Hafızamızı yoklayalım ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın MHP ve Ülkücüler için yakın geçmişte söylediklerini hatırlayalım:
-Mafya artığı.
-Kopuk takımı.
-Irkçı.
-Mezura ile kafa ölçen kafatasçı.
-Şehit istismarcısı.
-Milliyetçilik istismarcısı.
-Sokak kabadayıları.
-Milleti ayrıştıranlar.
-Bunlar DTP ile aynı.
-Bunlara selam bile verilmez.
Peki bütün bu sözleri eden AKP liderine ne oldu da seçim sonrasında sürekli olarak MHP’ye gülücükler saçıyor?
Devlet Bahçeli’ye Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığının önünü açtığı için duyulan minnetin dışa vurumu mu dediniz!
Payı vardır ama gerçek gerekçenin o olduğu kanaatinde değiliz.
Bize göre Recep Tayyip Erdoğan’da gözlenen MHP ilgisinin perde arkası şudur:
Tayyip Bey hedefine uygun adım yürüyor.
MHP ya da CHP’yi yani Meclis’teki muhalefeti umursamıyor.
Medyayı, TÜSİAD’ı ya da benzeri sivil toplum örgütlerini de takmıyor.
Erdoğan’ın karabasanı Müesses Nizamdır.
İşte bunun içindir ki Tayyip bey MHP’yi de yanına çekerek Müesses Nizam’a; “Karşında büyük bir blok var” mesajını veriyor.
Erdoğan önümüzdeki süreçte her şeyin kızışacağını görüyor.
Yeni Anayasa, K.Irak, Kıbrıs, AB, 301.madde konusu ve DTP’lilerin beklenen ajitasyonları ile Türkiye’nin gerileceğini ve bu iklimin de Müesses Nizam’a bazı gerekçeler hazırlayacağını biliyor. İşte Erdoğan MHP ile diyaloga girerek bu iklim sürecine karşı tedbir almaya çalışıyor.
Doğruya doğru Tayyip Erdoğan siyaset oyunun iyi oynuyor!
Seçim öncesinde güneydoğudan oy almak için MHP ve ülkücüleri acımasızca dövüyor,seçim sonrasında ise Müesses Nizam’a karşı onu yanına çekiyor. Dahası, MHP’nin önümüzdeki günlerde yapması olmazsa olmaz olan keskin ve agresif muhalefete de kurduğu bu diyalog ile gem vurmaya çalışıyor.
11 Eylül tarihiyle var olan fotoğraf, MHP’nin AKP’nin peşine takılmışlığının çizgilerini taşıyor.
Sahi merak ediyorum, Erzurum Meydanında Erdoğan’a ip fırlatan ve ona siyasi terörist diyenler, bu durumu nasıl açıklayacaklar?
Diyalog kurmakla, AKP’nin stratejilerine alet olmak farklı şeylerdir.
Erdoğan’ın bugünlerde MHP’ye takındığı tutum, tamamen stratejik bir operasyondur.
Ve ne hazindir ki MHP ve onun başı bütün bunları göremiyor.
Seçim sonrası MHP ya da Bahçeli’nin iki icraatı şudur:
1) Abdullah Gül tamamen MHP’nin sebeb-i vesilesiyle Cumhurbaşkanıdır.
2) MHP’ye selam verilmez, bunlar mafya kopuklarının takımı diyen Erdoğan’la kucaklaşmadır.
Pardon, bu ikisine DTP ile el sıkışmayı da ilave etmeliyiz.
Merak ediyorum, seçim yenilense,6 haftaya sığan bu bilançoya MHP seçmeni nasıl bir tepki verirdi acaba?
DUYUYORUM
Sarıgül’ün yeni lakabı Soros Mustafa
Doğruluğunu yanlışlığını bilmiyorum ama kiminle konuşsam CHP’de Baykal’a rakip olan Mustafa Sarıgül’ün Soros’la ilişkilerini dillendiriyor. Bu kanaat o kadar yaygınlaştı ki Sarıgül’den Soros Mustafa diye söz edenlere bile rastladım. Soros malum ABD’li Musevi spekülatör. CIA ile bağlantılı olan Soros Ukrayna’dan Gürcistan’a Turuncu sembollu devrimlerin mimarıdır.. İlginçtir Soros bütün ülkelerde iktidarları yıkmak için uğraşırken Türkiye’de muhalefeti yıkmaya çalışıyor.Kuşkusuz Sarıgül bütün bu iddiaları reddedecektir ancak sormak lazım bu tür iddialar neden CHP’de başkanlık yarışına soyunan başkaları için değil de kendisi için ortaya atıldı.?. Öyle ya bizde ateş olmayan yerden duman tütmez diye de bir özdeyiş vardır!.Velev ki Sarıgül’ün Soros’la gerçekten ilişkisi olmasa da artıkSoros Mustafa imajını silmesi güçtür!.. Bir şeyin şuyuu vukuundan beterse -ki öyledir-Mustafa Bey’ın bu yakıştırmadan sıyrılması zordur!
SORUYORUM
TÜSİAD’ın tavrı kurumsal mı,bireysel mi?
Seçim sürecinde AKP için seferber olan ve ona açık destek veren TÜSİAD, bugünlerde hükümetle nane-limon vaziyette.. Başkan Arzuhan Yalçındağ AKP’yi topa tutarken, eski başkanlar da Yalçındağ’a destek veriyor. İyi de TÜSİAD’daki bu celallenme niçindir? Öyle ya AKP daha 6 hafta önce milletten onay almış ve yeni kabinesini de henüz kurmamış mıdır?. Böyle bir durumda tıpkı medyanın yapması gerektiği gibi hükümete bir avans vermek gerekmiyor mu? Olması gereken bu ama TÜSAD bunu yapmıyor ve tıpkı Doğan Medya Gurubu gibi AKP’ye seçim sürecinde çok gördükleri muhalefeti bugünlerde yapıyor... Yoksa yoksa bu işin içinde başka şeyler var da TÜSİAD’ın amblemi mi kullanılıyor? Arzuhan Hanımın Doğan Medyadan olması da önemli bir ayrıntı değil midir? Ne dersiniz,TÜSİAD’ın muhalefet çıkışı Aydın Doğan adına olabilir mi?
İZLİYORUM
SABAH-ATV için muhafazakâr konsorsiyum
Dün dinlediğime göre, AKP’ye yakın çevreler Sabah-ATV için kollarını sıvamış. Bunun için İstanbul’da iki ayrı toplantı bile yapılmış. Dahası, dış partnerlerle de görüşmeler sürüyormuş. Bana anlatıldığı kadarı ile zirve’den AKP’li paralı kesime şu talimat gitmiş: “ Konsorsiyum oluşturun ve mutlaka Sabah ile ATV’yi alın.” Bir başka ilginç iddia da ihaleye katılması muhtemel olan Hüsnü Özyeğin benzeri bazı isimlerin zirve’nin rıcasıyla yarışa katılmayacağı, katılsa da fiyatı belli bir düzeyde tutup yarıştan çekilecekleridir. Bunlar doğru-yalan bilmem. Ama inandığım şey şudur: Göreceksiniz Sabah-ATV ’yi AKP’ye yakın birileri alacak. Lakin bu satın alma tıpkı Star Gazetesi ile FOX TV misali iyi ambalajlanacak.. Benden söylemesi.
