Tayyip’i İzmir’de otobüsten atmışlar!..

Elimizden geldiği kadar uymaya  çalıştığımız  “Pazar günü ağır siyaset yazısı olmaz”  tarzına bugün de devam edelim.
Film kareleri tekrar gözünüzün önüne gelsin.
Başbakan Recep Erdoğan, Suriye Lideri Beşar Esad ile ortak Bakanlar Kurulu toplantısı yaptı. İki ülke arasında vize uygulamasına son verildi. Erdoğan, Emine hanım ile Beşar ve Esma Esad çiftini Türkiye’de ağırladı. Erdoğan, her yerde Beşar Esad’ı  “kardeşim”  diye bağrına bastı.
Balayı kısa sürdü birden bire Recep Tayyip Erdoğan, Beşar Esad’ı düşman ilan etti.  “Kardeşim Beşar” gitti yerine  “Katil Esed” geldi.
Suriye ABD-AB ortak operasyonuyla kan gölüne döndü. Can derdine düşenler soluğu Türkiye’de ve bazı İslam ülkelerinde aldı. Hali vakti yerinde olanlar Gaziantep ve Hatay’da kurulan kamplarda barınmak yerine İstanbul,Ankara ve İzmir’in de aralarında bulunduğu bir çok ile yayıldı.
Ankara’da adım başı Suriyeliye rastlanmaya başladı. Meclis’te ve siyasi kulislerde çok Suriye’li öyküleri dinliyoruz. Bu seferki vekilden değil, danışmanından;
Danışmanın ikamet ettiği apartmanda da bir hayli Suriyeli  yaşıyor. Ancak çat pat Türkçe konuşabildikleri için ciddi iletişim sorunları yaşıyormuş. Değişik adet ve görenekler ve yaşam biçimi zaman zaman sıkıntılara neden oluyormuş. Özellikle toplu taşımı kullanılan Suriyeliler Türk gelenek ve göreneklerine uymakta zorlanıyorlarmış.
Mebus danışmanı Ankara’da değil ama İzmir’de yaşanan bir olayı  şöyle aktardı;
“Belediye otobüslerinin hali malum, istif istif insan. Suriyeli  genç kadın iki kişilik koltuktan birine çocuğunu oturtmuş. Diğerine de kendi oturmuş. Yaşlı bir teyze yorulmuş olacak ki, Suriyeliden çocuğunu kucağına almasını istemiş. Çat pat kırık dökük Türkçesiyle konuşan kadın, çocuğunu kucağına almamakta diretmiş. Haliyle kadına sadece yaşlı teyze değil, otobüste bulunanlar da tepki göstermeye başlamış. Fakat kadın tepkilere rağmen inadını sürdürüyormuş. Arapça konuşan kadın bir yandan söyleniyor bir yandan da çantasını karıştırıyormuş.  Kadın nihayet aradığını bulmuş. Elinde Türkiye’den aldığı kimliği ‘Tayyip Tayyip’ diye bağırıp yolcuların gözlerine sokarak ayrıcalıklı olduğunu anlatmaya çalışıyormuş..” 
Sonrası malum; Başbakan Erdoğan’a İzmirli tepkisi, kadını tutup otobüsten indirmişler.

Aksünger’i çarpan hava

TBMM’de, Böcek Komisyonu kurulup çalışmaya başladığı günden bu yana kamuoyuna telekulak ile ilgili en detaylı bilgileri CHP İzmir Milletvekili Erdal Aksünger verdi. Aksünger’in bilgileri kısa sürede TBMM’de ilgi çekti. MHP, BDP, AKP milletvekilleri de dinlemeler konusunda Aksünger’den bilgi almak için kendisini soru yağmuruna tuttu. Bilgilerinden en son faydalanan da(!) Cumhurbaşkanı Abdullah Gül oldu. Geçtiğimiz hafta içinde Köşk’e çıkarak Cumhurbaşkanı Gül’ü dinleme teknolojileri konusunda bilgilendiren Aksünger, medyayı perde arkası bilgilerden çok nasiplendirmedi. Aksünger gazetecilerle sohbetinde  konuşulanları bir tarafa bıraktı, Köşk’ün ihtişamını anlata anlata bitiremedi. İlk defa böyle bir yere gittiği için etkilenen Aksünger, izlenimlerini ise şöyle aktardı: 
 “Siz gittiniz mi bilmiyorum. Ben ilk defa gittim. Böyle bir yer ise o güne kadar hiç görmedim. Köşk’ün içine beni bıraksalar yolumu bulamam. Her tarafta bir görevli yolu tarif etti durdu. Böyle bir ihtişam olamaz. Her tarafı tünel. Halılar, eşyalar hiç böyle bir yer görmedim ben. Ben normal, orta halli bir Anadolu ailesinin çocuğu olarak büyüdüm. Girdiğim her yerde bana bir kişi eşlik etti. Köşk değil orası bir saray, ben başka türlü tarif edemiyorum.” 
Öyle görünüyor ki; telekulak tartışmalarıyla ilgileniyormuş gibi yapan Cumhurun başı yine bir taşla iki kuş vurdu!..

Yazarın Diğer Yazıları