Tek adam Meclis'e ters kelepçe taktı
16 Nisan 2017''de referandum sonucunda "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi" denilen ancak bu tanımı dahi anayasada yer almayan yeni rejim 9 Temmuz 2018 günü yürürlüğe girdi.
Bu yeni rejimin 19 ayını hem 46 yıllık Anayasa hukukçusu olarak dikkatle izleyen hem de mecliste milletvekili olarak yaşayan Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, yeni rejimi, "Tek kişi yönetimi yani monokrasi" diye değerlendirdi...
Kaboğlu''nun; Anayasa Hukuku Dersleri, Özgürlükler Hukuku 1, 23''e 12 Kala 12 Soruda Hangi Türkiye, Anayasal Sosyal Haklar, Anayasa ve Toplum, Hangi Anayasa? Hangi İnsan Hakları? Türkiye''nin Anayasa Gündemi (27 Uzman 66 Soru-Yanıt) Anayasa Yargısı adlı eserleri var.
Meclis''te bizzat yaşayan bilim adamı olarak "Monokrasi/Tek Adam Rejimi" dediği yeni yapıyı Yeniçağ Ankara bürosunu ziyaretinde değerlendirdi.
- Sordum: Yeni rejim ile Türkiye çağ atlayacak bir yapıya kavuştu mu?
Kaboğlu: Değişikliği savunanların başlıca sloganlarından biri Meclis özerk olacak. Yürütme yönetecek. Yasama organı kural koyacak, yargı da yargılayacak. Böylece erkler ayrılığı gerçekleşecek şeklindeydi.
Meclis gerçekten özerkse eğer, kendi inisiyatifiyle kural koyabiliyorsa erkler ayrılığı olabilir.
Hatta 550 olan milletvekili sayısını 600''e çıkardı, milletvekili olma yaşını 25''ten 18''e düşürdü derken bir yelpaze genişletmesi oldu.
Fakat gelin görün ki Temmuz 2018''den bu yana gördüğümüz bu gerekçelerin tam tersi oldu.
Birçok seçmen ''yasama organı daha özerk olacaksa, kuvvetler ayrılığı olacaksa ben evet derim'' demiştir. Sonuç olarak az bir farkla üstün geldi.
20 ay sonunda test ettim, ölçtüm ve Meclis aslında yasaların kaynağı olarak tekliflerin hazırlanma tarzı, getiriliş tarzı ve Genel Kurulda oylanma tarzı açısından hiçte özerk değil.
İki önemli faktör var burada, neden nitelikli yasa yapamamamızda. Anayasaya uygun yasalar yapılacaktı, kamu yararı doğrultusunda. Fakat bu olmadı.
Çoğu torba yasa içerisinde yapılan düzenlemeler, yamalamalar, düzenlemeler birçok yasa da bu olmadı.
Birinci faktör, yasa önerileri milletvekilleri tarafından hazırlanmıyor Saray''dan hazırlanıyor. Haliyle bunların sonuçlanması da Saray iradesine bağlı oluyor.
Yani yasaları bakanlıklardaki liyakatli bürokratlarla hazırlanmıyor, Sarayda tek kişi onaylıyor oradan Meclis''e geliyor.
Yeni anayasaya göre, yasaları Meclis yapacaktı ama saray yapıyor.
Yasama faaliyetini yapmak için Meclis var. İktidar partisinin milletvekilleri çoğu yasa tasarısını imzalıyor ve savunmaya çalışıyorlar. Biz Anayasa''ya aykırıdır deyince emir yukardan diyorlar.
Dolayısıyla bizi yani Meclis''i, saray ve iradesi ipotek altına almış oluyor.
- Sordum, İkinci faktör nedir?
Kaboğlu: İkinci faktör Cumhur İttifakıdır. AKP ve MHP, evet ve hayır biçiminde bir sürece katılıyorlar. Onların bir katkısı olmuyor. Yasa tasarısında bir virgül bile değişse bizlerin sayesinde değişiyor onlar sadece el kaldırıp indiriyor.
- Sordum: Tek adam rejiminde doğal değil mi?
Kaboğlu: Siz duayen bir gazetecisiniz. Bu konuları köşenize taşıyorsunuz. Mademki parlamenter rejim sona erdi ki parlamenter sistemden yanayız.
Anayasa 104 gereği tek kişi yönetiyor Türkiye''yi. Anayasa''nın 104. Maddesinde ''yürütme yetkisi Cumhurbaşkanına aittir'' diyor.
O zaman Meclis''te ne kadar parti varsa biz anlaşırız A veya B partisinin vekili olmak önemli değil biz Anayasa''nın üzerine ant içiyoruz.
MHP ve AKP arasındaki Cumhur İttifakı değil ''monokrasi ittifakı'' diyorum, Meclis''e ters kelepçe diyorum. Ettiğimiz yemin ve Anayasanın 7. Maddesinin ön gördüğü yasama yetkisi devredilemez biçimindeki asli ve genel yetkimizi kullanmamızı engelliyorlar diyorum.
- Sordum, taraflı ve tarafsız cumhurbaşkanı var şikayetçi misiniz?
Kaboğlu: Cumhurbaşkanı yemin ediyor ''tarafsız olacağım'' diyor ama o parti başkanlığını sürdürüyor. Parti başkanlığı, Cumhurbaşkanlığının tarafsızlığını engelliyor. Cumhurbaşkanının bir açıklamasını parti başkanı olarak mı, Cumhurbaşkanı olarak mı yoksa başkomutan olarak mı yaptığını bilemiyoruz.
- Sordum, cumhurbaşkanı vekili seçilmiş değil ve atanan memur. AKP grup toplantısına katılıyor, Meclis''e bütçe sunuyor.
Kaboğlu: Maalesef bu durum Türkiye''de demokrasi olmadığını gösteriyor. Fuat Oktay''ın durumu açısından iki Anayasaya aykırılıklar var.
Bir seçilmedi, seçilmiş olan bir kişinin yerine vekalet etmesi mümkün değil.
İki bakanlar ve Cumhurbaşkanı yardımcısı siyasal sorumluluktan bağımsız. Bakanlar ve yardımcıları ile Cumhurbaşkanı vekili siyasal faaliyetlere katılamazlar.
Değerli okurlarım,
Bu önemli söyleşinin ikinci bölümü yarın: Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemsizliği