili Aylin Cesur, Amerikan Başkanı Clinton'dan Cumhurbaşkanı merhum Süleyman Demirel'e gönderilen mektubu bana gönderdi.
Demirel'in özel doktoru olan Aylin hanımın gönderdiği bu mektup bugüne kadar medyada hiç yer almadı. Sayın Cesur'a teşekkür ediyor ve mektubu bugünün siyasetçilerine "ders olsun" diye aynen sunuyorum:
"Ekselansları Süleyman Demirel
Türkiye Cumhurbaşkanı / Ankara
Sevgili Süleyman, Çankaya'dan ayrılmanızdan önce, son yedi yıl zarfında Türkiye Cumhurbaşkanı olarak sergilediğiniz liderlik ve bilgelik için takdir duygularımı ifade etmek istiyorum.
Türkiye'nin tarihi ve güncel önemini fevkalade müdrikim ve ABD Başkanı olarak görevde bulunduğum sürenin sizin Türkiye Cumhurbaşkanı olarak görevde bulunduğunuz süreyle örtüşmüş olmasını şahsım için büyük bir şans olarak addediyorum.
Bu dönemde ABD ve Türkiye'nin başardıkları, gerçekten stratejik değerdedir ve sizin vizyonunuz olmadan başarılamazdı. Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattı, Hazar Geçişli Doğal Gaz Boru Hattı dâhil, Doğu-Batı Enerji Koridoru kavramı sonsuza kadar sizin isminizle anılacaktır.
Orta Asya'nın yeni bağımsız ülkelerinin küresel uluslar ailesinin tam üyesi haline gelmelerinde şahsi çabalarınız belirleyici rol oynamıştır. Kafkasya ve Balkanlar'a barış getirilmesi ümidi sizin çok önemli şahsi katkılarınız olmadan, çok farklı bir noktada kalırdı.
Türkiye liderliğiniz altında yeni binyıla güç, kudret ve kendine güvenle girmiştir. TR'nin gelecek nesillerinin ve dünyanın, 50 yıldır süren ve önümüzdeki yıllarda da devam edecek katkılarınızı her zaman en halisane duygularla hatırlayacaklarından hiçbir kuşkum yoktur
Dostluğumuz benim için çok değerlidir. Hillary ile birlikte Türkiye'ye yaptığımız unutulmaz ziyarette gösterdiğiniz büyük misafirperverliği her zaman hatırlayacağım. Önümüzdeki yıllarda her şeyin gönlünüzce olmasını dilerim.
Saygılarımla, William J.Clinton ABD Başkanı"
Devlet adamı olmak tam da budur. Merhum cumhurbaşkanı Süleyman Demirel mekanın cennet ruhun şad olsun…