Tatsız-tuzsuz 26'ıncı hafta…

Süper Lig'de her açıdan farklı bir 26'ıncı haftayı yaşadık.

Oynanan toptan ziyade, dünyayı kasıp kavururken, son olarak da Türkiye'ye sirayet eden koronavirüsün damgasını vurduğu bir 26'ıncı hafta…

TFF'nin insan vücudunun etkilenmemesi adına "seyircisiz" kararı verip boşalttığı tribünlerin önündeki yeşil çimlerin üzerinde birbirlerine göğüs göğüse, vücut vücuda temas ile mücadele eden oyuncuları, Fatih Terim'in; "Futbolcular insan değil mi ki, bu karar onları kapsamadı" diye tarif ettiği bir 26'ıncı hafta…

Ve beton zeminin üzerine kondurulmuş koltukların boşluğunda ruhsuz bir hal alan tribünlerin hissettirdiklerinin adeta sahadaki futbolcuların da üzerine sindiği bir 26'ıncı hafta…

Ve koronanın böylesine ruhsuz ve heyecansız bir hale getirdiği 26'ıncı hafta da, Süper Lig'in sonuçları Süper Lig'in tepesindeki yol haritasına da yön verecek maçların oynandığı bir 26'ıncı hafta…

Ligin tepesindeki Trabzonspor ile Başakşehir arasında oynananın, ikinci sıradaki Galatasaray ile 6'ıncı Beşiktaş'ı İstanbul derbisinde karşı karşıya getiren maça göre heyecanın daha çok yaşandığı 26'ıncı hafta…

Ve de, şimdilik değişen bir şey yok. Aynen yola devam" dedirtecek beraberliklere imzaların atıldığı bir 26'ıncı hafta…

***

26'ıncı haftanın en önemli maçında Başakşehir karşısında ilk yarıda belki de bu sezonun en fazla pozisyonunu üretmesine rağmen, başta krallıkta ilk sırada bulunan Sorloth olmak üzere gol adına usta ayak ve kafalara sahip Trabzonspor, soyunma odasına topu ağlarla buluşturamadan gitmek zorunda kaldı.

Saydım irili-ufaklı rakip kalede gol adına tehlike yaratabilecek tam 17 atak geliştiren bordo-mavililer son haftaların suskun golcüsü Sorloth'un aynı tavrını sürdürmesi, Nwakeame, Ekuban, Sosa'nın ceza alanına kadar olan kısmı mükemmel icra edilen pozisyonlarda son tercih ve hareketleri çok kötü yapmaları ister istemez, "tribünlerde seyirci olsaydı, bu kadar lakayt davranamazlardı" diye düşündürmedi değil!

Ev sahibinin beceriksizlikleri yetmezmiş gibi, hakem Fırat Aydınus'da 31'inci dakikada Skrtel'in ceza sahasında Nwakeam'yi formasından çekip düşürmesini "görmeyip" demiyorum, "VAR'a gitmeyerek, görmemek için inat etmesi" sadece maçın değil, belki de ligin bundan sonra kalan kısmına da büyük etkisi olacaktır.

İkinci yarıya, "atamayana atarlar" gerçeğini ortaya koyarak 56'ıncı dakika da Demba Ba ile öne geçen Başakşehir'in ağlarına kendi oyuncusu Skrtel ile 63'de golü buyur etmesi olmasa, maçın o gidişatı ile sonuçlanıp Trabzon'dan lider ayrılmasını bile sağlayabilirdi.

Çünkü Trabzonsporlu futbolcular, ilk yarıda pozisyon zenginliğinin ancak 4'de birini ikinci yarıda tehlikeli olarak rakip kalede yaratabildiler.

Ezcümle, Trabzonspor kötü oynamadı. Ama özellikle ilk yarıda iyi ürettiği pozisyonları kötü sonuçlandırdı. Hüseyin Çimşir'in bu son hareketlerin rakip kalede verimli sonuçlanıp, gol hanesine kayıt edilmesi için, Nwakeame'yi kenardan almadan, Sorloth merkezli bazı farklı varyasyonları denemesi, sahaya yansıtması gerekecek.

Yoksa, böylesine önemli bir hafta da ve 6 puanlık maçta yaşanan kayıp çok daha büyük olabilir idi. Ama Galatasaray ile Beşiktaş tatsız tutsuz bir maçı başladıkları gibi bitirerek Trabzonspor'un kaybının artmamasını sağladılar.

dfs-004-001-011.jpg

Yazarın Diğer Yazıları