Tatlı şekeri acı yapmayalım

6 şeker fabrikası, Kastamonu, Kırşehir, Turhal, Yozgat, Çorum, Çarşamba şeker fabrikaları, 606 milyon dolara özelleştirildi.
AKP iktidarı, özelleştirmede başarıyı satış fiyatı olarak değerlendiriyor. Pahalı satılırsa, daha yüksek başarı olarak kabul ediliyor.
Bir kamu yatırımını özelleştirmeyi, bir banka veya bir fabrika satışı ile aynı kefeye koymak yanlıştır.
Diyelim ki özel bir fabrika satıldı. Sahibi parasını istediği gibi değerlendirir. Bu noktada eğer fabrika sahibi parasını dışarıya çıkarırsa, ülkenin kaybı olur. Ayrıca fabrika her yıl kârını da dışarı çıkaracağı için kayıp iki yönlü olur.
Devlete ait bir fabrika halkın ortak malıdır. Özelleştirme yoluyla satılırsa, hükümetin aldığı parayı nasıl değerlendirdiği önem kazanır. Eğer bu parayla hükümet yeni yatırım yaparsa, altyapı yaparsa, halkın varlığı azalmaz. Ancak, bu parayla açıklarını kapatırsa, AB 2009 raporunda yer aldığı gibi yanlı yardımlarda kullanırsa, halkın parasını çar-çur etmiş sayılır. Halk hem varlığını kaybeder, hem de bu varlığın hayat boyu getirisinden mahrum olmuş olur.
Kaldı ki, devlete ait yatırımların hedefi sosyal faydayı maksimize etmektir. Özelleştirmede bu satışın ne getirip, ne götürdüğü iyi hesap edilmelidir.
Türkiye’de 33 şeker fabrikası var. Bunların 25’i devlete, 8’i de özel sektöre aittir. Türkiye’nin yıllık şeker tüketimi ise 2.5 milyon ton dolayındadır.
Özelleştirilen 6 şeker fabrikasında, 256 bin ton şeker üretiliyor. 3010 kişi çalışıyor. 6 ilin üreticisi, bu fabrikalar için üretim yapıyor.
Özel sektör bu 6 fabrikanın üretimini artıracak mı? Artırması, hükümetin de kaçak şeker için önlem almasına bağlıdır. Ancak özelleştirmenin gerekçelerinden birisi, özel sektörün fabrikaları daha verimli çalıştıracağı ve üretimi artıracağı şeklinde idi.
Bu fabrikaların, Et Balık Kurumu fabrikalarında olduğu gibi, süt fabrikalarında olduğu gibi özel sektör tarafından kapatılması söz konusu değildir. Önemli olan bu fabrikalarda yeni yatırım yapılıp yapılmayacağıdır. Özel sektör, önce kârını düşünür.
Teknoloji yatırımı kârını artıracaksa yapar. Devlette kârdan önce sosyal fayda geldiği için devlet sürekli yeni teknoloji kullanır.
Ne var ki, özelleştirme kapsamına alınan ve bu kapsamda uzun süre kalan yatırımlarda, bazen tersi oluyor. Yatırımın içi boşaltılıyor.
Çalışanlara gelince... En önemli sorun çalışanlardır... Özel sektör daha az işçi ile daha çok üretim yapmak ister. Bu anlamda çalışanlar açısından sorun yaşanacağı açıktır.
Bu 6 fabrikayı satmak yerine, özerkleştirmek daha rasyonel olacaktı. Özerk bir işletme olduktan sonra bir kısmını halka açmak ve kalan kısmı pancar çiftçileri ve şeker işçilerine devredilebilirdi. Bu yolla sermaye de tabana yayılacaktı.

Yazarın Diğer Yazıları