Telekomünikasyon lobisi
Telefonların IMEI yani dijital kimliğini kaydetme uygulamasını dünyada ilk Türkiye başlattı.
Şu anda yine dünyada sadece iki ülke uyguluyor. Biri Türkiye diğeri Azerbaycan.
İthalatçı yurt dışından getirdiği telefonların dijital kimliğini kaydettiriyor. Tabii bunu yaparken çok cüzi bir rakam ödüyor. Bu rakam 10 liranın bile altındaydı en son.
Tabii ki, bu uygulamanın mucidi AKP iktidarı bunu yaparken, gerekçe olarak kapkaç ve benzeri hırsızlık olayları ile çalışan telefonların kolay bulunması için olduğunu öne sürdü.
Bugüne kadar o kadar çalınan telefonlardan kaç tanesi bulundu o ayrı bir olay.
Her ne kadar AKP bu uygulamayı hırsızlık gerekçesiyle getirdiğini söylese de bu aslında Türkiye'de telefon ithalatçılarının istediği bir uygulamaydı.
Nitekim talepleri karşılık buldu.
Çünkü yurt dışında 100 lira olan bir cep telefonu Türkiye'de en az 250 liraya satılıyor. Durum böyle olunca da herkes yurt dışından telefon getirmenin yolunu arıyordu.
O dönem 5 lira verilerek yapılan IMEI kaydı telekomünikasyoncuları kesmedi.
Hemen yeni talepleri geldi. Yolcu beraberinde telefon gelmemesi için daha fazla ücret alınmalı.
Bu ücret en son 170 lira civarındaydı.
Türkiye'de en son model iPhone telefon 15 bin liraya satılırken, Amerika ve benzeri ülkelerde bu Türk Lirası karşılığı 5 bin liraya geliyordu.
Doğal olarak vatandaş mümkün oldukça yurt dışından almaya başladı.
Telekomünikasyon lobisi yine bağırdı.
Vergi kaybının önüne geçilsin diye.
Sanki kendileri her yıl vergi rekortmeni oluyormuş gibi isyan ettiler.
Bir gece ansızın Cumhurbaşkanı kararnamesi ile bu ücret yüzde 200'den bile fazla artırıldı. 170 liralık ücret 500 liraya çıkartıldı.
Telekomünikasyon lobisi yine memnun olmadı. Çünkü halen fiyatlar yurt dışından getirilen telefonlar için cazip haldeydi.
Sonunda iktidar telekomünikasyoncuların isteğine bir kez daha yanıt verdi ve bir de 20 Euro TRT katkı payı getirdi.
Yurt dışından telefon getirenler yaklaşık 120 lira da TRT payı ödeyecek.
Şu an fiyat 620 liraya yükselmiş oldu.
Kaçakçılar sevindi
İktidarın hiç ama hiç kırmadığı telekomünikasyoncular, 620 lirayı da beğenmediler.
Şimdi de yurt dışından gelen telefonlara GSM operatörleri tarafından hizmet verilmesin diyorlar..
Olur başka bir isteğiniz var mı diyeceğim ama o isteklerinin de iktidar tarafından anında yerine getirileceği için söylemiyorum.
Ankara'da telekomünikasyon lobisinin gücü tartışılmaz. Ancak anlamadıkları bir şey var. Bir üründe fiyat ve vergi arttıkça kaçak artar.
Bu ülke vücuduna sarılarak getirilen kaçak eti görmedi mi?
Kaçak yollarla üretilen içkiler yüzlerce insanın kör olmasına neden olmadı mı?
Şimdi de cep telefonunda aynısı oluyor. Daha önce 160 lira çok fazla bir para değil diyerek yasal vergiyi ödeyip kullanılan cep telefonları artık yasal olmayan işlemlerle kullanılabiliyor.
iPhone hariç neredeyse bütün telefonların dijital kimliğinin basit bilgisayar programları ile değiştirildiğini artık bilmeyen yok. Bu işi yapanlar bir sektör oluşturdu. Bunları kolayca yapan cihazlar tezgâhların altında peynir ekmek gibi satılıyor.
Yurda getirilen birçok kaçak telefonun dijital kimlikleri değiştiriliyor. Bunu 20 liradan 50 liraya kadar bir fiyat karşılığı yapıyorlar.
İktidar birilerini memnun edeyim derken tam tersi kaçakçıların ekmeğine yağ sürdü.
Kaçağın daha da azalması ve yasal olmayan yollarla yapılan işlemleri bitirmenin tek yolu, vergileri yükseltmek değil tam tersi düşürmektir.