TBMM ve kulüpler yasası
Hiç dolaştırmadan ifade etmeliyim ki, bu yasama döneminde yüce meclisin en büyük sınavlarından biri "Kulüpler Yasası" olacaktır. Peki bu mevcut kadrosu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin (TBMM) bu sınavdan "Başarıyla çıkacağına inanıyor musunuz?" derseniz. Bundan emin olmadığımı, bunun bazı şartlara bağlı olduğunu söylemem en doğru cevaptır. Hem de Saffet Sancaklı ve Alpay Özalan gibi zamanın iyi futbolcuları ve Yasin Öztürk gibi sporla ilgili kardeşlerimin ve de eski Fatih Karagümrük Spor Kulübü Başkanı Ahmet Çelik TBMM'de olmalarına rağmen... Beni bu endişeye sevk eden neden mi? Söyleyeyim. Eski örneklerinde de rastladığımız gibi meclis mensuplarının kulüp başkanları ve yöneticileri dışında bu hususta kimseye "danışmak ve fikir sormak" gibi bir gayretleri olmadığındandır. İşte bu ayrıntı endişemi artıran en büyük neden, bu davranış biçimi de hatanın başlangıç noktasıdır. Nasıl mı? Basit. Ben mecliste bulunan dünyanın en büyük futbolcusu da olsam kulüp yöneticisinden çok "Spor Teşkilatı'nın Profesyonel Spor yöneticileri" ile de danışır ve istişare ederdim.
***
Sebep? Sebep basit. Sizinle görüşmeye gelen kulüp başkan ve yöneticisi bu konuda taraf. Kimden taraf? Elbette kendilerinden. O nedenle bu hususu sadece kulüpçülerin yaptığı lobilerden etkilenerek planlayan meclis mensubu, veya konu kendilerine intikal ettirilen siyasi parti lideri sadece bu kanalı dinleyerek karar verirse hata yapar. Ya da kendisine hata yaptırılır. Çıkacak yasa da sakat çıkar.
Sonra? Sonra bu lekeden kurtulamazsınız. Zira her çıkacak yasada bir de kamu yarar ve vicdanına bakılır. Bakınız şimdi bu hususta yüce meclise müracaat edecek mevcut yöneticilerin kulüp kongrelerindeki en büyük şikayetlerini size bir örnek olur diye aktarayım; * Giden yönetim kulübü borç batağında bıraktı. * Anormal ve orantısız harcama ve transferler yapmışlar. * Hatta usulsüzlük şüpheleri de var. * Bu durumda eski yönetim "ibra edilmesin". derler mi? Derler. Peki böylesi durumlarda kamuoyunun genel kanaati ve müşterek vicdanı ne söyler? Kulübü devralacak başkan ve yöneticilerin dönemlerindeki borçlarından "müteselsil sorumlu olmalarını". Kulübü borçsuz bırakmalarını. İsteyen ve seslendiren kim? Şimdi meclise gelip "Kulüpler Yasası'na bunu koymayın" diyen aynı yöneticiler. Peki o halde şimdi meclise gelip "kulüp yöneticisi bulamazsınız" diye kulis yapan yöneticiler, kongrelerinde eski yöneticiyi niye suçlar! İş bu kadar açık ve net. Türkiye deki kulüplerimizin batmasını istemiyorsanız, şimdi popülist davranıp bu isteğe vesile olmayacaksınız. Olan da vicdanen sorumlu olur, bilesiniz.