Teröriste işlemeyen hukuk yine milliyetçiye işledi!
Ankara'da yaşayanlar Kızılay Konur sokağı iyi bilir... Konumu itibariyle Başkent'in göbeğidir... Terör örgütlerinin, PKK'nın stantlarıyla dolu bir sokaktır...
Sık sık açıktan terör propagandası yapılır, gün içerisinde on binlerce insanın geçtiği bir nokta olduğu için "terör normalleşmeye" başlar!
Çevresindeki iş yerleri de ilginç bir şekilde, olay olması durumunda genellikle bu gruplardan yana tavır alırlar.
Her ne hikmetse birçok teröristin barındığı, terör propagandasının yapıldığı bu noktalar bir türlü temizlenemez, temizlenmek istenmez... Ara sıra göstermelik polis müdahaleleri dışında gereken önlemler alınmaz...
Hacettepe Üniversitesi'nde aylar öncesinden hedef gösterilip, kantinde oturduğu sırada saldırıya uğrayan öğrencilerin failleri de bu sokaktadır.
Beytepe'deki saldırıdan sonra gözaltına bile alınmadılar. Haliyle boş durmayıp eylemlerine kaldıkları yerden devam ettiler.
***
3 Nisan 2016'da çarşı iznine çıkan ve muhtemelen ilk kez Kızılay'a giden askerlerin yolu Konur Sokak'a düştü. Gördükleri manzara karşısında hayrete düşen askerler "Onlarca şehidimiz varken siz neyi amaçlıyorsunuz" sorusunu sordukları an, dört bir yandan saldırıya uğradılar. Bunun üzerine 15 kişi gözaltına alındı ve hepsi aynı gün serbest bırakıldı. Serbest bırakılanlar arasında Hacettepe'de öğrencilerin canına kast eden kişi de vardı...
***
14 Mayıs 2014 tarihine dönelim... Konur Sokak'ta 5 gün önce Türk bayrağı yakılmış, tepki gösterenler saldırıya uğramıştı. Bundan dolayı Güvenpark'ta milliyetçi gruplar bayrak nöbetine başlamışlardı.
Kalabalık gün be gün artıyor... Çoğunluğu gençlerden oluşan öğrenciler, Türk bayrağı açarak olaya tepki gösteriyorlardı. Ben de oradaydım...
Gayet güzel bir havada geçen nöbete davetsiz misafirlerin gelmesi çok uzun sürmedi. Dev Türk bayrağını Güvenpark'ta dalgalandırıp, bolca kitap okuyan gençler birilerini fazlasıyla rahatsız etmişti.
Konur Sokak'tan çıkan, aralarında HDP, Halk Evleri ve Öğrenci Kolektifi üyelerinin de bulunduğu kalabalık bir grup Bayrak nöbetinin yapıldığı noktaya geldi. Basın açıklaması yapma bahanesiyle Bayrak nöbetini sabote etmek istiyorlardı. Araya polisler girse de ısrarcıydılar... Bayrak nöbetindeki arkadaşlar da doğal olarak tepki gösterdiler.
Tam bu sırada ellerinde pankart diye tuttukları afişin içindeki demir sopaları fark ettik. Arkadaşlarımızı uyardık... Saniyeler sonra o afişlerin içinden sopalar çıktı, gençlerimizin kafasında patladı. Grubun en önünde basın açıklaması yapacağız diyen kadınların çantalarından bir anda çıkan sopalar ise hâlâ gözümün önünden gitmiyor. Son derece planlı, son derece örgütlü ve son derece aşağılıkça bir saldırıyla karşı karşıya kaldık.
Ancak nöbetteki gençler büyük bir olgunlukla terör yandaşlarını savurdular, en son sopaları da bırakıp Konur sokağa koştuklarını gördük... O grup aynı günün devamında polisle de çatışıp, çevreye epey bir zarar verdi. Hiçbiri de ceza almadı!
Çıkan olaylardan sonra yaralılar vardı. Milliyetçi grubun liderlerinden Recep Ali Gündüz, başına darbe almıştı ve tüm ısrarlarımıza rağmen "nöbeti bırakmam" diyerek Güvenpark'tan ayrılmadı.
Saldırıdan sonra hiç kimse terör yandaşlarından şikayetçi olmadı, çünkü herhangi bir sonuç alınamayacağı biliniyordu.
Aradan 10 ay geçtikten sonra saldırgan gruptan bir kişinin Savcılığa "darp edildim" diye suç duyurusunda bulunduğu ortaya çıktı. Olay yerinde onlarca MOBESE kaydı ve şahit olmasına rağmen, ilginç bir iddianame hazırlandı. Bayrak nöbetinde saldırıya uğrayan milliyetçi gençlerin, meşru müdafaa haklarını kullandıkları için 27 yıla kadar hapsi istendi. Mahkeme geçtiğimiz günlerde sonuçlandı. Recep Ali Gündüz'ü suçlu bulup siciline darp suçu ekledi ve 5 bin TL'lik bir ceza verdi.
Şikayetçi olan kişinin 4 kez DHKP-C terör örgütü üyesi olmaktan cezaevine girip çıktığını, mahkemede 18 avukat tarafından savunulduğunu da not olarak düşelim.
Üniversitelerdeki öğrencilerin canına kast edenlere, Başkent'in ortasında örgüt propagandası yapanlara işletilmeyen hukuk, Bayrak nöbetinde meşru müdafaa hakkını kullanan gençlere ceza olarak dönemez. Dönüyorsa da buna hukuk denilemez!
19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı kutlu olsun